Akıllı şehirlere doğru adım adım
T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan 2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı’nda akıllı şehir kavramı “Paydaşlar arası iş birliği ile hayata geçirilen, yeni teknolojileri ve yenilikçi yaklaşımları kullanan, veri ve uzmanlığa dayalı olarak gerekçelendirilen ve gelecekteki problem ve ihtiyaçları öngörerek hayata değer katan çözümler üreten daha yaşanabilir ve sürdürülebilir şehirler” olarak tanımlanmıştır.
Akıllı şehir, sadece bilgi teknolojisi altyapısını değil, aynı zamanda insanların yaşam kalitesini iyileştirmek için bilgi ve kaynakları yönetme kapasitesini de bünyesinde barındıran çok disiplinli bir kavramdır (Kaynak: T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı). Akıllı şehir çerçevesi kapsamında yer alan akıllı şehir bileşenlerini “Akıllı Çevre, Akıllı Güvenlik Akıllı İnsan, Akıllı Yapılar, Akıllı Ekonomi, Akıllı Mekân Yönetimi, Akıllı Sağlık, Akıllı Yönetişim, Bilgi Teknolojileri, Akıllı Ulaşım, Akıllı Enerji, İletişim Teknolojileri, Bilgi Güvenliği, Akıllı Altyapı, Afet ve Acil Durum Yönetimi ve Coğrafi Bilgi Sistemleri” şeklinde sıralamak mümkündür. Burada sıralanan “Akıllı Yapı” ve “Akıllı Çevre” sanırım 2030 yılına doğru üzerinde en çok konuşulacak iki kavram olarak değerlendirilebilir.
Akıllı Yapı…
“Akıllı Yapı” konut piyasasında enerji verimliliğin artırılmasına odaklanmakta olup, şehirdeki bütün yapılar için hane halklarının kaliteli barınma, kaliteli konut, güvenli yapı, iklimlendirme ve enerji sistemleri gibi temel ihtiyaçlarını akılcı ve teknolojik bakış açısıyla karşılayan ve yaşam kalitesini arttırmayı amaçlayan sistemleri kapsamaktadır.
Akıllı yapı uygulamalarıyla bina enerji tasarrufunun sağlanması; kullanıcılara gerçek zamanlı olarak tüketim bilgisinin iletilmesi; net-sıfır enerjili binaların yaygınlaştırılması; kaçak ve kayıp enerji kullanımının azaltılması; bina içi hava kalitesinin arttırılması; karbon emisyonlarının azaltılması; bina katı atıklarının en aza indirilmesi; bina atık maliyetlerinin azaltılması; acil durum erken uyarı ile kayıpların önlenmesi hedeflenmektedir.
Akıllı Çevre…
“Akıllı Çevre” ise, sürdürülebilir bir kentsel çevre odaklı olup, bilgi ve iletişim teknolojileri desteği çevre ve doğanın sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi, yeşil alanlar ve su kaynaklarının kontrol edilebilmesidir.
Yenilenebilir enerji, sürdürülebilir kaynak yönetimi, akıllı enerji şebekeleri, mikro şebekeler, akıllı sayaçlar, ileri hava kirliliği izleme sistemleri, çevre dostu yeşil binalar, yeşil şehir planlaması, enerji verimli akıllı sokak aydınlatmaları, katı atık yönetimi, akıllı su yönetim ve drenaj sistemlerini kapsamaktadır.
Şehirlerde akıllı çevre uygulamalarına geçilerek doğal kaynakların verimli kullanılmasının sağlanması; insan sağlığı ve çevre kirliliğine ilişkin risklerinin azaltılması; geri kazanım ile doğal kaynak kullanımının azaltılması; çöp sahalarında atığın en aza indirilmesi hedeflenmektedir.
Akıllı Şehir Uygulamalarında Yerel Yönetimlerin Etkinliği…
Akıllı şehirlere yönelik stratejilere ilişkin olarak üzerinde önemle durulması gereken unsurlardan bir diğeri yerel yönetimlerin daha etkin ve verimli bir şekilde yönetilebilir olmasıdır.
Bu doğrultuda, yerel yönetimlerin şeffaf ve hesap verebilir olması, ölçülebilir yöntemlerle kapasitesinin ve gelirlerinin arttırılması, adil başarı kriterlerinin ortaya konulması, oluşacak rekabet ortamıyla teknik kapasitelerinin artırılması önemlidir. Akıllı şehir planlamalarında belediyelerin belirlenecek kriterler dahilinde sınıflandırılmasına ve sıralandırılmasına ihtiyaç vardır.
Yerel yönetimlerde kapasite gelişimi, şeffaflık, adalet gibi konularda gidişata pozitif katkı yapacak, oyun değiştirici rolü üstlenecek ve bir paradigma değişimi yaratacak sınıflama süreci, en temelde vatandaşların yerel yönetimlerden memnuniyetini artırmaya hizmet edebilir.
Başarı ölçütlerinin standartlaştırılması, yerel yönetimlerin kararlarında vatandaşın katılımının artırılması, rekabet sayesinde daha rasyonel yönetimlerin oluşması, hizmetlerin dijitalleşmesi, veri toplama ve işlemenin her işin olmazsa olmazı konumuna yükseldiği günümüzde; çağdaş bir yerel yönetim anlayışının ortaya çıkmasına katkı sağlayacaktır.