Akıllı ilk şehir: Roma

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM [email protected]

Arkeologların, sanat tarihçi ve teknoloji tarihçilerinin zaten bildiği bir bilgi, BBC ve Stanford Üniversitesi kanalıyla bütün dünyaya (ilgilenenlerin elbette) bilgisine sunuldu: Roma İmparatorluğu’nun başkenti Roma’da 2 bin 500 yıldır ayakta duran yapılar, kilometrelerce giden su kemerleri ve yeraltı su kanalları, devasa hamamların hepsinde “çimento” kullanılmıştı. Taşları birbirine tutturma yöntemleri taa Asur, Babil, Mısır uygarlıklarında da biliniyordu. Ama Romalılar, kader kısmet, tamamen kendi coğrafyaları sayesinde gayet bol volkanik tüfü, pozolana adını verdikleri güçlü bir çimentoya dönüştürmeyi başardılar: Roma Ar-Ge’si ve Ür-Ge’si sayesinde bu çimento, suyun içinde de sertleşiyordu. Roma limanları bununla yapıldı. 

İcat ettikleri çimentoya pozolana demelerinin nedeni, Napoli yakınındaki Pozzuoli’de ibadullah tüf yatakları olmasındandı. Romalılar, patenti (!) kendilerine ait bu çimentoyu kullanarak bugün hâlâ ayakta duran Panteon gibi bir tapınağı, Kolozeum gibi 65 bin izleyici kapasiteye sahip bir arenayı, limanları, kanalları inşa ettiler. 

Ama Roma’nın, ayrıntıları ancak şimdilerde bilimsel olarak saptanabilen bir sırrı daha vardı: Şehrin 20-30 metre altındaki tüf yatakları, maden ocağı gibi kazılarak bu yararlı volkanik curuf yeryüzüne taşınmıştı. Gel zaman git zaman bu ocaklar terk edilmiş, girişleri kapanmış, unutulmuştu. Roma’da her yıl, nedeni anlaşılmaz göçük ve çöküntüler, bazı yerlerin durup dururken yıkılıvermesi üzerine yapılan incelemede, yer altındaki bu boşluklar keşfedildi.

İlgili bilimcilerin bildiği, ama dünyanın bilmediği bu ilginç öykünün yenilikçi boyutu ise: Roma’nın altındaki tüf ocakları ve mezarlıkların (katakomb) üç boyutlu lazerle “artırılmış gerçeklik haritaları” çıkartılıyor. Aralarındaki geçitler, boyutları, süslemelerine, her türlü ayrıntısına kadar bir Roma Alt Şehir Planı yapılıyor. Şimdiye kadar 94 tüf ocağı bulundu. Tek bir ocaktan 6 bin ton tüf çıkartıldığı hesaplandı. 74 tane katakombun da haritası çıkartılıyor. Bulgunun bilimsel yararının yanı sıra önümüzdeki yıllarda bazı yeni bulguların da “denetimli” turizme açılması mümkün olabilecek. Roma başta olmak üzere Batı Avrupa’da bazı şehirlerde yeraltı turizmi var: Paris, Napoli, Berlin en bilinenleri.

Roma’nın yer altını haritalama faaliyeti, gelip bir noktada tıkanıyor: 2 bin 500 yıldır hâlâ faal yeraltı su ve kanalizasyon kanalları saptanıyor ama, yapılaşma altında kalmış Büyük Liman ve oradan şehre giden kanalın yeri saptansa bile, kazı yapılması imkansız.  

Stanford kaynaklı bilgiye BBC’nin Roma’nın altında çektiği belgesel de eklenince, hayret verici görüntüler çıktı: En turistik noktalardan İspanyol Merdiveni’ndeki sanatsal çeşme ile her turistin ziyaret ettiği Aşk-Trevi Çeşmesi’nin (ilk yapımı M.Ö.19) suyunu kazma kürekle, esir gücüyle yapılan 20 km boyundaki yer altı su kanalı bugün de sağlıyor. Yerin 24 metre altındaki  kanalı Romalı “mühendisler” öyle bir hesaplamış ki, 20 km boyunca sadece 4 metrelik bir eğimle su, yer çekimine uygun akıyor. Kanalın tabanı tamamen mermer döşenmiş, duvarlar pozolana ile yapılmış. M.Ö. 315 ile M.S. 226 arasında böyle 11 tane yer altı su kanalı inşa edilmiş. 

Roma’nın olmazsa olmazı hamamları da bir başka âlem: Şehirde yaşayan bir milyon kişi için 900 hamam yapılmış. Bunlardan en büyüğü Caracalla Hamamı’nın günlük odun ihtiyacı 10 ton. Hamamda 49 ocak yanıyor. Ocaklar, su ve kanalizasyon için üç ayrı kattaki koridorların uzunluğu 6 km. Bütün bu bilgiler, bugün sadece dev kalıntıları duran bu yapının bilgisayarlı tasarımla yapılan üç boyutlu planları üzerindeki çalışmayla ortaya çıkartıldı.  
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019