Akılda kalanlar...
Bilişime yön verenler Antalya'da buluştu. Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından “Bilişimde Gelişim, Bilişimle Gelişim” ana temasıyla düzenlenen Bilgi İşlem Merkezi Yöneticileri Semineri BİMY’24 Antalya’da gerçekleştirildi. Bilişim ve iletişim teknolojileri alanındaki küresel gelişmeler, geleceğe yönelik öngörüler ele alındığı BİMY’24 Antalya'da oturumlardan biri de “Bilişimde Bahar Buluşması”sıydı. Silver Spring Networks Genel Müdürü Burak Aydın, Bilişim AŞ Genel Müdürü Ayşe Eser ve DÜNYA gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın konuşmacı olarak katıldığı “Bilişimde Bahar Buluşması”nda ilginç konulara ve sorunlara değinildi. Aklımda kalan ve ilginç bulduğum bölümlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
"2020’de TIME dergisinde markalarımız ile kapak olmalıyız"
Burak Aydın; "Sanal gerçeklikte artık limit yok. Never Offline durumdayız.
Örneğin Facebook’ta 1 dakikada 900 bin login var. Nesnelerin interneti çok önemli. Sensörler 1 doların altına indi. Yakın zamanda 200 milyar sensör etrafımızda olacak.
Sürücüsüz traktör…Akıllı tarım neden çok önemli? Hollanda 90 milyon dolar tarım ihracatı yaparken Türkiye 20 milyon dolarlık ihracat yapıyor. Hızlıca akıllı tarıma geçmeliyiz.
Peki tarım ile geçinen işçiler ne yapacak? Ancak gelecek giyilebilir teknolojiler ile yerini alacak. Akıllı Bilezikler, akıllı tişörtler kalp atışı izleyecek, kalori hesabı yapacak, doktoruna bilgi verecek. Akıllı eldiven bir parkinson hastası için çok önemli.
Teknoloji hayata değer katıyorsa kullanılır. Sağlıkta çok iyi gelişmeler var ve bu yeni teknolojiler ile sağlanıyor. Yapay Zeka; “Robotlar insanların yapmak istemediği işlerde olacak.” Felçli insanlarda yeni teknolojiler ayağa kaldıracak, robotlar bu durumdaki kişilerin hayatlarının kalitelerini artırıyor, artıracak. Bu yeni dijitalleşme döneminde siber güvenlik en önemli duruma geliyor. Her gün 200 bin tane virüs yazılımı geliştiriliyor. Güvenliği sağlamamız şart. Yüksek teknoloji - Ar-Ge - girişimcilik ekosisteminde dünya markaları çıkartmamız lazım. Hedefimiz; 2020’de TIME dergisinde markalarımız ile kapak olmalıyız."
"KOBİler digitalleşmek zorundalar"
Ayşe Eser; Bu yeni endüstri devrimi ile küresel toplumları çarpıcı bir şekilde değiştirecek bir dönüşüm modeli, bir dünya düzeni kuruluyor. Sosyo-ekonomik koşullara baktığımızda Endüstri 4.0 çıkış öyküsüne baktığımızda; Sanayi sonrası toplum geleceğe dönük, işlevlerin gelişmiş ülkelerce yürütülmesi, Gelişmekte olan ülkerde insan gücünü hizmet sektörüne verelim. Ar-Ge finans akışına bakalım dediler, bu vizyon ‘e kadar sürdü.
Lider oyunculara baktığımızda; Almanya: Endüstri 4.0 yüksek teknoloji stratejisi 2010-2020 için yazmışlar. Burada akıllı üretim, akıllı fabrika ve bunları işbirliğinden uzak tutmak ve bunu bize satmak istiyorlar.
ABD: Industrial Internet Consortium (IIC) 2014’te kuruldu. Akıllı fabrika ile değil, üretim sınırlı değil, montajı ön plana çıkardılar.
Çin: Almanya ve ABD ile işbirliği içindeler. 2015’te devlet desteği ile ilk girişimi başlattılar.
Güney Kore: 3 milyon KOBİ bağımsız iş yapabilmek yetenekleri yok denecek kadar az.
4.0 ile akıllı şehirler alanına giderek Songdo kentine bir dönem başlattılar.
Almanya Endüstri 4.0 ‘a yakınlar. Almanya’da ilk sonuçlardan söz etmek gerekirse; KOBİler 4.0 konusunda isteksiz.
Örnek yok, rol model yok. 2.2 milyon işletme var. % 99 KOBİ toplam iş hacminin %34’ü istihdam sağlıyor. Almanya 4.0 için bir hareket başlatıyor.Mekotronik bir kampüs kuruyorlar, Learning factory kuruyorlar, Kampüste eğitim uygulamalı görüyorlar. Dünya ticaretinde yeni gelişmeler: 1/4’ü Kuzey Amerika ve Avrupa arasında. İnternet artık yalnız İngilizce konuşmuyor. ASYA’da gümbür gümbür geliyor.
KOBİler digitalleşmek zorundalar. %9 iş kolu kalkacak robotlar sayesinde. Nesnelerin internetinde standart tanımlanma ve Türkiye: Dünya ile bütünleşik yenilikçi iş modeli, ürünler ve pazar, müşteri.…ERP + ERP + RFID+ iş zekası destek verimlilik big data . Süreç optimazasyon yapmak, uluslarası standartlara uyum sağlamak gerekir."
"Bilginin şekillenmesi, pazarlardan daha önemli"
Hakan Güldağ; Patinaj durumundayız, aslında bir başarı hikayemiz var.
Bilişim Sektörü daha fazla proje üretmesi lazım. Otomotiv sektörü ihracatta inanmadığı bir duruma geldi. Gerekli önlemler alınmazsa çok zor durumda kalabiliriz.
1.Yeterince yatırım yok.
2. Algı meselesi var.
Ana sanayi, ara sanayi, yeni sipariş alamıyoruz, 2 sene sonra çok zor durumda kalabiliriz.
Teknoloji konusunda iyiyiz, ama dışarısı, risk yönetim birimleri firmalar bize güvenmiyor.
Sektörler işin digitalleşmeye gittiğini görüyor ama önlem alıyorlar mı? Bilmiyorum.
Üretim ve dijitalleşme, bilgi üretimi çok önemli. Dün enerji çok önemliydi, şimdi bilginin şekillenmesi, pazarlardan daha önemli. Biz bu zincirde nerdeyiz? Bilişim sektörümüz, bu konuda iyi çözümler bulamadı. Yeni sanayi devrimine hazır mıyız? Maalesef hazır değiliz. BİT’lerde sıralamada 57’lerden 70’lere geriledik. İlk 10’da Kore ve Hong Kong var. Rusya 49'uncu sırada. Biz, Mısır ve İran’a yakınız. Beni de üzüyor bu durum.
BİT sektörümüz bunu iyi düşünmeli. 4. Sanayi Devrimi, Biyo ve Nano proje üretme teknolojilerine de çok önem vermeliyiz. Bu konuda proje üretmek lazım. Makroda, mikroda sorunları biliyoruz ama icraatta artık çözüm bulmalıyız.
Gerçeklere bakmaya gelsek KOBİ’lerin %49’unun bulutu, web sayfası mobil uygulaması yok. Digitalleşmeyi içlerinde yapıcı olarak hissetmezlerse, zaten beşeri sermaye kendini gösteremez. Vizyon ve tutku geliştirmekte zorlanıyoruz. Analitiği kullanamayabiliriz ama olabildiğince bilişimi kullanırız. Başka ülkelerin ürettiği ürünü mühendislerimiz pazarlayabilirler. Ama bence bilişimle başarabiliriz.
Sorunları irdelerken pozitif olarak bakmak lazım, asla umutsuz olmamalıyız. Bir proje yaparken vizyon kurgusu yapabilirsek başarabiliriz. Bilişim sektörünün sanayi ile içiçe geçmesi lazım”.
Bilişimde Bahar Buluşması'nda konuşmacıların anlattıklarından derleyebildiğim “Akılda kalanlar” özetle bunlardı..