Akıl tutulması

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI [email protected]

Türkiye ve Rusya arasındaki siyasi krizin kısa sürede hallolmayacağı ve ekonomi alanına taşınacağı kesinleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Paris İklim Zirvesinde Başkan Putin ile görüşme isteği reddedildi. 

Rusya, gerginliği tırmandırmak istercesine,  bir yandan bölgedeki  askeri operasyonlarını hızlandırırken diğer yandan Türkiye’ye bir dizi ekonomik yaptırım uygulayacağını açıkladı. 

Ekonomik yaptırımların açıklanmasından saatler önce Cumhurbaşkanı Erdoğan yaşanan hadiseden dolayı üzüntüsünü dile getirmiş ve Paris zirvesinin iki ülke arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi için fırsat olarak kullanılabileceğini söylemişti. 

Ancak şifahi olarak yapılan bu açıklama Rusya için yeterli olmadı.  Nato üyesi bir ülkenin uçağını kasten düşürdüğüne inanan Rusya, S-400 hava savunma silahlarını konuşlandırarak Suriye’deki operasyonlarını hızlandırma kararı aldı. 

Kendini ABD ile Rusya arasındaki güç kavgasının arasında bulan  Türkiye önümüzdeki dönemde Rusya’nın ağır ekonomik yaptırımları ile karşı karşıya kalacak.   

Türkiye kökenli bazı ürünlerin – muhtemelen tarım ve gıda ürünleri -  Rusya’ya girmesi geçici olarak yasaklanacak.  Türk şirketleri Rusya’da güvenlik konusundaki işlere giremeyecek.  Rusya’da iş yapan şirketlerin yeni Türk çalışan istihdam etmesi engellenecek. 

Serbest vize rejimini tek taraflı olarak kaldıran Rusya bir yandan Türkiye’ye charter uçuşlarını yasaklarken diğer yandan tur operatörlerine Türkiye paketi satmamalarını tavsiye ediyor.  Rusya’ya taşımacılık yapan araçlar sıkı kontrol altına alınacak. 

Yaptırımlarla ilgili detaylar henüz açıklanmadığı için Türkiye ekonomisi üzerindeki etkiyi hesaplama şansımız yok. Ancak 1,9 trilyon dolarlık bir ekonomi ve 140 milyonluk bir pazara erişimin kısıtlanmasının faturasının yüksek olacağı kesin. 

Dünyanın ikinci büyük enerji üreticisi olan Rusya Türkiye’nin doğa gaz ithalatının %56’sını  karşılıyor. Nükleer santral yapılması konusunda  yapılmış bir anlaşma ile  Türkiye’nin Rusya’ya enerji bağımlılığı daha da artıyor. 
Coğrafi yakınlığına ve ekonomik büyüklüğüne rağmen Rusya Türkiye’nin ihracatında görece geride (onuncu sırada)  yer alıyor.   Buna karşın gelen turist sırasında Almanya’dan sonra ikinci sırada yer alıyor. 

İhracat, turizm ve valiz ticaretini hesaba kattığınızda Rusya ile ilişkilerin bozulması nedeniyle  Türkiye’nin ödeyeceği faturayı 3-5 milyar dolar arasında buluyoruz.  Milli gelirin % 0,4 - %0,7 si civarındaki bu maliyetin yarıya yakını Antalya tarafından üstlenilecek.  Irak iç savaşında fatura nasıl Antep’e kesildiyse, Suriye krizinde Hatay ekonomisi nasıl durma noktasına geldiyse, Rusya krizinde de Antalya ekonomisi yaralanacak. 

Yaşanan akıl tutulmasının uzun sürmeyeceğini ve orta vadede ilişkilerin yeniden normale döneceğine inanıyoruz. Ancak kolay olmayacak. İki ülke ve iki lider arasındaki dostluk bağları koptu. Kopan bağların yeniden onarılması zaman alacak.  Bu süreçte Türkiye’nin risk primleri kaçınılmaz olarak yüksek seyredecek. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019