Akıl mı satıyorsunuz, hamallık mı yapıyorsunuz?

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

Bir makale

Sevdiğim bir öğrencim bana 10 Ağustos 2011 tarihli The Economist dergisinden bir makale (Slicing an Apple) yollamış. Makale, “Apple, iPhone’u tek başına yapmıyor” diye başlıyor. Dünyadaki üretim ilişkilerinin geldiği seviyeyi anlatması bakımından ilginç. Bu nedenle makaleden bazı bilgileri sizlerle paylaşacağım.

Apple, iPhone’un ne parçalarını üretiyor, ne de bu parçaları bir araya getiriyormuş. Parçalar çok çeşitli tedarikçilerden geliyor ve Foxconn adlı bir Tayvan firmasının Çin’deki bir fabrikasında monte ediliyormuş. Bir pazar araştırma firması olan iSuppli, söz konusu telefonu almış ve parçalarını incelemiş. Parçaları kim üretmiş ve maliyetleri ne olmuş biçiminde dökümünü yapmış. Ortaya ilginç bir resim çıkmış. Özellikle Samsung firması, en önemli tedarikçi olarak boy göstermiş. Telefonun en önemli parçalarını Samsung yapıyormuş. Bu önemli parçalar: Telefonun app’larını, müzik ve işletim yazılımını üstünde tutan “flash memory”; DRAM denen çalışma hafızası (working memory); ve de her şeyin çalışmasını sağlayan uygulamalar işlemcisi (applications processor). Bu sıralanan parçalar iPhone parça maliyetinin %26’sını oluşturuyor.

Yukarıdaki analiz daha ilginç bir gerçeği ortaya koyuyor.

Samsung firması, Apple’ın rakibi. Samsung da akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlar üretiyor ve satıyor. Fakat Apple, Samsung firmasının çok önemli bir müşterisi. Samsung’un iş modeli böyle. Rakiplerine de parçalar satıyor. Bu, parça başı üretim maliyetini aşağı çekiyor. Ve Samsung daha ucuza mal üretebiliyor. Apple da kendi çalışma modelinden mutlu. Başka firmalara ürününün parçalarını yaptırıyor ve monte ettiriyor. Çünkü Apple da güçlü yanına, tasarıma odaklanıyor.

Samsung ve Apple firmaları kendi iş modellerinden mutlu mutlu çalışırken ilginç bir gelişme oldu. Apple firması, Samsung firması aleyhine dava açtı. Samsung’un akıllı telefonu Galaxy S ve tablet bilgisayarı Galaxy Tab’i, Apple ürünlerinden kopya ettiğini iddia etti. Samsung da Apple firması aleyhine dava açtı. Apple, Avrupa ve Avustralya’da Galaxy Tab satışını önleme konusunda mahkeme kararı aldırmayı başardı. Mahkemeler sürerken iki firma arasındaki karşılıklı kazanıma dayalı işbirliği devam ediyor.

iSuppli firması araştırmasındaki maliyet çalışması başka bir ilginçliği ortaya koyuyor. iPhone 4’ün (16 GB) parçalarının maliyeti 178 dolar iken, ortalama satış fiyatı 560 dolar olarak gösteriliyor. Bu satış fiyatı üstünden 368 dolar, Apple hissesine düşen kısım. Apple şirketinin yazılım geliştirmeye, araştırma ve geliştirmeye, pazarlamaya, taşımaya, paketlemeye ve servise ne kadar harcadığı bilinmese de hissesine düşen para oldukça yüklü; arslan payı Apple’ın.

Bir yorum

Öyle bir ürün çıkarıyorsunuz ki, almak için millet geceden kuyruğa giriyor. Öyle bir ürün ki, kırda bayırda herkesin elinde. Temiz iş; platformunuzda yangın çıktı, okyanusu kirleteceksiniz ve çok büyük cezalar yiyeceksiniz tehlikesi yok. Sonuç: Petrol devlerini bile geride bırakarak dünyanın en değerli şirketi olursunuz. Fortune dergisinin “Dünyanın en çok hayranlık duyulan şirketler” listesinde baş köşeye oturursunuz. Sanırım bu şirketin hangi şirket olduğunu tahmin ettiniz. Apple, tabii ki.

Dünya değişiyor; üretim modelleri ve iş modelleri de değişiyor. Yukarıdaki makaleden de görüldüğü gibi, Apple çok akıllı bir iş modeli kullanıyor, aklını satıyor. Ürünün tasarımını yapıyor ve ürünü başkalarına ürettiriyor. Günün sonunda malı götüren Apple oluyor. Peki bu akıl nereden geliyor? Apple’ın insan kaynağından. Apple’ın insan kaynağının ortak aklı bu. Öyle insanları işe almışsınız ki, yaratıcılar. Öyle bir şirket iklimi yaratmışsınız ki, insanların yaratıcılığını köreltmiyorsunuz; üretiyorlar. Öyle bir takım ruhu yaratmışsınız, sistem tıkır tıkır işliyor. Beyinler üretiyor, beyinlerin

zekatını yiyorsunuz. Beyinler durmuyor; her ürettiği iyi şeyi, daha bir iyisi ile yeniliyor.

Her başarının altında insan var, beyin gücü var. Şimdi firmanız için bir değerlendirme yapınız. Sorun bakalım kendinize: firmanızın beyin gücü nedir? Yetenekli, beyin gücü yüksek insanları mı çalıştırıyorsunuz, yoksa vasat ve vasat altı insanları mı? Yöneticileriniz kendine güvenen, vizyonu geniş, bilgili insanlar mı? Yoksa, körler ülkesindeki cahil şaşılardan mı?; özü olmayan, cahil cesaretli kof kabadayılar mı? Verdiğiniz cevaplara göre firma olarak ya akıl satıyorsunuz, ya da ucuza hamallık mı yapıyorsunuz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019