Akhisar-odağından zeytinciliğe bakış
Akhisar'da AKİAD'ın önderlik ettiği; Said Yalçın, Hüzeyin Ölmez, Aydın Aydar, Salih Hızlı, Emin Demirci, Mustafa Gökalp, İhsan Aydar, Bülent Birel, Ali Durul, İsmail Göksel, Kazım Kılınç, Fettah Gürmen, Cengiz Koç, Mustafa Alhat, Engin Gürlek, Metin Eser, Ahmet Sakarya, Ahmet Kayrak, Alper Ahlat, Şerafettin Aklın ve Ömer İşçi gibi yerel kanaat önderlerinin katıldığı toplantıdaki değerlendirmelerden ne algıladığımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yapısal özelikler
Diğer üretim alanlarında olduğu gibi, zeytincilik konusunda da sektörün yapısal ve ekonomik özelliklerini kavramadan, sektörün gelişmesine katkı yapacak mekanizmalar oluşturamayız. Böyle bir bakışla, bu ilk yazıda, zeytin ve zeytinyağı üretimi üzerinde düşünce üretmek isteyenlerin göz önünde bulundurması gereken bazı özellikler üzerinde duralım:
1. İklim koşullarını bağımlılık: Zeytin üretiminde temel fiziksel yapı, iklim koşullarına bağımlıktır. Zeytin belli iklim kuşaklarında yetişmektedir; şartlandırılmış ortamlarda yaygın zeytin yetiştiriciliği benim bildiğim kadar yoktur. O nedenle, topraklarımızın bulunduğu iklim koşulları, zeytin üretimi için bir potansiyel varlıktır. Potansiyeli değerlendirmenin gerek şartı, bu koşulları iyi bilmektir.
2. On yıl sonrasını düşünmek: Kuan Tzu, "Bir yıl sonrasıysa düşündüğün; topum ek/On yıl sonrasıysa düşündüğün ;ağaç dik…" der bundan 2 bin beş yüzyıl öncesinde. On yıl sonrasını düşünerek iş yapmak, ciddi bir "öngörme-önlem alma" gerektirir. Böyle bir öngörümüz yoksa, sadece fiyatlardaki kısa dönemli hareketlere bakarak yatırımınızı yönlendiriyorsak, yanlışlardan sakınmamız güçleşir. Bir zeytin ağacı yatırımı yapıyorsanız; on yılların da ötesini "başlangıç noktasına hassas bağlılık ilkesine uyarak" düşünmek gerekir. Bu düşünce, seçeceğiniz fidan çeşidinden, dikim aralıklarına, makineli tarıma geçiş koşullarından, hasat verimine kadar bütün değişkenleri kapsamalı. Sistemi bütün olarak görmeden, indirgemeci bir anlayışla nokta atışları yapmamız, çözüme katkı sağlamaz.
3. İşleme süreci ve karşılıklı-bağımlılıklar: Zeytin hammaddesi ekim ve kasım aylarında yapılır; 12 ay boyunca işleme ve satış süreci yaşanır.Bu serecin "hassas bağlılıkları" vardır: Ürün kalitesi, depolama sistemi, finansman, işleme, pazarlama ve satış. Bu yapıdaki bir üretim alanında "stoklama teknikleri ve maliyetleri" de rekabet gücünün temel belirleyicileri arasındaki yerini alır. Ülkemizde zeytin üretimi hızla artmaktadır; üretim artışına paralel biçimde, hasat kalitesi, depo sistemi, finansmana erişebilirlik, işleme teknikleri, etkin bir pazarlama ve satışın birbirini bütünleyen yapıya kavuşturulması gerekir.
4. Sürdürülebilirliğin gerek şartı: Zeytinde üretimde, istihdamda, ihracatta ve sektörel büyümede sürdürülebilirliği sağlayacak stratejik bir yaklaşıma gereksinim var. Yüksek kaliteli ürün, sağlıklı izlenebilirlik, hijyenik koşullara uygun stoklama ve işleme, istikrarlı fiyat ve araştırmaların sürekliliği, uzun dönemli geleceği güven altına almanın gerek şartı.Bu şartları bir "bütün" halinde ele almayan yaklaşımlar; son tahlilde kaynak israfına yol açabilir.
5. Ölçek, teknoloji ve yönetim algılaması: Birçok üretim alanında olduğu gibi, zeytincilikte de uluslar arası piyasada söz sahibi olabilmemiz, üç temel alanda dönüşümü gündeme getiriyor: Birincisi işyerlerimizi rekabet edebilir ölçeklere taşıma… İkincisi, sistemin bütününde rekabet edebilir teknolojileri kullanma... Üçüncüsü de, zeytin ve zeytin yağı üreticiliğinde, dededen, babadan kalma alışkanlıklardan vazgeçerek; dünya genelindeki rakipleri analiz ederek işlerimizi yönetme düzeyine erişme.
Bizim özlemlerimize göre, bu beş temel yapısal özellikleri ayrıntılarıyla analiz etmeyen politika ve uygulamalar, zeytincilik sorunlarına çözüm üretemez.
Yarın, KOBİ'den ekinde Akhisar'da zeytinciliğin sulama, uygun fide seçimi ve dikim aralıkları konusunu ele alacağız.