Akdeniz'e... Yelkenler fora!
Kitapseverler olarak güzergâhımız bu kez Antalya... Bir solukta 30-35 ören yerini sayabileceğim, güneşin, denizin ve tarihin buluştuğu kent... Yarın, orada olacağım... Çünkü, saydıklarıma bu kez kitap da eklenecek... Kitabın, yazarların, aralarında çok sevdiğim dostlarım olan Antalyalı yazarların okurlarıyla buluştuğu şehir de diyebileceğim artık Antalya için...
Ama önce, Oğlak Yayınları arasından çıkan "Bir Arkeoloji Detektifinin Maceraları" isimli kitabımda da kimilerinin geçtiği, her fırsatta ziyaret ettiğim Antalya'nın kimi antik kentlerden, ören yerlerinden söz etmeliyim:
Meselâ, bir kehanet merkezi olan Sura... Demre'den Kaş'a giderken 5. kilometrede, batıya doğru 5 dakikalık mesafede...
Tabii ki Perge... Antalya şehir merkezinin 17 kilometre doğusunda, Aksu Bucağı sınırları içinde yer alan antik kent, sadece bölgenin değil, tüm Anadolu'nun en düzenli Roma dönemi yerleşim yerlerinden birisi.
Kimbilir kaç konser izlediğim Aspendos (Belkıs)... Antalya - Alanya karayolunun 44. kilometresinden kuzeye dönen yolun 2. kilometresinde yer alan Aspendos, sadece Anadolu'nun değil tüm Akdeniz dünyasının en iyi koruna gelmiş Roma dönemi tiyatrosuna sahip olmasıyla ünlü.
Ya Phaselis... Antalya - Kemer karayolunun 44. kilometresinden sola dönen yol, geniş ölçüde orman alanı içinde bulunan bu antik kente ulaşır. Kent, gerek plaj ve piknik alanları, gerekse tarihi dokusuyla bölgenin en ilgi çeken ören yerlerinden birisidir.
Ve Olympos - Chimaira: Antalya'nın güney sahillerinde Phaselis'ten sonra ikinci önemli liman kenti...
Antik tiyatrosunda unutamadığım bir konser dinlediğim Arykanda: Elmalı- Finike karayolunun tam yarısında, Arif Köyü yakınında, Aykırıçay'ın (antik Arykandos Nehri) batı yamacında yer alan kent.
Myra'yı nasıl unutabilirim. Bugünkü Demre İlçe merkezinde ve civarında yer alan kent, özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ve Bizans Dönemi Aziz Nikolaos Müzesi (Noel Baba) ile ünlü.
Antiphellos (Kaş): Gerek sivil mimarlık örneklerini yansıtan kent dokusu, gerekse arkeolojik kalıntıları ile Antalya'nın eski ile yeninin iç içe yaşadığı turistik ilçelerinden birisi. Ben, son yıllarda "ah, nerede o 70'lerin Kaş'ı diyorum?"
Termesos: Orman içinde korunan ören yerlerinin en çarpıcılarından biri, aynı adı taşıyan Milli Park içinde yer alıyor.
Patara: Arkeolojik ve tarihsel değerlerinin yanında Akdeniz kaplumbağaları Caretta-Carettaların milyonlarca yıldır yumurtalarını bırakıp yavruladıkları ender sahillerden biri olması ile de ayrı bir öneme sahip.
Denizden ve karadan zor ulaşabilirliği nedeniyle tarih boyunca devamlı yerleşim yerlerinden biri olan Alanya Kalesi ve anıt eserleri. Kale, Anadolu'yu süsleyen yüzlercesinden ayakta kalabilmiş, en iyi korunmuş olanlarından birisi...
Söyledim ya Ören yerlerinin listesi çok uzun... Biz, asıl gidiş nedenimize dönelim: İşte bu kentte, yukarıda da belirttiğim gibi TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A. Ş. tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği Antalya Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ve Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği'nin katkılarıyla düzenlenen Antalya Kitap Fuarı var bugünlerde. İlk kez düzenlenen fuar, Cam Piramit Sakıp Sabancı Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştiriliyor. 75 yayınevinin katıldığı fuarda düzenlenen söyleşi, panel, şiir dinletisi gibi 20 etkinlik ve imza günlerinde 200 yazar okurlarla buluşuyor.
Bu yazarlar arasında Doğan Hızlan, İlber Ortaylı, Murathan Mungan, Ayşe Kulin, Aydın Boysan, Gülten Dayıoğlu, Şükrü Erbaş, Muzaffer İzgü, Deniz Kavukçuoğlu, Zeynep Oral, Mine Söğüt, Hakan Günday, Bejan Matur, Nihat Genç, Mine Kırıkkanat, İsmet Bertan, Cüneyt Ülsever, Sevgi Özel, Mavisel Yener, Uykusuz Dergisi Çizerleri ve Penguen Dergisi Çizerleri de yer alıyor.
Antalya Kitap Fuarı bugün ve yarın 10.00-20.30, son gün olan Pazar ise 10.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor, giriş ücretsiz. Akdeniz'e yelken açan bu kitap gemisinin bir tayfası olarak herkesi fuara bekliyorum... Bir kez daha kitaplar hiç eksik olmasın raflarınızdan, hep kitaplı kalın diyorum...