Akacak petrol depoda durmaz!
Akacak kan damarda durmaz diye bir laf var. Bu özlü söz çok da sempatik sayılmaz. Ne de olsa işin içinde kan var. Ama konumuz edebiyat değil, enerji. Alt başlık ise petrol ve boru hatları... Hadi daha da somutlaştıralım, konumuz Irak petrollerinin dünyaya pazarlanması... Şu anda Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Türkiye arasında yapılan sözleşmeler çerçevesinde, bölgede çıkarılan petrol Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı üzerinden Ceyhan'a pompalanıyor.
Bildiğimiz kadarıyla, bu petrolden bir varili bile henüz satılmış değil. Ceyhan'daki depolarda tutuluyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın verdiği bilgiye göre, Ceyhan'daki depolarda biriken Kürt petrolünün miktarı 1.2 milyon variyi aştı. Boru hattında bulunan petrolle birlikte elde biriken Kürt petrolü miktarı 1 milyon 350 bin varili buldu. Malum, Ceyhan'daki depolar dipsiz kuyu değil. Belli bir kapasitesi var. Ve gelen bilgilere göre, Ceyhan'da biriktirilebilecek petrol miktarı 1.5 milyon varille sınırlı.
Peki bu petrol ne olacak? İhraç edilebilecek mi? Yoksa biriken petrol 1.5 milyon varile yükseldikten sonra Irak'tan Türkiye'ye petrol akışı tamamen duracak mı?
Bu sorunun cevabı net: Hiç sanmıyoruz! Ama takvim önemli.Bu takvimi belirleyecek olan ise diplomasi koridorlarında yaşanan trafik.
Şu anda Bağdat-Erbil-Ankara arasında müthiş bir enerji diplomasisi trafiği yaşanıyor. Tabii konuyla ilgili trafik sadece bununla sınırlı değil. Washington, Londra, Berlin, Paris, Tokyo, Pekin gibi başkentlerde de diplomasi koridorlarında bu konu gündemde. Ama hepsinin gelip dayandığı yer, Ankara-Bağdat-Erbil üçgenindeki görüşmelerden çıkacak sonuç...
Gelen bilgiler, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile merkezi Irak hükümeti ve Türkiye arasında bu konuda prensipte anlaşmaya varıldığını gösteriyor. Yani Kuzey Irak'tan çıkan ve borularla Ceyhan'a kadar taşınan bu petrol bir şekilde uluslararası pazarlara çıkacak. Peki neden bu üç merkez arasındaki trafik halen yoğun?
Çünkü prensipte anlaşıldı ama ayrıntılar üzerinde çalışılıyor. Ayrıntı deyip geçmeyin, bu da prensip kadar önemli.Ne de olsa söz konusu olan ticaret. Kim ne alacak, ne verecek, kimin payına ne kadar süre içinde ne düşecek, tüm bunlar çok kritik, En küçük ayrıntıya kadar her şey netleştirilecek ve öyle düğmeye basılacak. Son olarak Iraklı Kürtler'in bölgeden çıkan petrolün bir bölümünü Bağdat'a göndereceği haberleri geldi.
Kürtler'den Bağdat yönetimine jest olarak nitelendirilen bu gelişme, Irak petrollerinin dünyaya Türkiye üzerinden pazarlanması konusundaki tartışmaların kilidinin çözülmek üzere olduğunu gösteriyor. Tüm bu gelişmelerin itici gücü, petrolün ekonomik gücünden başka bir şey değil aslında. Kan insan vücudu için ne ise bazen daha yoğun formlarda olsa bile petrol de dünya ekonomisi için hayati bir sıvı.
Yani bu petrol akacak. Akacak petrol ise ne boruda ne de depoda kalmaz! Sonuç olarak, Irak petrolleri dünya piyasalarına çıkacak. Hem de önemlice bir bölümü, Türkiye üzerinden gönderilecek.
Daha önceki bazı yazılarımızda söz ettiğimiz gibi, bölgedeki petrolün dünyaya aktarılacağı güzergâhlar arasında en makul ve avantajlı seçenek Türkiye güzergâhı...