AK Parti’nin ‘ustalık’ dönemi ekonomide en kötü dönemi oldu
13 yıllık AK Parti iktidarının üç döneminin ekonomi performansını karşılaştırdığımızda, AK Parti kurmaylarının “ustalık” dönemi olarak sunduğu üçüncü dönemin en kötü dönem olduğu görülüyor. Ekonomik göstergelerin performansı açısından en iyi gözüken dönem ise “çıraklık” dönemi.
Çıraklık döneminde ortalama yüzde 6.9 olan büyüme hızı, ustalıkta yüzde 3’e düştü. Çıraklıkta yıllık ortalama yüzde 21.5 artan dolar bazında kişi başına gelir, ustalıkta yerinde saydı, hatta geriledi. Çıraklık dönemi ortalaması yüzde 4.78 olan cari açığın milli gelire oranı, ustalıkta yüzde 6.6’ya çıktı. Çıraklıkta ulusal açık pozisyonun milli gelire oranı yüzde 47.6 idi, ustalıkta yüzde 53.9’a çıktı. Dış borçların milli gelire oranı yüzde 38.5’ten yüzde 50.3’e çıktı. Döviz rezervlerinin dış borçlara oranı yüzde 35.39’den yüzde 32.9’a geriledi.
Ortalama işsizlik oranı yüzde 9.2 iken yüzde 9.9’a çıktı. Çıraklıkta yılda ortalama yüzde 6.41 artan işsiz sayısı, ustalıkta yılda ortalama yüzde 7 arttı. Çıraklıkta ailelerin en yoksul yüzde 10’u ile en zengin yüzde 10’u arasındaki farkta 6 puanlık bir düzelme olmuşken ustalıkta bir düzelme olmadı.
“Çıraklık” dönemi, aslında IMF ve Kemal Derviş imzalı ekonomi programının uygulanmasından ibaret. IMF-Derviş programı, krizin ve geçmişin kefaretini topluma ödetme sayesinde, finans sistemi ve kamu maliyesi daha sağlam bir hale getirildi.
Kamu maliyesindeki düzelme, bankaların güvenilir hale gelmesi ve IMF’nin jandarmalına güven sayesinde yabancı kaynak girişi arttı. Dünyadaki sıcak para artışı da bu havayı destekledi. Bu da ekonominin kriz sonrasında hızlı büyümesini ve serpilmesini sağladı.
AK Parti’nin ikinci dönemi, ekonomide IMF jandarmalığından çıkarak kendi değişikliklerini yapmaya başladığı, üçüncü dönem ise ipleri tamamen ele aldığı dönem oldu. AK Parti’nin kendine özgü politikaları, ekonominin performansını artırmadı, geriletti. Ancak global sıcak para bolluğu ekonomideki sorunların, artan dengesizlik ve kırılganlıkların görünür hale gelmesini geciktirdi. Son dönemde sıcak para akımlarının terse dönmesi, ekonomideki kırılganlığı açığa çıkardı.
AK Parti’nin ekonomi tarihi, sıcak parayla yaratılan hormonlu büyümenin politik istismarı olarak özetlenebilir. Geçmiş dönemlerde iktidarlar istismarı, kamu harcamaları ile yapmıştı; AK Parti bunu sıcak para ile yaptı. Geçmiş iktidarların istismarının faturası kamu maliyesindeki bozulmaydı, AK Parti’nin faturası ekonominin dış dengelerinin bozulması oldu.
Bunun sonucu olarak Türkiye artık dünyanın en kırılgan ekonomilerinden birisi haline geldi. Ekonomi düşük büyüme, yüksek cani açık ve yüksek enflasyon kıskacının içine girdi. Bunun faturasını son iki yılda açık bir şekilde ödemeye başladık.
Bu faturayı ödemeye de devam edeceğiz. Seçimler sonrasında ekonomideki sıkıntılar artarak sürebilir. Bunun sorumlusu da seçim sonrasında ortaya zayıf bir AK Parti ve zayıf hükümetler çıkması değil, AK Parti’nin geçmiş politikalarıdır.