AK Parti’nin iki ekonomi kurmayı “mali disiplin” ve “reform” diyorlar
AK Parti’nin son yıllarda ekonomi yönetiminin direksiyonunda yer alan iki bakanı Ali Babacan ve Mehmet Şimşek, dün çıktıkları televizyon programlarında yeni dönemde “mali disiplinin” sürmesinin gerektiğini ve “reformların” hayata geçirilmesinin şart olduğunu belirttiler.
Mehmet Şimşek, “Ümit ediyoruz ki koalisyon hükümetine gerek kalmayacak, ama gerek kalırsa da reform yapmak şartıyla koalisyon kurmak lazım”diyor. Şimşek, MHP’nin tutumunu değerlendirirken, “MHP bütün varlık sebebini terörle mücadele üzerinde kurguladı. O partinin tabanı aslında koalisyon istiyordu” diyerek seçim sonrası MHP koalisyonuna sıcak baktığını ortaya koyuyor. CHP konusuna değinirken, “CHP ile müzakerelerde fikir ayrılıkları oluşunca koalisyonun yürümeyeceği anlaşıldı” diyerek, koalisyon gerekirse MHP’ye yakın duracaklarını belirtiyor.
Ali Babacan, siyasi belirsizlik ortamında yatırımcıların da yavaşladığını, bunun da ekonomiyi etkilediğini belirterek, “Türkiye’yi finansal açıdan etkileyen en önemli unsur dış etmenlerdir. Seçimlerden sonra fiilen işleyen iyi bir ekonomik plan ortaya konulursa, dış dalgalanmaları daha yumuşak atlatırız. Siyasi belirsizlik devam edince önünü göremeyen yatırımcılar da yavaşlıyor. Herkes yavaşlayınca ekonomi de yavaşlıyor. Onun için işleyen iyi bir ekonomik plana ihtiyacımız var. Bu bizim diğer ülkeler arasındaki ortalamadan etkilenme oranımızı azaltır. Evet yine de dışarıdan dalgalanmalar gelir, ama kendi içimizde güçlenirsek bu dalgaları yumuşak atlatırız. Şartlar çok hızlı değişiyor. Fed’in ne yapacağı yönünde belirsizlikler sürüyor. Çin’den bir dalga olmaya başladı. Biz kendi gemimizin kaptanı olacağız. Biz bu güveni verirsek fırtına da olsa limana ulaşırız. Geminin içinde kavga varsa, su durgun bile olsa gemi bir yere gitmez” diyerek, siyasal istikrarın ve reformların öneminin altını çiziyor.
Babacan, reform konusuna değinirken de “Genç nüfusumuzla övünüyoruz, ama Türkiye’nin bundan sonraki kalkınmasında eğitimin katkısı en önemli unsur olacaktır. Mevcut eğitim sistemimiz Türkiye’yi orta gelir ülkesi olarak ayakta tutuyor. Fert fert daha iyi eğitime ihtiyacımız var. Eğitimde kolay reform yapamadık. Eğitimde ilk üç önceliğimiz öğretmenlerden geçiyor” diyor. Babacan, kendi seçim vaatlerinin 19 milyar lira seviyesinde ve milli gelirin yüzde 1’i olduğunu, buna karşın muhalefet vaatlerinin milli gelirin yüzde 7’si seviyesinde 150 milyar lira kaynak gerektirdiği için finansal istikrarı bozacağını da iddia ediyor.
Mehmet Şimşek de kendi seçim vaatlerinin mali disiplini bozmayacağını CHP ve MHP vaatlerinin 150-180 milyar maliyeti olacağını öne sürüyor. Şimşek, siyasi istikrarsızlık ve belirsizliğin Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu en büyük tehdit olduğunu söyleyip, mali disiplinin önemli olduğunu belirterek, “Siyasi istikrarsızlık ortamına reform yapmak imkanı sınırlıdır. Reform yapsanız da ekonominin şoklara karşı direncini arttıramazsınız. Ülkeyi tekrar büyüme patikasına oturtamazsınız. AK Parti olarak birinci nesil reformlarla Türkiye’yi alt-orta gelir grubundan üst-orta gelir grubuna taşıdık. Mali disiplin sağladık. Şimdi Türkiye’yi ileri taşımak için ikinci nesil reformlar konusunda duraklama algısı oluştu. Türkiye’yi daha ileri taşımak için şimdi ikinci nesil reformları hayata geçirmeye ihtiyacımız var dedi.
Evet, AK Parti’nin seçim öncesi kabinesinde yer alan ekonomiden sorumlu iki bakanının dünkü televizyon mülakatlarında ortaya koydukları düşünceleri “mali disiplin” ve “reform” sözcükleriyle özetlenebilir.