AK Parti'nin Recep Tayyip Erdoğan damgalı olağanüstü kongresi
AK Parti’nin dün gerçekleşen ikinci Olağanüstü kongresi bana göre Recep Tayyip Erdoğan damgalı bir kongre olarak gerçekleşti. Ahmet Davutoğlu, ayrılışıyla ilgili değerlendirmesinde, “Mahşeri vicdanda rahatsızlık yaratan yeni bir kongreyle karşınıza çıkmak benim tercihim değildi” vurgusu ile üstü kapalı sitemini ortaya koydu. 1282 delegenin oybirliği ile aday gösterilen Binali Yıldırım, “Bugün yapmamız gereken fiili durumu hukuki hale getirmektir. Bunun yolu yeni anayasa ve başkanlık sistemidir” diyerek yeni dönemde bu konunun gerçekleşmesi yolunda çalışacaklarının altını çizdi. Yıldırım’ın konuşması sırasında sesi kısıldığı için ara verdiği her durumda, salondan, hep “Recep Tayyip Erdoğan” sloganının yükselmesi de benim bu düşünceme kaynaklık etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajında da “Cumhurbaşkanı yemini ettiğim gün, AK Parti ile hukuki bağım kesilmiş olabilir, ama sizlerle gönül bağım hiç kesilmedi, inşallah hiçbir zaman da kesilmeyecek” dedikten sonra, seçilecek yönetimden beklentisini, “Önümüzdeki dönemde yeni anayasa ve yeni yönetim sistemi arayışları çerçevesinde Cumhurbaşkanı ile siyasi kadrosu arasındaki iş birliğini olumsuz etkileyen bu çarpık uygulamanın giderileceğine inanıyorum” diyerek ortaya koydu.
Binali Yıldırım’ın konuşmasında üç konuda önemli görevleri olduğunu söyledi:
Bunlardan birini, “Cumhurbaşkanımız milyonlarca vatandaşımızın oyunu almış ve onların siyasi sorumluluğunu taşıyor. Siz ne kadar Cumhurbaşkanımıza ‘sorumsuz’ deseniz de Cumhurbaşkanımız Türkiye ve millet sevdalısıdır. Onun sorumluluğu milletin dertleridir, sorunlarıdır, millet sevdasıdır. Onun için bugün yapmamız gereken en önemli iş, fiili durumu yasal hale getirmek bu kafa karışıklığını sona erdirmektir. Bunun yolu da yeni anayasadır, yeni anayasada başkanlık sistemidir” diyerek ortaya koydu.
Bir diğerinin terörle mücadele olduğunu belirtirken, “Terör ülkemizin 40 yıldan beri canını yakıyor. Öncelikli sorun olmayı sürdürüyor. Biz, sürekli aydınlık yarınlar dedikçe onlar karanlıktan söz ediyor. Biz, Türkiye'yi yeni baştan inşa ediyoruz, imar ediyoruz, birileri ise milletimizin birliğini, dirliğini, kardeşliğini, ülkemizi bölmeye çalışıyor. Şunu herkes çok iyi bilmelidir ki yolları böler ülkeyi asla böldürtmeyiz. Ekmeğimizi böleriz, Türkiye’yi böldürtmeyiz. Mesele memleket meselesidir. Terörle mücadele aynı kararlılıkla devam edecek.”
Üçüncü olarak da icraatçı olacaklarını vurgularken, 13 yıldır ulaşım, eğitim ve sağlık alanlarında önemli işler başardıklarını belirterek, “Yolları böldük, hayatları, milleti birleştirdik. Hava yolunu halkın yolu haline getirdik, hızlı tren özlemini geride bıraktık. Akıl yollarıyla ülkenin her yanını dolandık. Laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koymaya, hizmete devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
Yıldırım’ın konuşmasında belki de ses kısılması nedeniyle ekonomik konular ve dış politik sorunlar yeterince yer almadı.
Kongrede öne çıkan bir konu da MKYK üyelerinin büyük çoğunluğunun değişmesiydi. Değişecek 25 isim arasında 6 bakan 6 genel başkan yardımcısının ismi yer aldı. MKYK’ya 25 yeni ismin girmaesi öngönüldü. Bu da hükümette ve parti yönetiminde beklenenden çok değişim olacağı izlenimine yol açtı.