Ak akçe kara gün içindir: “K-tipi” toparlanma, stoklar ve bütçe dengesi

Bora Tamer YILMAZ
Bora Tamer YILMAZ Ekonoritmiks boratamer.yilmaz@dunya.com

Doldurulmayan mevzi kaybedi­lir. Merkez Bankası, Kasım ayından bu ya­na faiz indirim alanı­nı son derece sınırlı kullandı. Sonuçta, 350 baz puanlık “de facto” faiz artışıyla başladığı noktaya geri döndü. Bu süreçte, dezenflasyon alanındaki kazanımla­rın önemli bir kısmı kaybedildi.

Ancak asimetrik koridor uy­gulamasının iyi tarafı, bu du­rumun geçici nitelik taşıması. Nisan ayında bile yeniden fa­iz indirimi patikasına dönüş mümkün. Uluslararası yatırım­cılar da henüz tamamen vaz­geçmiş değil. Çünkü ekonomiyi durdurmanın bütçe dengesine maliyeti göz ardı edilemez.

2025’in eşiğinde alarm zilleri

İktisadi faaliyet 2025 yılının gelişiyle alarm vermeye başla­dı:

1-Türkiye'de imalat sanayi 2022’den bu yana yatay sey­rediyor.

2-Perakende sektörü yıl ba­şına kadar güçlüydü; ancak geçtiğimiz hafta AVM sektö­rü temsilcileri ciro kayıplarını açıklamaya başladı.

3-Yurt dışı talep zayıf ve mev­cut kur politikası, artık cari denge üzerinde baskı unsuru.

4-Yüksek finansman maliyet­leri nedeniyle KOBİ’ler zor­lanıyor, düşük stokla çalışılıyor.

5-Son 17 çeyrektir büyüme, ağırlıklı stoklardan karşıla­nıyor.

Kur geçişkenliği ve enflasyon riski

Sokakta keskin bir kural var­dır: Dolar, gördüğü yeri unut­maz. Her ne kadar merkez ban­kası rezervleri kur paniğini yatıştırmaya ve akabinde istik­rarlı tutmaya yetse de Dolar / TL’nin Çarşamba günü ulaştı­ğı 41,2972 seviyesi artık algıla­ra yerleşti. Temel mal ve daya­nıklı tüketim mallarında görü­len düşük enflasyon seyri, kur ayarlamasına tabi tutulacak gi­bi. Mersin-Çukurova’daki zirai don ve Aydın’da kuru tarıma ge­çiş, gıda fiyatları açısından yu­karı yönlü riskler ortaya çıka­rıyor. Bu ortamda dezenflasyo­nun kaderi, ağır aksak ilerleyen hizmet maliyetlerine kalmış durumda.

Talep kompozisyonu ve kalite sorunu

Bazen de mevzi doldurmak za­man kazandırabilir. İç talep, özel­likle özel tüketime dayalı büyü­me, tercih edilebilir bir kompozis­yon sunmuyor. Bu, düşük kaliteli bir büyüme biçimi. Yine de, küre­sel talebin daraldığı dönemde KO­Bİ’lere nefes alanı açmak, istih­dam açısından ileriye dönük bir hamle olabilirdi.

KOBİ’ler için kaçan fırsat penceresi

Eğer dezenflasyon sürecinde ka­zanılan alan kullanılabilse ve faiz­ler aşağı çekilebilseydi, KOBİ’ler stoklu çalışmaya geçebilirdi. Zira küresel emtia fiyatlarında düşüş başlamıştı ve Türk Lirası’nın güç­lü seyri bu fırsatı destekler nitelik­teydi. TL hala güçlü ve cari denge görünümü bu tabloyla uyumlu. An­cak finansmana erişim, bu potansi­yelin önündeki en büyük engel.

Vergi gelirlerinde ilk çatlaklar

Geçtiğimiz hafta içerisinde Şu­bat ayına ilişkin açıklanan bütçe verilerinde dolaylı vergi gelirleri reel yıllık %1,6 daraldı. Bu, AVM sektörünün yine geçtiğimiz haf­ta eşzamanlı yaptığı reel ciro kay­bı uyarısını teyit eder nitelikte bir veri. Türkiye bütçesinin önemli kısmı için iktisadi faaliyete hassas dolaylı vergi gelirlerinden kaynak sağlanır. Daha düşük paya sahip olmakla birlikte doğrudan vergi gelirleri henüz istihdam kaybı ya­şanmadığı için sağlam.

“K-tipi” ayrışma derinleşiyor

“K-tipi” toparlanma, pande­mi sonrası dönemin karakteristik kavramlarından biri. Ekonomiler homojen bir şekilde toparlanma­dı; bazı sektörler ve gelir grupları avantaj yakalarken, diğerleri deza­vantajlı konumda kaldı. Bu yaz ta­rım ve turizm sezonluk istihdam oluşturabilir. Fakat sonbaharla birlikte artan işsizlik ya da daha az görünür şekilde işgücüne katılım oranındaki düşüş gündeme gelebi­lir. Bu da 2025 yılı bütçesini zorla­makla kalmayarak 2026 yılı bütçe­sine de ilave maliyet yükleyebilir. Doğrudan vergi gelirleri de tehlike­ye düşebilir. CDS primindeki yük­selişi dikkatli okumak gerekiyor!

Kırılgan sektörler, beliren kazananlar

Dolar/TL’nin 41 seviyesini gör­mesiyle birlikte fiyatlama davra­nışlarında bozulma kaçınılmaz hale gelecektir. Teknolojiye da­yalı sektörler özellikle savunma ve oyun yazılımı, muhtemelen sağlık ve turizm yükseliş eğrileri­ni korumaya adaylar.

Diğer tarafta bazı imalat kol­ları, KOBİ ve perakende sektörü için zor günler kapıda. Dezenflas­yonda kaybedilen mevzi, “K” har­fini daha ateşli bir cepheye atıyor. Toparlanmanın negatif ayağını keskinleştirip kırılgan taraflarını görünür hale getiriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar