Aile şirketleri için bir umut: TAİDER
Hep ifade etmeye çalışırız. Türkiye çok ilginç bir ülke. Bu ülkede her şey yaşanır. Kimi zaman umutlar tükenir bu ülkede; kimi zaman da aynı anda umutlar yeşerir. Günlük magazin haberleri değildir bunlar. Yaşamın içinden gelen ve yaşamı etkileyen veya yönlendiren sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel olaylardır bunlar.
Hepsi zıtlıklar içerisinde olan gelişmelerdir. Bunların her biri aynı yerdedir, aynı zamandadır; ancak yönleri farklıdır.
Tıpkı İstanbul Boğazı'ndaki suların akıntısı gibi… Suyun altındaki yön ile üstündeki yönün tamamen aksi yönde olması hali. Gerçekten de İstanbul Boğazı'nda çok güçlü akıntılar vardır. Boğazın alt tarafında suyun yönü Karadeniz’e doğrudur. Buna karşın boğazın üst tarafındaki akım ise Marmara’ya doğrudur. Bunu dışarıdan göremezsiniz, hissedemezsiniz. İçinde olmanız gerekir ki akıntıları veya gelişmeleri anlayabilesiniz.
Ele alacağımız konu da bir bakıma buna benziyor.
Şöyle ki; Türkiye’nin yoğun, değişken, olumsuz ve hatta tehlikeli gündem konuları içerisinde umut dolu bir gelişme yaşandı geçtiğimiz hafta sonunda. Hem de İstanbul’da ve boğazın da kıyısında.
Aile işletmeleri, adeta yoğun iç ve dış gündem konularının akıntısına karşı koyabilmek adına dernek çatısı altında bir araya geldiler. Bu dernek, kısaltılmış adıyla TAİDER, yani Türkiye Aile İşletmeleri Derneği.
Bu derneğin düzenlediği toplantının adı “Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi” ve ana teması da “Aileler için, Aileler tarafından” olarak belirlenmiş.Türkiye’nin köklü sanayi kuruluşlarından birisinin sahip ve yöneticilerinden Şerife İnci Eren de bu derneğin başkanı. Dernek yönetiminin profili çeşitli ve zengin. Yeteri kadar da iş kadını yönetimde yer almış.
Bu dernek; özü itibariyle aile şirketlerini çok yakından ilgilendiren yönetim, devir, gelecek kuşakların gelişimi, girişimcilik gibi konularla meşgul. Dünyada ve ülkemizde yaşanan aile işletmelerindeki sorunlara yoğunlaşmış.
Haksız da değil. Zira yapılan araştırmalar onu gösteriyor ki; aile şirketlerinin üçte biri birinci nesilde, diğer üçte biri ikinci nesilde ve kalanı da üçüncü nesilde sona eriyor. Aile içinde yaşanan yönetim, sahiplik, ilişkiler sorunu, sonunda işletmelere yansıyor ve bir bakıma işletmelerin sonu oluyor. Yani; aile bireylerinin hepsi aile şirketi olan aynı gemide olduğunu unutuyorlar, gemiye zarar veriyorlar. Gemi de su alınca batıyor ve böylece ortada aile işletmeleri kalmıyor.
Dernek; aile işletmelerinde yaşanan çeşitli sorunlara bilimsel ve akılcı çözümler bulmak üzere kurulmuş. Henüz emekleme çağında, ama çok hızla de gelişiyor. Şirketler, aileler ve hatta bireyler bu derneğe üye olabiliyor.
Dernek, işi uluslararası düzeye de çıkarmış ve merkezi İsviçre’de bulunan Family Business Network-FBN (Aile İşletmeleri Ağı) adlı kuruluşa üye olmuş. İşte bu kuruluştan da çeşitli ülke ve bölge başkanları ile yöneticiler çağrılmış. Ayrıca yönetim danışmanları, danışmanlık şirketleri, aile şirketlerinin sahipleri ve yöneticileri, akademisyenler bu toplantıda yer almış.
FBN’nin Asya Başkanı Çinli Fred; aile işletmelerinin ve ilişkilerinin çok karmaşık olduğuna dikkat çekti. Aile işletmelerinin özel bir kapitalizm türü olduğunu, bunda işin sevgisiyle maddiyatçılığının birleştiğini ifade etti. Aile işletmelerinde ve özellikle de evde sevgi dilinin önemli olduğunu belirtirken bu sevgi dilinin sevgi zekası olması gerektiğine vurgu yaptı. Aileyi hoş görmenin değil, aileye karşı sabırlı olmanın doğru olduğunu belirterek bunun için de öncelikle liderin kendisinin değişmesi gerektiğine işaret etti. Açıkçası, İşin felsefesini ve ruhunu ortaya koyan nefis bir konuşma yaptı.
Toplantıda; “kurumsallaşma ve profesyonel yönetim” konusunu bütün samimiyetiyle profesyonellerin idolü ve patronların gıpta ettiği insan Hüsnü Özyeğin işledi. Eşini, çocuklarını ve damadını ortaya koyarak eski bir profesyonel gözüyle empati yaptı ve patron olarak da örneklerle aile reisliği ve şirket yönetimi ilişkisini ortaya koydu. Yazılar, metinler kadar sözlerin, ilkelerin ve güvenin önemli olduğuna yönelik muhteşem mesajlar verdi.
Ankara’lı iş adamı değerli dostum Hamdi Akın da iyi yetişmiş iki çocuğunu da yanına alarak “aile şirketlerinde bireylerin pozisyonları ve sorumlulukları” konusunu net bir şekilde ortaya koydu.
İzmirli ve aynı zamanda dünyalı iş adamı Lucien Arkas ise, “yeni nesil ile ilişkiler ve gelecek kuşağa devir” konusunda konuştu. Kızı ve oğlu ile birlikte aile şirketlerine yönelik konuları ele aldı. Özellikle de aile içinde sorunları gidermenin yolunun işletmeleri büyütmekten ve sağlıklı aile ilişkilerinin güçlü şirketlere sahip olmaktan geçtiğini belirtti.
Bu arada profesyoneller de yönetim, hukuk, psikoloji açısından aile ve şirketleri ilişkisini ortaya koydu.
Sözün kısası şu: Aile şirketleri olup da aile içinde sorun yaşayanlar, muhtemel sorun yaşayabilecek olanlar, sorunsuz geçiş yapmak isteyenler TAİDER ile tanışsınlar!...