Ahmet Ümit çevirmenleri ile buluşursa…

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

1990’ların başları… “Yine Hişt” adlı kültür-sanat dergisini çıkaran Ahmet Ümit ve eşi Vildan Ümit ile ilk kez karşılaşıyorum… “Sokağın Zulası” ismini verdiği şiir kitabı basılalı henüz 1 sene olmuş… İlk öykü kitabı “Çıplak Ayaklı Gece”nin yayınlanmasına ve Ferit Oğuz Bayır Düşün ve Sanat Ödülü’ne değer bulunmasına 2 yıl; “İstanbul Hatırası” ile yayın yönetmeni olduğum Dünya Kitap’ın “Son Üç Yılın En İyi Polisiye Kitabı” ödülünü kazanmasına 21, “Sultanı Öldürmek” ile “Dünya Kitap Yılın Telif Kitabı Ödülü”nü almasına daha 22 yıl var…

İkisini de ilk görüşten beri çok seviyorum; alışılageldiğin dışında ince, uzun boyutlarıyla dergi de çok sempatik. İncelemeler, tanıtımlar, çeviriler, telif şiirlerle dolu dolu… Getirdikleri sayıları hemencecik hatmediyorum…

O gün bugündür sürüyor Ahmet Ümit ile dostluğumuz… Tam 27 yıl… O, artık yalnızca Türkçenin en başarılı ve en çok okunan yazarlarından biri değil, aynı zamanda farklı dillere yapılan çevirileriyle edebiyatımızın dünya dillerindeki çok önemli bir temsilcisi; kitapları 60 ülkede, 20 dilde 4 milyon kişiye ulaşan bir yazar…

Söylediğim gibi ilk kitabı “Sokağın Zulası” 1989 yılında yayınlanmıştı. Bu kitabı “Çıplak Ayaklıydı Gece” (öykü), “Masal Masal İçinde” (masal), “Bir Ses Böler Geceyi” (roman), “Sis ve Gece” (roman), “Kar Kokusu” (roman), “Agatha’nın Anahtarı” (roman), “Patasana” (roman), “Kukla” (roman), “Şeytan Ayrıntıda Gizlidir” (roman), “Beyoğlu Rapsodisi” (roman), “Aşk Köpekliktir” (roman), “Kavim” (roman), “Ninatta’nın Bileziği” (destan), “İnsan Ruhunun Haritası” (deneme), “Olmayan Ülke” (masal), “Bab-ı Esrar” (roman), “İstanbul Hatırası” (roman), “Sultanı Öldürmek” (roman), “Beyoğlu’nun En Güzel Abisi” (roman), “Elveda Güzel Vatanım” (roman) adlı eserleri izledi.

Bu sene sonbaharda yayınlanacak yeni romanı “Kırlangıç Fırtınası” nı bekliyoruz tüm sevenleriyle birlikte… “Okur” sözcüğü yerine “sevenleri”ni özellikle kullandım. Çünkü, başta memleketi Gaziantep, tüm Türkiye’de onların Ümit’i bir yazardan öte ailelerinden biri gibi gördüklerine çok sık tanık oldum. Aralarında bulunmaktan keyif aldığı, hiçbirini asla kırmadığı, okudukça kitaplarının bitmesini istemediklerinden neredeyse “damla damla” okuyan “okumaya kıyamayan” okurları onlar…

Bir de çevirmenleri var Ahmet Ümit’in… Romanlarını kendi dillerine kazandırmak için âdeta yeniden yazan çevirmenleri… Ahmet Ümit o dili bilseydi kitabındaki o cümleyi nasıl ifade ederdi diye düşünen, öyle yazmaya çalışan çevirmenleri…

İşte onlardan on biri Okan Üniversitesi’nin Beyoğlu Kampüsü’nde gerçekleşecek sempozyumda buluşacaklar bugün… Çevirmenler, saat 10.00’dan itibaren günboyu Ahmet Ümit özelinde Türk yazarlarının kendi dillerine çevrilmesini de tartışacak, Türkçenin inceliklerini, kendi dilleriyle kıyaslayacaklar.

Ahmet Ümit’in romanlarımı çevirirken neler yaşıyorlar, ne gibi zorluklarla karşılaşıyorlar, zevkli tarafları neler, kendi ülkelerinde yayımlanan bu romanlar ne kadar ilgi topladı hepsi konuşulacak…

Ve, Ahmet Ümit de etkinliğe katılarak çevirilerle ilgili görüşlerini açıklayacak.

Yine bugün, Ahmet Ümit’in hem Türkçe hem de yabancı dilde yayınlanan kitap kapaklarından ve okurlarla buluşmalarında çekilen ilginç fotoğraflardan oluşan sergi açılışı da yapılacak. Ahmet Ümit sergisi bir ay boyunca etkinliğin yapılacağı Okan Üniversitesi’nin Beyoğlu kampüsünde açık kalacak. (İstiklal Cad. İmam Adnan Sok. No:19 Beyoğlu)

Ahmet Ümit ile önümüzdeki günlerde buluşacak, sempozyum izlenimlerini konuşacak, Türkçe yazan bir yazarı yabancı dillere çevirmek üzerine bir söyleşi yapacağız… İkimiz de çok iyi biliyoruz ki edebiyat, sınırları ortadan kaldırıyor… Sınırların olmadığı bu dünyayı mayıs ayının ilk Cuma’sı çıkacak Dünya Kitap’ta paylaşmak üzere…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar