Ah, şu unutkanlık!

İHRACAT SOHBETLERİ / Şefik Ergönül [email protected] Günün akışı içerisinde bazı konuları unutup atladığımız olmuyor mu? Kaç dostumuzun, kendisine işlerini izleyip hatırlatacak ve günün akışını düzene koyacak bir yardımcısı olma lüksü var? Öte yandan, zihnimiz sürekli meşgulken de yani bir şeyleri dönen çarklara ekleme çabasındayız. Hele bir de bunlar yurtdışı seyahatlerde yapılıyorsa, unutmamak ve atlamamak için bazen kendimize eziyet etmek durumunda kalıyoruz. Bir de, bir ara tanışıp uzun süre görüşmediğimiz kişilerin yüzlerini hatırlayamamak yok mu, işte o tam bir eziyet oluyor bazen. Yeni tanıştığımız birinin, hele bizim ihracat işinde hep olduğu gibi, yabancı birinin ismini aklımıza yerleştirmekse başka bir eziyet. Seyahatlerimizde karşımıza çıkan bazı firma adı, telefon numarası, araç üzerindeki ürün bilgisi gibi, ilginç bilgileri daha sonra hatırlayamamaksa başka bir kabus! Aslında tüm bunlar, dışarıda olduğu kadar içeride de iş yapan çoğu dostumuzun ortak derdi. Yani bugünün konusu yalnız biz ihracatçıların değil, birçok dostumuzun ortak konusu. Not almak iyi bir çözüm de, o notu nereye koydum diye aramak çok kötü vakit kaybettiriyor. Askerlikte bizlere öğretilen akıl defteri gibi, her şeyi bir arada yazmak en iyi çözüm. Yoksa hangi konuyu nereye not almıştım, o kağıt neredeydi diye dönüp dururuz. Aslında bugün elimizde dolaştırdığımız teknolojik gereçler bizlere hayatı ciddi boyutta kolaylaştıracak çözümler getiriyor. Belli bir vadeye yayılan tüm faaliyetlerimizi, çoğu cep telefonunda bulunan "ajanda" bölümüne kaydedebiliriz. Toplantı ile ilgili kısa notlar da koymak imkan dahilinde. Hatta bize hatırlatsın diye uygun bir süre öncesine o program için alarm bile kurabiliyoruz. Tüm notlar da aynı yerde olduğu için, bulmakta sıkıntı çekmiyoruz. Ancak ne olur ne olmaz diye de bir kopyasını almak fena olmaz gibi geliyor. Araba kullanırken ve bir yerden bir yere giderken gördüğümüz bir bilgiyi de not almak genellikle zor oluyor. Ancak yine telefonlarımızdaki ses kayıt özelliği de bu konuda imdadımıza yetişiyor. Aldığım sesli notları daha sonra işyerime geldiğimde yazılı kayıt altına alıyorum. Yabancı müşterilerimizin adını ezberlemek için, tanıştırıldığımız zaman, "tanıştığımıza memnun oldum Bay Smith" diyerek, hemen adını tekrarlamak etkili bir çözüm oluyor. Konuşma sırasında da mesela "Türkiye'ye gitmiş miydiniz" diye sormak yerine "Bay Smith Türkiye'ye gitmiş miydiniz" diye sormak size onun adını hafızanıza yazma konusunda epey yardımcı olacaktır. Hele bir de fotoğrafınızı çektirip telefonunuza veya bilgisayarınıza kaydederseniz, size karada ölüm yok! Bir iş seyahatinde beraber olup üç yıl görüşmediğim müşterimi havaalanında karşıladığımda, onu nasıl tanıdığımı sordu. Doğal olarak yukarıda sizlere söylediğim sırrımı açıklamadım! İşyerimizde hatırlatıcıları kullanmak daha kolay, kendinden yapışkanlı not kağıtlarına bir şeyler yazıp, onları göz önünde tutmak iyi bir çözümse de, etrafı not çöplüğüne çevirmemek gerek. Not kağıtlarına yazılanların ne kadar anlamlı olduğu da çok önemli! Geçen hafta bir arkadaşımız eline hatırlatma notunu alıp "yahu ben bunu niye yazmıştım" diyerek hepimizi bir hayli güldürdü ve bugünün sohbet konusu oldu.