Ah bu plastikler
Başlangıç hammaddesine göre adlandırılan kimyasallar yaşamımızın her alanındadır.
Kimya endüstrisinin ilk hammaddesi odun olup, fosil kaynakların keşfi ve teknolojilerinin gelişimiyle kömür kimyasalları, petrol kimyasalları, doğal gaz kimyasalları ve türevleri bizimledir. 21. yüzyılda adeta aslına dönmek olarak nitelenecek şekilde yenilenebilir kökenli, yeşil kimya ürünü biyokimyasallar için araştırmalar ilerlerken, pazardaki ürün sayısı giderek artmaktadır. Bugün tam olarak kaç kimyasalın kullanıldığı bilinmezken, envai çeşit, sayısı belli olmayan kimya sektörü ürünü bizimledir. Ortalama bir kişi, günde yüz yirmi dokuz kimyasalla karşı karşıya kalarak, ortalama dokuz kişisel bakım ürünü tüketmektedir. Plastikler görünen ve görünmeyen şekilde neredeyse her yerdedir. Önceki yazımda görünmeyen mikroplastikleri sunmuştum. Devasa bir sektörün ürünü plastikler çeşitlilik ve işlevleriyle vazgeçilemezken, atık plastikler çevre sorunudur.
Bu yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve 8 Haziran Dünya Okyanus Günü kapsamında plastik kirliliği gündemde yeraldı. "Plastik Kirliliğini Yen" temasını öne çıkarak Birleşmiş Milletler'in açıkladığı rakamlara göre son on yılda geçen yüzyılın toplamından daha fazla plastik üretilirken, tüm atıklar içinde atık plastik payı yüzde ona ulaştı. Dünya genelinde tek kullanımlık plastik ürün kullanımını önce hızla azaltma, ardından çevre dostu alternatifleriyle değiştirme vurgulandı. Atık plastikler toprak ve suya gitmemeli. Bu bağlamda, üretici sorumluluğu ve tüketici bilinci önem kazanır. Çünkü atık plastik kirliliği tehlike çanları çalmaktadır.
2016 yılında, en büyük üretici Çin olmak üzere dünyada 335 milyon ton plastik üretildi. Aynı yıl, Plastik Sanayicileri Derneği verilerine göre ülkemizde 9,22 milyon ton plastik üretilirken, artan sıra ile otomotiv, tekstil, tarım, beyaz eşya, yapı-inşaat ve ambalaj sektörel ürünleri arz edildi. Bu ürünler ömrünü tamamladığında, tek kullanımlık ürün kullanıldığında ya da ambalaj içi ürün tüketildiğinde atık oluşur. Atık plastikler gerek miktarları gerek çevresel etkileriyle mükemmel yönetilmelidir. Çünkü plastik üretimi enerji yoğun bir sektördür. Örneğin silikon üretiminde kilogram başına ortalama 65 kWh enerji tüketilmektedir. Diğer deyişle, plastikler hem hammadde hem enerji açısından çifte fosil kaynak tüketimine neden olur. Kaynak verimli, mevcut en temiz teknoloji ile üretim şarttır. Öncelikle atık hiyerarşisine göre plastikler için yerinde önleme; yeniden kullanım, geri dönüşüm; geri kazanım, bertaraf aşamalarına uyarak atık yönetimi yapılarak, mevzuata uygun, döngüsel ekonominin kıymetli hammaddesi olarak katma değer kazandırma hem endüstri hem de güzelim yerküremiz için mühimdir. Atık plastikler, örneğin hep içi içe olduğumuz plastik ambalaj atıkları kömür, petrol, doğal gaz gibi kıymetli hammaddelerdir. Bu kıymet atık endüstrisinde istihdam yaratarak değer kazanmalıdır.