Ağırlaşmış sorunlar para otoritelerini etkisizleştiriyor!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Küresel düzeyde olağandışı ve ne kadar süreceği belli olmayan bir dönemden geçiyoruz. Tüm iş kollarında arz ve talep arasındaki dengesizlikler büyüyor; tercihli ticaret ve yatırım anlaşması adı altında korumacı eğilimlerin sahne almaya başladığı dikkat çekiyor. Bu olumsuzlukların riskten kaçınma eğiliminin güçlenmesi ve beklentilerin bozulmasında belirleyici olduğu gerçeği görmezden geliniyor. Aşırı gevşek para politikası uygulamalarında mucize aramak gafletinden kurtulmak pek mümkün olamıyor. 

Sene başından bu yana küresel ekonomi gündemine ipotek koyan konuların, büyüyen dengesizlikler ve buna bağlı olarak ağırlaşan sorunlar ile ilgili olduğunu hiç akıldan çıkarmamak gerekiyor. Küçük iken çözülmeyen sorunlar, mevcut düzeni çözüyor ve yozlaştırıyor. Gevşek para politikası uygulamaları bu süreçte belirleyici oluyor ve kırılganlığı arttırıyor; rekabet koşulları ve gelir dağılımı dalgalı bir şekilde bozuldukça varlık balonlarına olan bağımlılık artıyor, bu kısır döngüden kurtulmak olanaksızlaşıyor. Bugünün ekonomik dengesizlikleri 1920’li yılları anımsatıyor! Söz konusu dönemde de arz fazlaları oluşmaya başlamış ve durgunlaşma eğilimi güçlenmişti; devamında rekabet koşullarındaki olumsuzluklar dayanılmaz boyutlara ulaşmış ve korumacı eğilimlerin güçlenmesi önlenememişti. Yaşanmak zorunda kalınan yıkımlar sonucunda, yalnız para politikası uygulamalarının tek başına yeterli olamayacağı kanaati genel kabul görmüştü!

Fakat 1970’li yılların ikinci yarısında muhafazakar ideolojinin yeniden sahne alması ile birlikte, pozitif reel faiz verilmesi koşulu ile para politikalarının yeterli olacağı ve ekonomiye bunun dışında müdahale edilmemesi gerektiği önermesi ön plana çıktı; arz yanlı ekonomi ve küreselleşme söylemleri bu görüşe eşlik etti. Ancak 1995 senesi sonrasında bu düşünce de, ağırlaşmakta olan sorunlar nedeniyle mecburen terkedildi; düzenin temel ilkelerinin bozuk para gibi harcanması gündeme geldi. Sürdürülebilir olmayan eğilimler nedeniyle, geleneksel olmayan politika tercihleri ile meçhule yolculuk hızlandı; krizler kronikleşti! 

Arz fazlaları sebebiyle oluşan deflasyonist döngüden kurtulmak adına, para politikaları bir daha sıkılaştırılmamak üzere kademeli olarak gevşetildi. Beklenti yönetimi etkin olacak biçimde devreye sokuldu ve şeffaflıktan uzaklaşıldı; dengesizliği gidermek için toplam talebi uyarmak yönünde yoğun çaba harcandı. Bu süreçte yan tesir olarak varlık balonları oluştu ve arz kapasitesi de hesapsız bir şekilde genişledi; rekabet koşulları ve gelir dağılımı hızlanan bir şekilde bozuldu, potansiyel talebin altı oyuldu! 2008 yılındaki küresel kredi krizi bu hesapsızlıkların doğal sonucu olarak yaşandı, insanlığı çaresizlik bataklığında çırpınmaya mahkum etti. Bugünün genel durumu ise oldukça sıkıntılı ve gerçekler herkesin uykularını kaçırıyor. Talebi geçici de olsa daha fazla uyarmak pek mümkün olamıyor, sorunlu kredi hacmi gevşek para politikası uygulamalarına rağmen büyüyor. Her alandaki arz fazlası, hem yeni yatırımları engelliyor ve hem de riskten kaçınma eğilimini güçlendiriyor; hava kaçıran varlık balonları ve gerileyen hammadde fiyatları istikrarsızlığı besliyor. Beklenti yönetimi bu olumsuzlukları terse çeviremiyor ve güvensizliğin büyümesini önlemiyor. 

Para politikalarının daha da gevşetilmesi ve negatif faizler konusunda derin dalışa geçilmesi, bu olumsuzluklar üzerinde etkisiz kalıyor! Para otoriteleri etkisiz eleman olmaya doğru koşuyor! Toplam talebin artmıyor veya geriliyor olması, çözümün arz daralmasında aranmasını ve çok zorlu dönemlere hazırlanılmasını gerektiriyor! Gerçekleri kabullenmek kimsenin işine gelmiyor! Yapısal reform masalları bu durumu dikkatlerden uzak tutacak şekilde kurgulanıyor! 

Gelişen ekonomilerin durgunlaşması, başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarının gerilemesi veya ödemeler sistemine yönelik endişelerin tırmanması türünden eğilimler gerçeklerin dışavurumu olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumun farkına varanlar, acilen başlarının çaresine bakmaya çalışıyor ve kayıplarını sınırlamaya odaklanıyor!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar