Afrika pazarının büyüklüğü 2040'ta Çin'e yetişecek
Afrika, bugün sadece sahip olduğu maden kaynakları değil, aynı zamanda hızla artan tüketim toplumu sayesinde de çok sayıda yabancı yatırımcı çekiyor.
Afrika'nın nüfusu 1milyara ulaşıyor. 2005-2010 dönemi ortalama yıllık nüfus artışı yüzde 2.3 oranında. 2001-2009 dönemi yıllık ekonomik büyüme oranı ise yüzde 5.3.
Afrika'nın en hızlı gelişen ülkelerinin başında Etiyopya, Gana, Kenya, Nijerya ve Burkina Faso geliyor. Kıtada en hızlı gelişen sektörleri ise giyim, güzellik ürünleri, otomotiv, süt ürünleri, mobil iletişim ve çimento sektörü olarak sıralanıyor.
Le Figaro gazetesine açıklamalarda bulunan Fransız Kalkınma Ajansı'na bağlı olan Proparco'nun Genel Müdürü Luc Rigouzzo, nüfus artışı ve şehirleşme sonucunda Afrika'nın çok önemli bir tüketim pazarı olacağını söylüyor. Proparco AFD'nin yatırım sermayesi, kredi ve teminat alanlarında uzmanlaşmış iştiraki olarak tanımlanıyor. 1977 yılında kurulan Proparco'nun misyonu, gelişmekte olan ülkelerde özel sektörün yatırımlarını desteklemek.
İstihdam piyasasındaki nüfus oranının önümüzdeki yıllarda hızla artmaya devam edeceğine dikkat çeken Proparco Genel Müdürü Rigouzzo, bunun sonucu olarak Afrika'daki tüketici oranının hızla artacağını ve 2040 yılında Afrika pazarının Çin pazarına yetişeceğini söylüyor. Rigouzzo, "Yaşanan yönetim sorunları, ekolojik problemler veya tartışmalara rağmen, Afrika'da tüketim ve yatırımlara yönelik sinyaller son derece gerçek. Çin'in Afrika'ya yaptığı ihracat hızla artıyor. Bölgenin yeni yatırımcıları Asya ve Latin Amerikalılar" diyor.
2040'ta 1.7 trilyon dolarlık bir pazar oluşacak
1 milyar nüfuslu Afrika'da, şehirde yaşayanların sayısının 2040 yılında 240 milyona ulaşacağı ve bu nüfusun günlük gelirinin 20 dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu da yılda 1.7 trilyon doların üzerinde bir pazara denk geliyor.
Afrika'daki şehirleşme hızı pek benzeri olmayan türden. 1950 yılında nüfusu 1 milyonun üzerinde olan hiçbir şehir yokken, bugün nüfusu 1 milyonu aşan 38 şehir mevcut. Hatta bu şehirlerin beşinin nüfusu beş milyonun üzerinde.
Luc Rigouzzo, hızlı şehirleşmenin sonucu olarak, kıtaya yapılan yatırımların yüzde 80'inin konut ve inşaat sektörlerine yöneldiğini söylüyor.
Bu arada, küresel konjonktüre fazlasıyla bağımlı olan Afrika'nın krizden diğer ülkeler kadar olumsuz etkilenmemesi de yatırımcılar ve kalkınma bankaları için olumlu bir gelişme. Afrika 2009 yılında yüzde 2.5 oranında büyüdü. 2010 ve 2011 yıllarında ise, Brezilya gibi yükselen ekonomileri geride bırakarak yüzde 5'in üzerinde bir büyüme gerçekleştirmesi bekleniyor.
Orta sınıf hızla yükseliyor
Kıtada yaşanan en büyük sorun, 50 farklı ülkenin farklı sorunları olması. Örneğin Mozambiya'da geçtiğimiz günlerde fiyat artışlarına tepki olarak gündeme gelen ayaklanmalar, toplumun büyük bir kısmını etkileyen fakirlik sorununun hala önem taşıdığını gösteriyor. Fakat aynı zamanda, bankacılar, şirket sahiplerinin oluşturduğu yükselen bir orta sınıf da dikkat çekiyor. AFD Afrika Direktörü Jean-Marc Gravellini de bu durumun Güney Afrika, Kenya, Senegal gibi çok sayıda Afrika ülkesinde izlendiğini kaydediyor. Hatta AFD'nin eski Başkanı Jean-Michel Sévérino "Le Temps de l'Afrique" (Afrika Zamanı) isimli kitabında, Güney Afrika'nın "Siyah İncileri" olarak tanımlanan, 2.6 milyona ulaşan nüfuslarıyla siyahi toplumun yüzde 12'sini oluşturan ve şehirde yaşamak amacıyla köylerini terk eden insanları anlatıyor.
Yabancı yatırımcılar, kıtadaki yatırımlarını artırmayı hedeflerken, Afrikalı yatırımcılar da kıtadaki canlılığın en somut örnekleri. Sudanlı Mo İbrahim tarafından kurulan ve 14 ülkede faaliyet gösteren telekom operatörü Celtel veya 2.7 milyar dolarlık serveti ile Forbes dergisi tarafından Afrika'nın en zengin insanı olarak gösterilen Nijeryalı Aliko Dangote bu örneklerden bazıları.
Uzmanlara göre Afrika'daki büyümenin hız kazanması için bölgesel entegrasyon büyük önem taşıyor. Geçtiğimiz temmuz ayında ortak bir pazar oluşturulması yönünde karara varan beş doğu Afrika ülkesi - Uganda, Ruanda, Tanzanya, Burundi ve Kenya - bu yolda bir adım öne geçmiş durumda.
Bankalar, gelişmenin öncüsü konumunda
Afrika'da bankalaşma oranı yüzde 10-15 seviyesinde. Bu da sektörde büyük bir potansiyel olduğunu gösteriyor. Le Figaro'ya açıklamalarda bulunan Bank of Africa (BOA) Başkanı Paul Derreumaux, önümüzdeki üç sene içinde şube sayısını iki katına çıkartacaklarını söylüyor. Her yıl 60 şube açan BOA'nın, bugün Afrika'nın 14 ülkesinde 200'ün üzerinde şubesi bulunuyor. Derreumaux'nun dikkat çektiği bir diğer nokta ise, sadece kendilerinin değil, tüm rakiplerinin de aynı hızda büyüdüğü. En hızlı büyüyenler ise Fas ve Nijeryalı bankalar.
Afrika'da bankacılık sektörünün son derece "kapitalist" bir yapı kazandığını kaydeden Derreumaux, lisans almanın gitgide pahalılaştığını söylüyor. Derremaux şu bilgileri veriyor: "Batı Afrika Para Birliği'nde bir banka açmak için, yaklaşık 7.5 milyar Euro sermaye gerekiyor. Nijerya'da bu sermaye 100 milyon dolar civarında."
Bankacılık sektöründe yaşanan konsolidasyonun ardından, kıta genelindeki banka ağı 80 bankadan 25 büyük bankaya indirilmiş durumda. UBA (United Bank of Africa) ve EcoBank kıtadaki en önemli iki banka.
Afrika'da hızla gelişen altı sektör
Afrika'da hızla gelişen sektörlerin başında giyim, güzellik ürünleri, mobil iletişim, otomotiv, çimento ve süt ürünleri geliyor. Kıtada bu sektörlere yönelik bazı gelişmeler şöyle:
·İspanyol hazır giyim markası Mango kıtadaki büyümeyi erken fark edenler arasında. Fildişi Sahilleri, Senegal, Nijerya ve Benin'de mağazaları olan Mango, Kamerun, Botsvana, Angola ve Uganda'da da mağaza açmayı planlıyor.
·Fransız markası L'Oreal, özellikle büyük Nijerya pazarında gelişmeye öncelik veriyor. Şirket kıtadaki satışlarını artırmak için Chicago'da bulunan Ar-Ge merkezinde, etnik saç ve ten türlerine yönelik ürünler geliştiriyor.
·Son dört yıl içinde Afrika genelinde cep telefonu abone sayısı her yıl yüzde 40 oranında artış kaydetti. Nüfusun yüzde 35'inin cep telefonu kullandığı dikkate alındığında, pazarın ne derece büyük bir potansiyele sahip olduğu ortaya çıkıyor. 2013 yılına kadar cep telefonu kullanımının yüzde 75'lere varacağı öngörülüyor.
·Otomotiv sektöründe, ikince el hala önemli bir yere sahip. Fakat Renault Logan veya Çinli Dongsten gibi ucuz otomobillerin piyasaya girişi, fiyatların aşağı inmesine ve dolayısıyla yeni otomobil satışlarının artmasına neden oluyor.
·2006'dan bu yana Afrika'nın çimento talebi her yıl yüzde 9.4 oranında artış kaydediyor. Doğu Afrika ülkelerinde bu artış yüzde 16.3'e ulaşmış durumda. Fransız Lafarge, 16 üretim tesisi ile sektörün en önemli isimlerinden biri.
·Süt ürünleri: Afrika'nın en hızlı gelişen sektörlerinden biri de süt ürünleri. Bu ürünlerin en fazla tüketildiği ülkelerin başında Mısır ve Güney Afrika geliyor. Sektörün en önemli isimlerinden biri Fransız Danone. Şirkerin Mozambik'te bir fabrikası var.
Yatırımcıların önündeki üç yapısal sorun
Proparco Genel Direktörü Rigouzzo'ya göre, yatırımcıların Afrika'da karşılaştıkları en önemli üç yapısal sorun şöyle sıralanıyor:
·Afrika'nın en önemli zayıflığı, enerji üretiminin yetersiz olması. Oysa ülke çok büyük bir yenilenebilir enerji potansiyeline sahip. Bu sorun, yıllık büyüme hızını bir puan düşürüyor.
·Şirketler uzun vadeli finansman kaynaklarına ulaşmakta zorluk çekiyorlar. Bankalar likidite sorunu yaşamasa da, finans sistemi yeterince gelişmiş değil.
·Afrika'da bölgesel entegrasyon yeterli düzeyde değil. Bunun yanı sıra karayolları, havayolları ve demiryolları gibi bölgesel pazarların ortaya çıkmasını sağlayacak altyapı da oldukça yetersiz.