Afetlerin mala ve cana zarar verdiği haberlerinin arttığını görünce

Eklim değişikliğinden kaynaklanan doğal afet haberlerinin arttığı şu günlerde, o konuda yapılan bir anket sonuçlarını ve iklim değişikliğinin yaratığı zararları uzun süredir ele alan iki dostumun Ömer Madra ve Barış Doğru’nun görüşlerini sizinle paylaşmak istedim. Aktardığım bilgiler, duyarsız kaldığımız konuda bir nebze duyarlığa sebep olacaksa çok sevineceğim…

Televizyonlarda son dönemde yayınlanan mala ve cana zarar veren haberleri gördükçe, çevre konusunda yıllardır uyarıcı yayınlar yapan Açık Radyo ve EKOİQ dergisi gibi yayınların ne kadar önemli olduğuna inancım artıyor. Açık radyo her gün dünyadan ve ülkemizden çevre konusuna duyarlığı artırmak için yayınlar yapıyor. İsveçli çevreci çocuk eylemci Greta Thrunberg’ir “iklim için okul grevi” eylemlerinin haberlerini aktarmasının ardından Türkiye’de de bir çok okulda çocuklar” İklim için greve gittiler.

Bu koruyla ilgili bir başka gelişme de KONDA ve İklim Haberin iki yıldır yüz yüze 2 bin 700 kişiyle düzenlediği anket sonuçlarının ortaya koyduğu tablo:

Ankete katılanlardan 10 kişiden 7’si son yıllarda artan sel, fırtına, aşırı sıcaklık ve kuraklığa iklim değişikliğinin sebep olduğuna inanıyorlar. Hükümetin çaba göstermediğine inananların oranı yüzde 55 iken çaba gösterdiğini düşünenler yüzde 10 seviyesinde kalıyor. Belediyeler açısından da aynı oranlar geçerli. Bu yılki ankete eklenen iklim değişikliğinden ne zaman sorunlar hissederiz sorusuna verilen yanıtta şimdiden hissediyoruz diyenlerin oranı yüzde 52. İklim değişikliğine bağlı afetlerin arttığını düşünenlerin oranı ise yüzde71. Bu sonuçlar çevre konusunda vatandaşların son derece rahatsız olduğunu, enerji alanında ise kömür ve nükleer yerine, birincil enerji kaynakları olarak, güneş ve rüzgardan yana tercihte bulundukları da ortaya çıkıyor.

Açık Radyo yöneticisi Ömer Madra’ya değerlendirmesini sordum, “İklim değişikliğinden ortaya çıkan sorunlar her geçen gün ülkemizde de dünyada da artıyor. Güney Doğu Asya’da hemen her gün yeni bir felaket söz konusu” yanıtıyla sorunun büyüklüğünün altını çizdi.

EKOİQ dergisi yönetmeni Barış Doğru yerel seçim sonuçları ve iklim dostu politikaları konu alan yazısında KONDA’nın anket sonuçlarına da değinerek şöyle diyor:

“Modernlik ve muhafazakarlık fay hattına sıkışmış diğerlerine bir türlü ulaşamayan hareket ve oluşumları düşündüğümüzde bu önemli bir fırsat bile olabilir. Her grubu kesen ortak bir endişe ve anlam dünyası. Bulunduğumuz yerden, diğerine geçme, gruplar arası geçirgenliği artırma olasılığı. Bu kaygıları giderek artan ekonomik sıkıntıları, işsizliği, toplumsal huzursuzlukları da pozitif bir çözüm önerisiyle giderebilecek, gezegenle barışık yeni ve sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı artıyor gibi Yurttaşların yerel ve merkezi idareden, içinde yaşadıkları eko sisteme daha duyarlı ve iklim dostu politikalar beklentisinin yükseltilmesi gereğini ilk elden söyleyebiliriz.”
Şimdi beklentim, Greta’nın “İklim için okul grevine” katılan Türkiye’deki öğrencilerin bilincine büyüklerin yaklaşması/katılması için Ömer Madra ve Barış Doğru gibi iklim konusuna kafa yoranların sayısının artması. Bunun için bu koruda duyarsız olan Hükümete ve yerel yönetimlere vatandaş ve sivil toplum baskısı gerekiyor.