AfD afete mi dönüşüyor?

Günümüzde dünyada neredeyse tedirgin olmayan ulus yok. Kimi terör, kimi sosyal ve siyasal çalkantılar, kimi iç savaş ya da bölünme tehlikesi, kimi ekonomik sorunlar. Sonuç olarak her ulusun kendine özgü sorunları var ve bunlarla boğuşmak durumunda.

Fakat bazı sorunlar var ki, bunlar içinden çıktığı ülke ile sınırlı değil ve bir virüs gibi yayılma ve başka ülkeleri de etkileme tehlikesini taşıyor. Irkçılık bunlardan biri. Kaynağını ise ne yazık ki, doğum yeri olan ve dünyayı kana bulayan bir ülkeden yani yine Almanya'dan almak üzere. Almanya'da son olarak Berlin eyalet seçimlerinde, Sosyal Demokrat Parti'nin başarısından çok, kısa adı Afd (Alternative fuer Deutschland: Almanya için Alternatif) olan partinin neredeyse yüzde 12'ye (11.7) ulaşan oy oranı.

2013 Alman genel seçimlerinde yüzde 4.7 oy alarak, seçim barajı olan yüzde 5'i kıl payı kaçıran bu parti, son eyalet seçimlerinde, oyunu beklenmedik şekilde artırarak, adeta ben yani 'Tehlike ' geliyor, diyor.

İslam karşıtlığı yanında, özellikle yabancı düşmanlığını da körükleyen bir parti olan AfD, en aşırı ırkçıları da bünyesinde barındırıyor.

Milyonlarca vatandaşımızın yanında, yine Alman olmayan milyonlarca başka insanların yaşadığı, bu ülkede, söz konusu parti sadece işsiz, güçsüz, asosyal insanlar tarafından değil, okumuş, yazmış, eğitimli ve topluma örnek olması gereken insanlar tarafından da destekleniyor. Zaten, geleceğe yönelik en büyük tehdidi de, bu gelişme gösteriyor.

Kimilerine göre, parti içi liderlik çatışmaları, partiyi böler ve etkisiz kılar. Geçmişte yaşananlar, bunun biraz da hayal olduğunu gösterdi. Zaten Avrupa Parlamentosu'na temsilci yollayabilmesi bile başlı başına bir başarı, kendilerince.

Avrupa'nın İslamlaştırılması karşıtı bir başka ırkçı ve tehlikeli hareket olan Pegida ile organik bağları bile AfD'nin gerçek yüzünü göstermeye yeterli.

Bir süre önce, Suriyeli göçmenlerden, Hıristiyan olanlar, Almanya'da kalsın, Müslüman olanlar, geri gönderilsin kampanyaları da, amacın neler olduğunu göstermeye yeterli sayılır.

2017 yılında, genel seçimlerin yapılacağı Federal Almanya'da AfD'nin parlamentoda yer alması, sadece Almanları değil, başta, orada milyonlarca vatandaşı olan Türkler olmak üzere, tüm Avrupa için tehlike ve tehdit oluşturacak.

Bu nedenle, AfD'nin başarısı yaratacağı tehlikelerle AFET'e dönebilir...

Almanya, dünya üzerindeki prestiji yanında ülkesinde yaşayan, göçmenler, yabancı işçiler ve diğer komşu Avrupa ülkeleri için de tehlikeyi önlemek adına sorunu kendi içinde çözmek zorunda...