Adaylık bitti seçim başlıyor
Geçtiğimiz hafta içinde partiler aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na verdiler. 7 Haziran tarihine kadar yoğun bir kampanya yaşayacağız. İktidar partimiz anayasayı değiştirecek bir çoğunluğu elde etmek için mücadele edecek. Açıkça ifade etmeseler de, muhalefet partilerimizin iktidara gelmek gibi bir bekleyişleri yok, hedefleri AKP’nin anayasayı değiştirecek bir çoğunluğa ulaşmasını engellemek. Bunu gerçekleştirebilirlerse, arzuladıkları başarıyı yakalamış olacaklar.
Listeler verildikten sonra, değerlendirmeler başladı. Kimi adayların listelerde yer almamaları şaşkınlık yaratır; partilerinden istifa edenler, bağımsız adaylığa yönelen olur; partisine küsenler, yönetimini alenen eleştirenler çıkar, bunlar “partime hizmet esastır, küskünlük olmaz,” diyenlerle dengelenir. Eskiden küskünler parti bile kurmaya yönelirlerdi, henüz bu yok.
Listelerin belirlenmesinde bu dönem ortaya çıkan bazı gelişmeler, siyasi hayatımızda değişme ve yenilenmenin başladığını gösteriyor. İlkin, artık kadınlarımızın giderek aktif siyasi görevler talep edecekleri, listelerde yer alacakları anlaşılıyor. Her parti listelerinde kadınlara daha çok yer verdi. Yeni mecliste kadın milletvekili sayısı geçmiştekinin bir hayli üzerine çıkacak. Bu gidişin geriye çevrileceğini sanmam.
İkinci olarak, listelerde gençlere daha çok yer verilmiştir. Bu eğilim sürmeyebilir. Partiler yenilenme baskısı hissedince listelerinde bu defa gençlere daha fazla yer vermiş olabilir. Geçmiş tecrübeler, seçilenlerin göreve devam etmek istediklerini, bir seçim sonra yaş ortalamasının yeniden yükselişe geçtiğini gösteriyor. Yine de bir kuşak değişimini başladığını görmezlikten gelemeyiz.
Üçüncü olarak, her parti listelerinde kendilerini aktif siyasetten dışlanmış hisseden gruplardan adaylara yer verdi. Listelerde Süryani, Ermeni, Ezidi ve Roma kökenli vatandaşlarımız var. Aleviler de belki daha az ihmal edildi. Bu herkesin kendini siyasi toplumun bir parçası hissetmesi bakımından önemli bir gelişmedir, sürmesi temenni edilir.
Dördüncü olarak, CHP adaylarının çoğunu önseçimle belirledi. Önseçim parti örgütünü hareketlilik getirdi. Gelecek seçimlerde aynı yöntemi kullanması, diğer partilerin de örgütlerinden önseçim baskısı hissetmelerini tetikleyecektir.
Son gelişme, HDP’nin bir Türkiye partisi olmaya karar vermesi, her kesimden ve bölgeden aday göstermeye yönelmesidir ki, bu da herkesin sorunlarını siyaset yoluyla halletmesi ilkesinin yerleşmesi açısından önemlidir. HDP stratejisinin başarılı olması için HDP’nin %10 barajını aşması gerekiyor ama bunu başaracağı tahmin ediliyor.
Evet, adaylık mücadeleleri bitti, seçim mücadelesi başlıyor. Her seçim bir demokrasi sınavı ve demokrasi bayramıdır. Partilerimizin mücadelelerinde bunu unutmamasını dileyelim.