Açıklanan reform programı reform programı mı

Fatih ÖZATAY
Fatih ÖZATAY EKONOMİDE UFUK TURU [email protected]

Başlıkta sorduğum sorunun yanıtını baştan vereyim: Değil. Değil çünkü bir programın reform programı olması için ekonomimizi nasıl dönüştüreceğine dair somut politikalara yer vermesi gerekiyor. Ne yazık ki açıklanan kısmıyla yeni reform programı bu temel ilkenin uzağına düşüyor. Neden uzağına düştüğüne ilişkin somut örnekler vermeden önce bir başka ilke çerçevesinde ele alayım yeni programı. 

Şu: ‘Dönüşüm programı’ adı verilen program üç ana ‘eylem planı’ndan oluşuyor. Geçen hafta bu planlardan ilki açıklandı. Birinci eylem planının dokuz tane alt eylem planı var. O alt eylem planlarında da çok sayıda politikaya yer veriliyor. Mesela, ilk alt eylem planında tam 62 tane politika var. İkincisinde ise 40 politika yer alıyor. Daha önce değinmiştim: Başarılı bir reform programının ana ilkelerinden biri de can alıcı noktalara odaklanması: Öncelikli reform alanlarının ve ilgili reformların siyasi olarak ne kadar yapılabilir olduklarının sağlıklı saptanması gerekiyor. Bu çerçevede, ‘pazar listesi’ şeklindeki uzun reform listelerinden kaçınılması şart. Dönüşüm programı açık ki bu temel ilke ile tutarsız. Şimdi sıra açıklanan programda yer alan çoğu politikanın somut politika olmadığına dair örneklerde. Çok sayıda örnek verebilirim ama gerek yok. Üç örnekle yetiniyorum: 
1) İthalata olan bağımlılığın azaltılması programı eylem planı: Bu başlık altında dört tane ‘bileşen’ yer alıyor. İlkinin ismi şu: ‘Birinci bileşen: Üretimde dönüşümün gerçekleştirilmesi’. Bu başlık altında dört tane ‘politika’ var. Birincisinin başlığı şöyle: ‘İmalat sanayinin ihtiyaç duyduğu girdilerin üretimine dönük, yerli katma değeri artıracak ürün/tür üretiminin özendirilmesi’. Ne anlıyoruz bu başlıktan? Üretimde yerli girdi kullanımının artmasını sağlayacak somut bir teşvik sistemi görmeyi bekliyoruz. “Nasıl olacak da yerli girdi kullanımı artacak” sorusunun yanıtını öğreneceğiz diye düşünüyoruz. Dört politika demetinden birincisine bakıyorum. Tam 21 tane politika var. Rastgele bir tanesini seçiyorum. Şöyle: “Politika no: 
4. Eylem adı: Güneş enerjisinden elektrik enerjisi üreten tesislerde kullanılan mekanik ve/veya elektro- mekanik teçhizatın yurtiçi üretiminin payı artırılacaktır.” Farklı bir ifadeyle, amaç, politika olarak karşımıza çıkıyor. 
2) Tarımda su kullanımının etkinleştirilmesi programı eylem planı: “Su tasarrufu sağlayan tarla içi modern sulama yöntemleri yaygınlaştırılacaktır.” Peki, nasıl? “Kısıtlı sulama programları geliştirilecek ve yaygınlaştırılacaktır.” Nasıl olacağı yine yok 
3) Sağlık turizminin geliştirilmesi eylem planı: Planın ilk ‘somut’ politikası: “Öncelikli ülkeler, bölgeler ile güçlü olunan branşların belirleneceği pazar araştırmaları yapılacak ve araştırma sonuçlarına göre sağlık turizmi stratejisi ve ülke/bölge bazlı eylem planları hazırlanacaktır.” 

Farklı bir ifadeyle durum şöyle: Birinci reform ve birinci politika: İthalata olan bağımlılığın azaltılması (yerli girdi kullanımını artırma) reformu: Peki, nasıl? “Yerli girdi kullanımının artmasını sağlayarak”. 

İkinci reform ve ikinci politika: Su tasarrufu sağlayan tarla içi modern sulama yöntemlerini yaygınlaştırma reformu. Peki, nasıl? Kısıtlı sulama programlarını yaygınlaştırarak. 

Üçüncü reform ve üçüncü politika: Sağlık turizminin geliştirilmesi eylem planı. Peki, nasıl? “Eylem planı hazırlayarak”. 

Şüphesiz reform yapmak zor bir iş. Çok sayıda soruya yanıt vermek gerekiyor: Sorunlar neler? Bu sorunlardan en önemlileri hangileri? Bunlardan hangilerinin üzerine gitmek siyaseten yapılabilir? Hangi reformları yaparsam daha çok ekonomik getirim olur ve daha az maliyete katlanırım? Hangi reformlar birbirleri ile bağlantılıdır? Hangilerine öncelik vereyim? 

Sorunları sıralamak elbette önemli. Açıklanan program bu açıdan bakıldığında değerli. Ama bu bir reform programı değil. Bu sorunların nasıl çözüleceğine dair somut politikalara yer vermiyor çünkü.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Havuz problemi 01 Ağustos 2018
Elbette zor ama mümkün 20 Haziran 2018
Bazı basit gerçekler 06 Haziran 2018