Açık veriye yeni görevli
Fransa’nın yepyeni bir Veri Genel Müdürü oldu. Fransızca haberlerde bu taptaze görevin adı Chief Data Off icer (CDO) olarak geçiyor. Biz, bizim coğrafyada CEO’ya alıştık, hatta biraz zorlarsak CIO da anlaşılıyor- en azından insan kaynakları veya ekonomi haberlerinde. Ama CDO?
21. yüzyıla özgü bilişim sektörü görevleri için kısaltmamız yok. Hatta, bu görevlerin, “neye yaradığını” Türkçe açıklamada bile zorlanıyoruz. Örneğin, “Chief Evangelist” denildiğinde ne anlayacağız? Baş Evangelist ne demek? Bir tür, “görevi, düşünmek ve yaratıcı fikir geliştirmek” olan kişi mi?
Microsoft kurucusu Bill Gates, yönetim kurulu başkanlığını bıraktıktan sonra şirkette “Chief Software Architect” unvanıyla dolaştı: Baş Yazılım Mimarı?
Bilişim dünyasının önemli şirketlerinden Mozilla’nın kadın yöneticisi Winifred Mitchell Baker, “Chief Lizard Wrangler” unvanına sahipti. Bunun Türkçesi iyice acaip: Baş Kertenkele Dövüşçüsü, ya da sığırtmaçı falan gibi hiç anlamsız bir şey. Ama aslında, “yönetmeyen” genel müdür denilebilir, ki bu daha da tuhaf bir tanım. Yönetmiyorsa, neyin genel müdürü?
Klasik bürokratik, merkeziyetçi ve 19. yüzyılı 20’ye bağlayan Sanayi Devrimi kavramlarıyla, 21. yüzyılın ileri bilgi toplumlarının doğurduğu yeni görev ve işlev tanımlarını karşılayamıyoruz. Dilimiz yetmiyor. Kavramlarımız bile yok bazı konularda. İngilizcesini alıp kullanıyoruz. Fransızlar bile dillerine o kadar düşkün oldukları halde ingilizcesini kabullendiler.
Fransa’nın, AB’de ilk kez tanımlanan CDO’su Henri Verdier, 1968 doğumlu bir bilişim girişimcisi. Açık veri konusuyla ilgilenen bir şirketi var: Etalab. CDO, G8 (Rusya hariç) ülkelerinde uygulanmasına karar verilen açık veri sistematiğini yerleştirmek, veri bilimini (data science) geliştirmek ve bütün bu yenilikçi faaliyetin, Fransa hükümetinin teknoloji politikalarına yön vermekle yükümlü olacak. Doğrudan Başbakan Manuel Valls ve devlet reformundan sorumlu bakan Thierry Mandon’a hesap verecek.
Fransa, CDO’nun konumunu kamu hiyeraşisinde bu kadar yukarda tutarak, “veri” denilen rakamlar yığınını, 21. yüzyılın “yeni petrolü” olarak gördüğünü gösterdi. “Yeni petrol” sözcüğünü, görevden ayrılmakta olan Avrupa Dijital Gündem Bakanı Neelie Kroes ortaya atmıştı: “Veri, yeni petroldür ve hiç bitmeyecek, hep çoğalacak.”
Henri Verdier, girişimciliğinin yanı sıra bilişim düşünürü de sayılır. Maliye kökenli bir başka bilişim girişimcisi Nicolas Colin’le birlikte Henri, “Kalabalıklar Dönemi” (L’Âge de la multitude) başlıklı, teknoloji felsefesi eleştirisi gibi bir de kitap yazdılar. Özetle dedikleri şu: Kalabalıklar, proleteryanın yerini aldı. Dijital devrim sürüyor, ama ekonomi ve sosyal dokuya bu devrimin nüfuzu hâlâ yavaş. Bazı bilişim şirketleri ise, dünyayı yönetecek kadar muazzam veri / bilgiye sahip artık. Yeni dünyanın yeni imparatorlukları, kendilerini sürekli yenileyen, sürekli yeni hizmetler ve ürünler sunan şirketler olacak.
“Kalabalıklar Dönemi,” New York Üniversitesi (NYU) hocası Clay Shirky’nin, Türkçesi “Herkes Örgüt” (Here Comes Everybody) ve Türkçeye çevrilmemiş “Bilişsel Fazlalık” (Cognitive Surplus) gibi kitaplarının Fransız zihin yapısına uygun olanı. Fransızlar sistem felsefesine bayılır.
CDO konusuna dönersek, Fransa, bu yepyeni kamu görevini G8 tarafından Haziran 2013’te alınan bir karar uyarınca yarattı: G8, devlet yönetiminde açık veri kullanmayı “norm” olarak kabul etti. Bu iş için Fransa kesenin ağzını açıyor: Kamu sektöründe açık veri uğruna 125 milyon Euro harcanacak. Hükümet bunu, özel sektör ve işe yeni başlayan girişimci şirketlerle yapacak. Fransa, gerçekten açık veri “havasına” girmiş, belli bu... Darısı başımıza...