Açık şirket, açık yenilikçilik...

Güventürk GÖRGÜLÜ
Güventürk GÖRGÜLÜ PAZARLAMA 3.0 [email protected]

PAZARLAMA SOHBETLERİ / Güventürk Görgülü [email protected] Firefox ve Thunderbird gibi ürünleriyle yazılım devi Microsoft'u epey sallayan Mozilla'nın adını son zamanlarda sıklıkla duyuyorsunuzdur. Bill Gates'e göre "bir avuç komünist"ten ibaret olan açık kaynaklı yazılım geliştiricilerin kalelerinden biri olan Mozilla, açık kaynaklı internet tarayıcısı Firefox'la ABD'de pazarın yüzde 15'lik bölümünü elinde tutuyor. Firefox'un Internet Explorer'dan daha kullanışlı, daha pratik, daha güvenlikli olması ve gelişen teknolojiye göre daha hızlı güncellenmesi gibi nedenler, kullanımını da hızla yaygınlaştırıyor. Mozilla'nın açık kaynak modeli, kollektif yenilikleri yönetmek konusunda gözle görülebilir örneklerin başında geliyor. Geçtiğimiz günlerde Mozilla AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mitchell Baker, bu modeli nasıl yönettiklerini, gönüllülerle birlikte nasıl ürün geliştirdiklerini McKinsey Quarterly'den Lenny Mendonca ve Stanford Üniversitesi İşletme Profesörü Robert Sutton'a anlattı. Bilgi Üniversitesi'nde hazırlanan Medyakronik.com adlı haber portalında yayınlanan söyleşinin özellikle katılımcı yenilikçilik ve konusunda ipucu verebilecek bölümlerini poylaşmak istiyorum... - Daha önce Mozilla'nın araştırmanın yanı sıra katılım sağlamak gibi bir misyonu olduğunu söylediniz. Bu katılımı nasıl sağlıyorsunuz? (...) Anahtar nokta, insanların yaptıkları işi sahiplenmesi. Ekonomik ya da hukuki olarak değil; "Çok heyecanlıyım. Bir şeyler yapmak istiyorum." diyebilecek kadar duygusal bir sahiplenme. Bu sayede insanlar başarılı oluyor ve geri gelip daha fazlasını yapmak istiyorlar. - Sizce Firefox'un başarısında paralı çalışanlarınız mı yoksa gönüllü çalışanlar mı daha büyük bir pay sahibi? İkisi de. Ücretli çalışanlar olmasa, iyi bir "açık kaynak" projesi olmanın ötesine gidemezdik. Gönüllü çalışanlar olmasa, sonumuz olurdu. (...) Eğer açık bir proje olmasaydık ve bize gelip, katkıda bulunmak istediklerini söylemeselerdi o denli uzman insanları bulamazdık. (...) Aslında bize katkısı olanlar sadece ücretli ve gönüllü çalışanlar değil. Firefox'un dünya çapında yaklaşık 150 milyon kullanıcısı var. Bu kullanıcılar ürünü beğenip, ailelerine ve komşularına tavsiye ediyorlar. Bunu satın alamazsınız. - 10 yıl geçmesine rağmen hala insanların Mozilla'ya katkıda bulunmasını nasıl sağlıyorsunuz? (...) Ürünümüz gönüllülerin hayatında büyük bir değişiklik yaratıyor ve onu sahipleniyorlar. İnsanların hayatını değiştirmeyen bir şeye katılmaları için insanları bu denli motive edebilir misiniz, bilmiyorum. (...) Bize gelen meseleleri toplu halde tartışarak ve fikir yürüterek çözümlüyoruz. Firefox'u topluluğun görüşüne başvurmadan piyasaya çıkartamayız. Çünkü bu benmerkezcilik olur. İşte o zaman çuvallarız. Birbiriyle iletişim halinde olan, sağlıklı bir topluluğun parçası olduğunu hissetmek çok ayrıcalıklı bir duygu. Topluluğun eleştirilerine ve isteklerine karşı çok duyarlıyız. Yani topluluğun önemli bir kısmı memnuniyetsizse, bu konuyla ilgileniriz. Bazen savunmacı cevaplar verebiliyoruz ama genelde açığız. Birilerinin şikayetlerini dinlemek ve onların arkasında yatan gerçeği bulmak ilginç olabiliyor. - Topluluk içinde yenilikleri ortaya çıkartmak için nasıl bir rol oynuyorsunuz? Bazen, insanlara sadece izin vermek bile mucizeler yaratabilir. Kalite kontrol sürecimizi göz önüne alalım. Geliştirdiğimiz ve binlerce insanı ilgilendiren şifreleri bulmak, taramak ve düzeltmek için toplu bir sürecimiz var. (...) İkincisi, insanların çalışabilmeleri için bir yapı iskeleti oluşturuyoruz. Böylece, bizim yeni bir fikrimiz olmasa bile topluluktan herhangi birinin olabiliyor. Genişleyerek ve dinleyerek görüyorsunuz ki, binlerce insanın, bizim aklımıza bile gelmeyen çok ilginç fikirleri olabiliyor. İyi haftalar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Orta vadeli temenniler 21 Eylül 2018