Açık işlere neden işçi bulunmuyor?

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

İŞKUR'un 66 ilde 10'dan fazla işçi çalıştıran 53 işyerinde uyguladığı anket sonuçları bu alandaki resmi çok yönlü ortaya koyuyor.  Bu da bizi teknik lise eğitiminden, eleman yetiştirme kurslarına, işyeri eğitim çalışmalarına bütün alanlarda eldeki fona uygun yeni bir çalışma planı yapmamızın zorunlu olduğunu gösteriyor.  

"Açık işlere neden işçi bulunmuyor?" bu hayati soruya yanıt arayan İŞKUR 81 ilin 66'sında 10'dan fazla işçi çalıştıran 53 bin kuruluşta bir anket uygulaması gerçekleştirmiş. İŞKUR Genel müdürü Nusret Yazıcı,  bu araştırma sonuçlarıyla ilgili arkadaşımız Mehmet Kaya'ya bilgiler vermiş.

Yazıcının verdiği bilgiye göre, açık işlere neden çalışacak işçi bulunamadığı sorusuna, tarım ve kamu kurumları dışında kalan, işyerlerinin yanıtları önemli sonuçlar ortaya koyuyor. İşverenler açık işleri dolduramamalarının nedeninin yüzde 54 oranında istedikleri kalifiye elemanı bulamamaları olduğunu belirtiyorlar. Yüzde 27'sine verilen ücretin yetersiz bulunması, yüzde 26'sına çalışma ortam ve koşullarının beğenilmemesi etki ediyor. Bir yanda ağırlıklı olarak "Ne iş olsa yaparım ağabey" döneminin kapanması, öte yanda işverenlerin kalifiye elemanlara beklediği ücretten düşük ücret önermesi,  işverenin istenen çalışma ortamını yaratamamış olmasının etkili olduğu anket sonuçlarında ortaya çıkıyor.

Araştırmaya işverenlerin verdiği yanıtta Teknik okul değil genel lise mezunu çalışan aramaları, teknik okul eğitimlerindeki yetersizliğin unsuru olarak ortaya çıkıyor. Bu sonuç bizlerin ön kabul olarak ortaya koyduğu "Teknik liseler artırılsın" önerisinin mutlaka teknik eğitimin işe uygun eleman yetiştirecek şekilde geliştirilmesi gerektiği sonucuyla ele alınmasını gerekli kılıyor.  

Türkiye'de kalifiye eleman yetiştirmek için meslek liselerindeki yetersizlik anket sonuçlarında da ortaya çıkarken,  açılan iş eğitim kursları ve işyerinde eğitim çalışmalarının da gerekli ilgiyi görmediği biliniyor. İŞKUR kendi kaynaklarından ve İşsizlik Sigortası Fonundan eğitim için kaynak ayırabiliyor. 31 Aralık 2012 itibariyle İşsizlik Sigortasındaki birikim 61 milyar 162 milyon liraya yükselmiş durumda. Buna karşın 2003-2012 yılları arasında içersinde eğitim ve toplum yararına çalışmaları yer alan Aktif İşgücü fonuna kullanılabilen miktar sadece 2 milyar 35 milyon lira. Bu da İŞKUR anketinin geniş çalışmasının ortaya koyduğu sonuçlara dayanarak yeni bir eğitim modeli ve yeni bir fon kullanımının zorunluluğunu ortaya koyuyor.

Bunun gerekliliğini Yazıcı'nın açıklamaları da ortaya koyuyor. Yazıcı, 2.3 milyon kayıtlı işsize ulaştıklarını, ilk etapta kayıtlı ve eğitimli işsizlere dönük bir aracılık faaliyetlerine gireceklerini 2013 yılı için 1 milyon gibi çok önemli hacimde işe yerleştirme hedeflerinin olduğunu açıklıyor. 2001 yılında 169 bin kişiye, 2012 yılında 240 bin kişiye iş ve meslek kursu verdiklerini iş başı eğitimi alanların da son yılda 16 binden 31 bine yükseldiğini belirtiyor. Aktif işgücü programından yararlananların sayısının 250 binden 464 bine yükseldiğini işe yerleştirmelerin de ilk kez 500 bini aşarak 556 bine ulaştığının altını çiziyor.

İŞKUR Genel Müdürü'nün açıklamaları anketlerle önemli bir veri tabanının ve bilgi birikimin oluştuğunu, elde olan imkanlardan yeterince yararlanılamadığını ortaya koyuyor.

Sanırım bu veri tabanı ve eldeki fonlara dayalı olarak işsizleri "açık işlere " uygun hale getirmek için yeni bir modelin geliştirilmesi gerekiyor. Bunun için bir yandan teknik lise eğitiminde günün gereklerine uygun değişiklere gidilmeli, bir yandan işe uygun eleman yetiştirme kursları gözden geçirilip geliştirilmeli, bir yandan da işyeri eğitim kurslarının katılan elemanlar için katma değer artırıcı sonuçları nasıl verebileceği araştırılmalıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar