Acenteye "0" komisyon
Sigorta sektörü, şirketleri, acenteleri, brokerleri, bankaları, kuruluşları ve sektöre hizmet üreten sektörleri ile bir bütün. Bunları sadece sigorta sektörü ile ilgili haber, köşe yazarı ve yayın hazırlayıcıları da eklemek gerekir. Hep klasik bir söylem vardır ya "Hepimiz aynı gemideyiz" diye. Yani sigorta endüstrisinin her aktörünün sorunlarına aynı ciddiyet ile yaklaşılmalı.
Sigorta sektörü hareketli günler yaşıyor. Birlik seçimleri Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak'ın zaferi ile noktalandı. İçten üretilen sorunlar, dışarıdan üretilen sorunlarla boğuşma sürüyor. Çiçeği burnunda Başkanımıza iş çok. Sektörde yüksek sesle dile getirilmeye başlanan bir sorun var ki bundan birçok kesim rahatsız olacağa benziyor. O da trafik sigortalarında, acentelere verilen komisyon oranı. Şu anda yer yerinden oynuyor denebilir. 17'lere kadar çıkarılmış olan trafikteki acente komisyonları bazı şirketlerce yüzde 2'lere indirildiği söyleniyor. Hatta bazı şirketlerin 0 komisyon verdiği de iddia ediliyor.
Şirketlerin gözü komisyonlarda
Sigorta şirketleri tarafından bakıldığında trafiğin zarar edilen bir sigorta ürünü olduğu biliniyor. Bu sigorta ürününde fiyatları hala rehber tarife ile Hazine belirliyor. Hazine şirketlerin belirledikleri fiyatlar üzerinden ortalama bir "eşik" yani alt üst marj koyuyor. Birçok şirket genelde eşikteki en alt fiyatı uygulamaya çalışıyor. Hasar/prim oranı belli. Bu sigorta ürünün de kar etmek bir mucize ve bunun üzerine bir de Sağlık Bakanlığı'nın eklediği ekstra yük ile sigortacıların beli iyice büküldü. Sonunda ayakta kalabilmek için sigorta şirketleri, acente komisyonlarından da kesmeye başlamış. Özellikle riski yüksek illerde kesilen trafik poliçelerine komisyonu yüzde 2, hatta bir şirket "0" komisyon veriyormuş. Yani "ben böyle bir portföy istemiyorum. Bana poliçe kesmeyin" demek oluyor bu.
Hepsi birer ticari işletme olan, başka iş yapması kanun ile yasaklanan sigorta acenteleri de ayakta kalmaya çalışıyorlar. Sıfır komisyonla yani sıfır kazanç ile geminin yürümesi mümkün değil. Trafik dışındaki poliçelere yönelmek şart görünüyor. Portföy dengesini iyi kuran ayakta kalabilecek sanırım. Hele hele tek şirket acentesi ise, bir de bu komisyon uygulaması varsa vay acentenin haline. Acentelerin bir de muvafakatname sorunu var. Yani bağlı çalıştığı sigorta şirketi izin vermedikçe başka bir sigorta şirketi ile anlaşma yapamıyor, poliçesini de kesemiyor. Yani acentenin eli kolu bağlı ve pazarlık şansı yok gibi.
Hazine'den acentelere "sürümden kazanın"
Kamu tarafında düzenleyici Hazine Sigortacılık Genel Müdürü Ahmet Genç ise , geçtiğimiz hafta sonu düzenlenen toplantı da aynen şöyle demiş "sigortacılıkta acenteler yine en büyük payı almaya devam edecek" ve eklemiş... "Bundan 5-10 sene öncesine göre, enflasyon ve faizler daha düşük. Devlet kağıtları da şu an yüzde 8-9. Dolayısıyla bu durum ölçek ekonomilerin gerçeğini önümüze koyuyor. Bu gerçekle yalnız acenteler karşı karşıya değil. Sigorta şirketleri de bu durumda. Yani şuanda 58 sigorta şirketinin ölçek ekonomisini gözetmesi gerekiyor. Artık kar marjları daralıyor. Yani enflasyon yüzde 70 faizler yüzde 90 olsa sorun yok. Mevcut durum ülke için çok iyi ama bundan böyle sürümden kazanmanız gerekiyor, acı gerçek bu. Son yıllarda şikayetlerin artmasının genel sebebi de bu. Yani genel bir rüzgar esiyor, acenteler hep diyor ki sigorta şirketi suçlu, bizim komisyonumuzu kısıyorlar. Sigorta şirketi de bunu yapmak zorunda çünkü kendisinin de kazanması gerekiyor. Bu dönüşümü iyi yönetmek zorundayız. Bu tür girişimlerde de kamu gücüyle falan bir şey yapamazsınız. Ekonomi kendi gücünü icra eder" Özetle, acentelere "Hazine sizin komisyonlarınıza karışmaz" demiş sayın Genç.