Acenteler Yönetmelik Taslağı Milat mı, acentelerin sonu mu ?
16 bine yakın sigorta acentesini yakından ilgilendiren "Sigorta Acenteleri Yönetmelik Taslağı" için görüş bildirme tarihi geçen hafta doldu. Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü Taslak metnini internet sitesine koydu. Yani kamuya açık görüş topluyor. Bireyler de bu konuda görüşlerini Hazine'ye iletmiş olabilirler. Acentelerin sivil toplum kuruluşları çok ciddi çalışmalar yaparak hazırladıkları görüşlerini Hazine'ye ilettiler.
Görüşler iletildi iletilmesine ama, bence kimsenin bir değişiklik yapılacağına dair umudu yok. Birçok acente kuruluşu, yönetmeliğin bu şekli ile yayınlanmasının sigorta acenteliğinin sonu olacağı düşüncesinde. Kimi, bizi ilgilendiren konuda devre dışı bırakıldık derken, çok küçük bir kesim bile olsa birkaç düzenleme ile acentelerin de gönlünün alınacağı şeklinde.
Bir acente dostum geçenlerde olayı şöyle özetledi. "Acenteler sorunu bir paylaşım sorunudur. Bütün çabalar "bu pastadan ben en büyük dilimi alacağım"ın kavgası. Kimi bir başkasını pastaya yaklaştırmazken, bir diğeri pastayı önüne çekmeye çalışıyor. Herkes bir bölümüne razı olsa kavga bitecek"
Müşteri memnuniyeti odaklı olmalı
Sigorta endüstrisi her ayağı sigortacılığın gelişmesinde önemli bir rol oynamak zorunda. Özel Hastaneler, yetkili servisler, otomobil şirketleri, yedek parça tedarikçileri bir tarafta sigorta şirketleri, acenteler, brokerler, eksperler bir tarafta. İşin göbeğinde de SİGORTALI var. Burada her kesimin menfaati korunmalı, fakat tüketicinin memnuniyeti esas olmalıdır. Yapılan düzenlemelerde ise öncelik "SİGORTALI'nın olmalı. Rekabet mutlaka olmalı, bu ekonominin kuralıdır. Ama zorlama tehdit asla olmamalıdır. Ben hem ev, hem de oto kredisi kullandım, ne bankadan, ne de oto plazasından "sigortanı benden yaptır" telkin ve tehdidi ile karşılaşmadım. Acenteme bilgilerimi verdim acentem poliçelerimi düzenleyip hem bankaya, hem de oto plazasına gönderdi. Her iki yerde de konumum bilinmiyordu. Benim başıma gelmemiş demek kimsenin başına da gelmiyor demek değil. Bunu ilave edeyim...
Acentelerin de yararına düzenleme yapılmalı
Bankaların sigortacılık yapmamasını istemek, duvarı buraya yerleştirmek, ne yazık ki acentelere en büyük zararı da verdi.. Bu tip eylemler karşılık bulacaktı sonuç ortada şimdi acentelerin tek rakibi sadece bankalar değil. Umarım bir orta yol bulunur. Hazine Müsteşarlığı Genel Müdürü Dr. Ahmet Genç her türlü görüşe açık bir bürokrat. "Ben yaptım oldu" diyenlerden olmadığı için her iki tarafın menfaatini koruyacak düzenlemeler yapılma ihtimalini görebiliyorum. Çünkü acenteler, sigorta şirketleri ve bankalar aynı gemide. Ne sigorta şirketi acentesiz, ne de acente sigorta şirketinin desteğini almadan ayakta kalabilir. Her geçen gün de prim üretiminde acente payının düştüğü de göz ardı edilmemelidir. Acenteler zaten zor bir iş yapıyorlardı. Şimdi bu rekabet koşullarına ayak uydurmak zorunda kalacaklar. Onların da isteği adil bir rekabet ortamının sağlanması. Bu yönetmelik bunun için önemli.
Talim Terbiye Kurulu dosyayı bekliyor
Geçtiğimiz hafta yazdığım Sürücü Kurslarında Kaza Tespit Tutanağı uygulaması ile ilgili ders konulması sınavda soru sorulması ile ilgili yazım için Talim Terbiye Kurulu Başkan Vekili Merdan Tufan Bey beni telefon ile aradı. Böyle bir dosyanın kendilerinde olmadığını, Özel Eğitim Kurumları Daire Başkanını bizzat arayarak konu ile bilgi aldığını belirttiler. Sayın Tufan, kendilerinde öyle bir dosyanın 2 sene beklemesinin de mümkün olmadığını da sözlerine ekledi.. Bunun kamuoyu yararına olduğunu bildiklerini, konunun takipçisi olduklarını ve benim de bu konuyu gündeme getirmiş olmamdan dolayı tebrik ettiler.
Yani anlayacağınız bu konuda müracaat edilmiş edilmesine ama 2 senedir Milli Eğitim Bakanlığı katlarında dolaşıyor olmasın. Bu kamu yararına bir konudur tekrar belirtiyorum. Şimdi ister misiniz beni Milli Eğitim Bakanımız arasın ?...