Acenteler: "Hazine, Hazine duy sesimizi..."

Can KANTAR
Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN [email protected]

 

Sigorta acenteleri sektörün göz bebeği. En az 10 yıl daha böyle olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Prim üretiminin yüzde 70'e yakını sigorta acenteleri tarafından yapılıyor. Vatandaş sigorta yaptıracaksa acentesine gidiyor. Ona güveniyor, onun dediklerini yapıyor.  Güvendiyse, poliçesinin hangi şirketten kesildiğinin bir önemi yok. Sigortalı için acentesi  Hasan Bey neredeyse bir sigorta şirketi. 17 bin sigorta acentesi var. Acenteler bugüne kadar hep sigorta şirketlerinin göz bebeği olmuşlar. Bir dedikleri iki edilmemiş. Bunu görüp rehavete kapılan acenteler için demiyorum, ama karşılıklı bu güzel ilişkiye güvenip yan gelip yatan, kapıya müşteri bekleyen sigorta acentelerinin de sayısı az değil. Sonrasında yeni kanun ve acentelerin yönetmelikleri yayımlandı. O sırada yeni yapılanma içerisinde acentelerin TOBB çatısı altında bir çatı örgütte oluşum süreci geçti.

Yıllarca rafa kalkmıştı

Kredi satışları arttıkça bankalardaki sigortalanma oranı da hızla arttı. Sigorta acentelerinin bir bölümü "Bankalar sigortacılık yapmasın" diye ayağa kalkarken, daha sağduyulu kesim ise "Bankalar sigortacılık yapsın, ama haksız rekabet oluşturmadan yapsın" dedi. Ortalık bu kadar karışınca yeni bir yönetmelik ihtiyacı da kendiliğinden doğdu. Sonrasında yönetmelik hazırlanıp acenteleri bankalar karşısında hafiften koruyan yeni yönetmelik taslağı görüşe açıldı. Bu sefer bankalar ve şirketler ortalığı toz dumana kattı. Hazine ise bir tarafta kocaman banka sektörü lobisi, diğer tarafta sigorta şirketleri derken yönetmeliği rafa kaldırdı uzunca bir süre...

Geçtiğimiz ay içerisinde Yönetmelik Taslağı tekrar gündeme geldi, üzerinde yapılan değişikliklerle görüşe sunuldu. Sigorta Acenteleri Derneği (SAB) toplantı düzenleyerek Sigorta Acenteleri Yönetmeliği Taslağı üzerinde görüş alışverişinde bulundular. Toplantıya ben de katıldım. Salon dolu, izleyenler ilgiliydi. Orada gördüm ki, acenteler mesleğine sahip çıkıyor. Bu arada Sigorta Acenteleri Derneği'ni (SAB) tebrik etmem gerekiyor. Başkanı Ayşe Kılıç'ın sektörde saygın bir duruşu var. Aklıselim, sağduyulu, sakin, kavgadan uzak bir başkan profili Kılıç'a bir ayrıcalık sağlıyor. Daha önce aynı dernekte yüksek sesle, bağıra çağıra bir kavga ortamında sorunlara çare arandı da ne oldu; sonuç sıfır. Bence acenteler tarafına bir kadın eli değmesi gerekiyormuş.

SAB'ın toplantısı başarılıydı

SAB ne yaptı? Yönetmeliği hazırlayan ile kuru gürültüde tartışacağına, söz uçar yazı kalır diyerek bu konuda uzman hukukçu Prof. Dr. Samim Ünan Hoca ile bu taslağı masaya yatırdılar. Toplantıda herkes fikrini söyledi, bu detaylar Hazine'ye imzalı ve yazılı olarak iletilecek. Toplantıdan gördüğüm kadarı ile acenteler diyor ki: "Her yeni taslak ile bize verilen haklar bir diğer taslak ile geri alınıyor. Ete süte dokunmayan bir taslak olmuş. Çıksa ne olur çıkmasa ne olur. İsmi Acenteler Yönetmeliği ama acentelerden başka herkesi koruyor. Bankalara, telefon ve internet ile yapılan satışlara sağlanan avantajlar bile bize sağlanmıyor. Biz herkes ile rekabet etmeye hazırız ama 'Haksız rekabet olmadan'. Bizim sesimize kulak verilmeyecekse de bu yönetmeliğin çıkmasının bir anlamı yok. Daha KOBİ statüsünde bile değiliz, kredi alamıyoruz. Serbest piyasa koşulları içerisinde şirketlerle aramızdaki sorunları (komisyon vb.), konuları daha konuşmuyoruz bile." Ve diyorlar ki, "Sigorta sektörü büyüyecekse bizlerin katkısı ile de büyüyecek. Bu nedenle "Hazine, Hazine duy sesimizi..."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar