Acenteler ne istiyor?

Can KANTAR
Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN [email protected]

Acenteler, sigorta sektörünün en önemli dağıtım kanalı. Sektörde 15 bin 500 acente var ve prim üretiminin yüzde 65’ini gerçekleştiriyor. Acenteleri, brokerler ve banka satış kanalları izliyor. Son yıllarda teknolojinin gelişmesinin yanında farklı dağıtım kanalları da konuşulur oldu. Telefonla ve internetten satışın yanı sıra marketten, hatta güncel olarak benzin istasyonlarından da satışı gündeme geldi. Sigorta şirketleri alternatif  dağıtım kanallarını devreye sokarak pastayı büyütme çabasında. Şirketler bu konuyu böyle yorumlarken, sigorta acenteleri devre dışı bırakılma endişesi yaşıyor. Alternatif dağıtım kanalları ile satış pastayı büyütür mü yoksa şirket paylarının yer değiştirmesine mi neden olur, bu bir soru işareti. 

4 bin 300 acente yoksulluk sınırında

Geçtiğimiz hafta sonu Ege Sigortacılar Acenteleri Derneği’nin düzenlediği Türkiye genelinde en geniş acente çatı örgütü TÜSAF’ın tüm dernek temsilcilerinin katıldığı toplantıdaydım. Acenteler, Türkiye’nin dört bir yanından mesleklerinin geleceğine sahip çıkmak için bir araya geldiler. Toplantıya acentelerin resmi kurumu Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) Başkanı Hüseyin Kasap da katıldı. Başkanın verdiği rakamlarda aylık geliri 140 bin TL ve üzeri 92 acente varken, vergiler ve masraflar içerisinde ayda 3 bin 500 TL ile geçinmeye çalışan 4 bin 258 acentenin de olduğunu gördük. Acentelerin üçte biri neredeyse asgari geçim standardının altında denilebilir. 

Acente intiharları başladı

Toplantıda acentelerle sohbet etme fırsatım oldu. Hepsinin ortak derdi, piyasanın daralması ile başlayan ekonomik zorluklar. “Hepimizin kredi kartlarının limitleri yüksek, işlerimizi kredi kartlarına borçlanarak döndürebiliyoruz” diyorlar. Hatta geçtiğimiz hafta içerisinde Kayseri’de bir acente, ofisinde intihar etmeye çalışmış şimdi yoğun bakımdaymış. Arkadaşları üzücü bu olayın acentenin ekonomik zorluklardaki kısır döngüden çıkamaması nedeniyle yaşandığını iddia ediyor. Tüm acenteler gelecekte bu acı haberlerin artacağından endişe ediyorlar. Toplantıda sigorta ürünlerinin promosyon malzemesi olarak sunulmasının sektörün itibarını zedeleyeceği de konuşuldu. Promosyonu engelleyen bir kanun yok. Sigorta acenteleri bu kampanyalara, kendileri aynı etkinlikte promosyon yapacak güçte olmadıklarından karşı çıkıyorlar. 

Acenteler promosyona karşı

Toplantıda konuşma yapan TÜSAF Başkanı ve SAİK Yönetim Kurulu Üyesi Murat Büyükçelebi ise rekabetten değil, haksız rekabetten şikayetlerini dile getirdi ve ilave etti: “Biz rakip dağıtım kanalları ile rekabet edecek bilgi ve birikime sahibiz. Kendimize güveniyoruz, yeter ki haksız rekabet olmasın.” Büyükçelebi, sigorta ürününün acenteden alınacağını, bu ürünlerin benzin istasyonunda, markette, hatta işportada satılmasının önce sektörün imajına sonra da sigorta şirketlerine zarar vereceğinin altını çizdi. 

Ben sigorta acenteleri için sıkıntıların arttığını düşünüyorum. Yeni gelişmelere ve fırsatlara ayak uyduranların ayakta kalacağını düşünüyorum. Özellikle küçük acenteler üçer beşer bir araya gelmeliler. Yoksa zor günler bekliyor onları. Sigorta ürünü alırken danışmanlık ihtiyacı hep olacak. Ev alıyorsan konut sigortası, otomobil alıyorsan kasko bedava olmamalı. Makul olmak kaydı ile kasko alana benzin hediye verilebilir. Promosyon ticarette uygulanan bir yöntem. Geçmişte promosyon yasağı gazeteler için getirilmişti. Acenteler bu yasağın sigorta sektörüne de uygulanmasını istiyor. 

Zorunlu sigortalar promosyon olmamalı

Sigorta ürünlerinin her yerde satılıyor, hatta bedava veriliyor olması, sigorta olgusunun imajını bozar. Bu kampanyalar zorunlu sigortalarda değil de pastayı daha da büyütecek farklı sigorta ürünlerinde yapılmalı. Hadi markette, benzin istasyonlarında, havaalanlarında hayat sigortası satın, kritik hastalıklar sigortası satın, acil sağlık sigortası satın, ferdi kaza sigortası satın göreyim.. Amaç pastayı genişletmekse trafik sigortası satmak bana pek doğru gelmiyor. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar