Acente komisyonları tekrar gündemde
Sigorta acentelerinin tüm gelirleri, yazdıkları poliçelerden aldıkları komisyonlar. Sigorta ürününe göre acentelerin komisyonları da değişiyor. Satılması zor sigorta ürünlerinin komisyonları doğal olarak da yüksek oluyor. Sigorta sektörünü takip ettiğim son 10 yıl içerisinde, sigorta acenteleri ile şirketler arasında komisyonlar hep tartışma konusu olmuştur.
Sigorta şirketlerinin yaptıkları acente toplantılarında söz, mutlaka dönüp dolaşıp hep komisyonlara gelir. Bunların yanı sıra plaketler, yurtdışı gezileri gibi motivasyonu artıran şeyler de yapılıyor. Ama toplantılarda ödül alan acenteleri tebrik ettiğimde “Can Bey ödülü, plaketi ne yapalım? Bunlar karın doyurmuyor. Bize para lazım” diyorlar.
Acente komisyonları tartışmalarına hep tanık olurdum, ama hiç “0” komisyon duymamıştım ki geçtiğimiz senelerde bir sigorta şirketi dönüşüm sürecinde acentelerine döndü ve “Benim için poliçe kesin ama size bunun için komisyon ödeyemeyeceğim” dedi. Dürüstçe söyledi ve kısa bir sürede olsa bunu uyguladı. Şirkete sadakati bulunan acenteler o günlerde şirketlerine destek oldular, işler düzelince de şimdi herkes kazanır oldu. O dönem sektör şirketleri için zor bir dönem olduğundan da bu şirketi takip ederek komisyonlarını düşüren birkaç şirket daha olmuştu.
Geçtiğimiz hafta katıldığım HDI Sigorta’nın acenteler toplantısında Genel Müdür Ceyhan Hancıoğlu acentelere yeni yazılımları ile rapellerinin günlük olarak sistemden takip edileceğinin müjdesini bile verdi. Fakat tam bu sırada sektörün aktif, en eski yöneticilerinden Axa Sigorta CEO’su Cemal Ererdi’nin, blogunda acente komisyonlarını gündeme getirdiğini gördüm. Önümüzdeki günlerde acente komisyonu tartışmaları tekrar gündeme gelecek anlaşılan. Cemal Bey, yazısında acente komisyonlarında dünya rakamlarını takipçileri ile paylaşmış ve demş ki: “Dünyada ve ülkemizde gelişen tüketici satın alma tercihleri, rekabetin yoğunlaşması, aracısız satış sistemlerinin devreye alınma beklentisi, önümüzdeki dönemde aracı komisyonlarının düşmesini beraberinde getirebilecektir.”
Cemal Bey, acentelere birçok öneride bulunarak, “Oran önemli değil, miktar önemli” demiş. Ererdi, yazısını şu cümlelerle tamamlamış: “Özellikle komisyonun primin bir yüzdesi olduğu gerçeğini unutmaksızın her yıl bir önceki yılın altına düşecek şekilde fiyatlama yapan şirket arayışı yerine uzun süre istikrarlı bir gelişim gösteren bir primlendirme sistemine yönelen şirketleri müşterilere sunmak, aracılar bakımından mutlaka uygulanması gereken bir iş stratejisi olarak acenteler tarafından uygulanmalıdır.” Yazının tümüne cemalererdi.blogspot.com.tr’den ulaşabilirsiniz. Sanırım önümüzdeki günlerde acente komisyonları tekrar gündemimizde olacak.