AB'ye göre Türkiye'nin kaybı 80 milyar Euro
Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Avrupa Sivil Koruma Mekanizması’nı harekete geçiren, 23 ülkeden 31 arama kurtarma ekibi gönderen Avrupa Birliği, şimdi de Türkiye’deki yaraları sarmak için üst düzey katılımın beklendiği bir “Bağışçılar Konferansı” düzenliyor.
El tutmaz, kalem yazmaz olur ya kimi zaman! Bu günlerde, enkaz altında kalan “bir canı incitir miyim?” tedirginliği ile basıyorum klavyenin tuşlarına… Yüreklerimizin içinde derin bir sızı, Parmaklarımın ucunda cam kırıkları…
Türkiye’nin yaşadığı “küçük kıyamet”te her geçen gün, her geçen saat can kayıpları artarken, bütün dünya nefesini tuttu. Her şey bir yana bırakılarak, yardıma koşuldu, koşulsuz şartsız. Avrupa Birliği ülkeleri de Türkiye’ye yardıma koştular…
AB Komisyonu, depremin hemen ardından “Avrupa Sivil Koruma Mekanizması”nı harekete geçirdi. AB’nin Kriz Yönetiminden Sorumlu Komiseri Janez Lenarçiç, AB’nin Türkiye’ye 23 Avrupa ülkesinden 31 arama kurtarma ekibi, bin 500 personel, 100 eğitimli kurtarma köpeği ve 6,5 milyon euro insani yardım gönderdiklerini açıkladı.
AB’den Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Fransa, Hırvatistan, İspanya, İsveç, İtalya, Hollanda, Macaristan, Malta, Karadağ, Kıbrıs Rum Kesimi, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya ve Yunanistan depremlerin ardından Türkiye'ye yardım gönderdi.
AB ülkeleri önümüzdeki günlerde Türkiye ve Suriye için Brüksel’de bir “Bağış Konferansı” düzenlemeye hazırlanıyor. Türkiye’nin on binlerce can kaybının yanı sıra yaklaşık 80 milyar euro maddi kaybının olduğu tahmin ediliyor…
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen yaptığı açıklamada, “Türkiye ve Suriye Avrupa Birliği'ne güvenebilir. İsveç Başbakanı ve ben Mart ayında Brüksel'de Bağış Konferansı'na ev sahipliği yapacağız. Etkilenen toplumlar için küresel çapta fonları seferber edelim” dedi.
AB’den Bağışçılar Konferansı
Bağışçılar Konferansı düzenleyeceklerini duyuran AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, “Elbette önceliğimiz insan hayatını kurtarmak. AB olarak depremin ardından Avrupa Sivil Koruma Mekanizması’nı harekete geçirdik.
AB’nin 23 ülkesinden 31 arama-kurtarma ve 5 sağlık ekibini bölgeye gönderdik. Böylesine bir trajedide hiç kimse kaderine terk edilemez” diye konuştu. İnsani ve maddi kaybın büyüklüğüne dikkat çeken AB Dönem Başkanı İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da, “Son yıllarda karşı karşıya olduğumuz en büyük felaket bu. Türkiye ve Suriye bu zor günlerinde yanında olacağız” dedi.
AB üyeleri, Birleşmiş Milletler, uluslararası finans kuruluşlarına da açık Bağışçılar Konferansı’nda kaynak yaratılması hedefleniyor. AB Dönem Başkanı İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, “Bağışçılar Konferansı’nın 16 Mart’ta düzenleneceğini” duyurdu.
AB dönem başkanlığı süresince AB’nin “yıkıcı depremle ilgili elinden geleni yapmak istediğini” ifade eden Bakan Billström, “yüksek düzeyde katılım beklenen Bağışçılar Konferansı’nın AB Komisyonu’yla birlikte düzenleneceğini, “depremin korkunç sonuçlarını mümkün olduğunca hafifletmenin amaçlandığı, Türkiye ve Suriye halkı için en iyisini yapmak için daha fazla para toplayabilmeyi umut ettiklerini” söyledi.
"Acınız acımızdır" diyenler
Brüksel’de bir araya gelen AB liderleri, olağanüstü zirveye depremde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Zirve sırasında kaleme alınan mektupta, “AB ve üyeleri, bu trajedi karşısında Türk ve Suriye halklarıyla tam dayanışma içindedir.
Türk yetkililerle yakın koordinasyon içinde desteğimizi yoğunlaştırmaya hazırız” ifadelerine yer verildi. Brüksel Büyükelçiliği’inde açılan taziye defterini imzaya gelen Avrupalılar, acınız acımızdır mesajı verdiler…
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler ile Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, AB Dış İlişkiler Servisi Genel Sekreteri Stefano Sannino, AB İçişleri Komiseri Ylva Johansson ve Belçika Kalkınma Bakanı Caroline Gennez deprem felaketi nedeniyle Türkiye’nin Brüksel Büyükelçiliği’ne giderek, açılan taziye defterini imzaladı.
Elbette giden bir can bile fazla, bir can bile geri gelmiyor. Ancak, gidenlerin ardından toplumların yaralarını yine ancak toplumlar sarabilir. Ahvalim ise, Bir yanım yıkık, bir yanım felaket. Her yanım kıyamet. Bakarken; Hıçkırıkları içine akıtmak, Durup dururken hıçkırıklara boğulmak! İnsana dair…