Absürt zamanlar, absürt durumlar
İlk izlediğimde inanamadım, geçtim. Yine yapay zekâ ile “saçmalamışlar” diye düşündüm. Sonra “gerçeküstü” durumun “gerçekten yaşandığı”nı anladım. Kendi adıma utandım… ABD Başkanı Donald Trump ile Başkan Yardımcısı J.D. Vance’in Ukrayna devlet başkanı Volodimir Zelensky’yi aralarına alıp basın toplantısında “azarladıkları” görüntüden bahsediyorum elbette.
Ukrayna’da bulunan bazı mineral kaynaklarından elde edilecek 500 milyar dolar değerindeki gelirin ABD’ye aktarılmasını öngören anlaşmada ilerleme kaydedilmemesinin ardından “oval ofis”te yapılan basın toplantısında yaşandı bu “gerçeküstü” durum. İki devlet başkanı arasında, ne “devlet adabı”na ne “devlet adamlığı”na ne “diplomasi”ye ne de “asgari nezaket kuralları”na sığdırılamayacak “absürt” diyaloglar…Trump’ın “Çok konuştun”, “O aptal başkanla size 350 milyar dolar verdik.
Askeri teçhizat verdik. Askerleriniz cesur ama bizim ordumuzun imkânlarını kullanmak zorundalar”, “Eğer bizim askeri teçhizatlarımıza sahip olmasaydınız, bu savaş iki haftada biterdi”, “Minnettar olmalısın, kozlar senin elinde değil”, “Toprağa gömülmüş vaziyettesin”, “Biden adında, çok da akıllı olmayan bir adam görevdeyken gerçekleşti” cümlelerine, Zelensky ancak, “Cevap verebilir miyim?”, “Minnettarım”, “Teminatlar nerede?” diyerek cevap vermeye çalıştı.
Ve başkan yardımcısı J.D. Vance’in “Sadece ‘teşekkür ediyorum’ de”, “Bazı anlaşmazlıkların olduğunu kabul et” ve “Senin haksız olduğunu biliyoruz” cümlelerinin savruldu kendini dünyanın patronu zanneden ABD başkanının makamında, basının önünde.
Aslında Zelensky’nin ayağı kalkarak, “Ülkeme bu hakaretleri yapmaya hiç kimsenin hakkı yok, sizi terbiyeli olmaya davet ediyorum sayın başkan” dedikten sonra basın toplantısını terk etmesini beklerdim.
Londra buluşması
Ukrayna devlet başkanı Volodimir Zelensky’nin gösteremediği tavır Avrupa Birliği ülkelerinden geldi. Avrupa ülkeleri ve Kanada liderleri Ukrayna’ya askeri ve politik desteğini sürdürmek için İngiltere’nin başkenti Londra’da buluştu geçtiğimiz hafta sonu.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Polonya Başbakanı Donald Tusk, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin katıldığı “Londra Toplantısı”nda Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temsil etti. Ukrayna devlet başkanı Volodimir Zelensky, AB Konsey Başkanı Antonio Costa ve Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin de katıldığı 17 ülke temsilcisinin Londra buluşmasından “gönüllüler koalisyonu olmak üzere 4 maddelik anlaşma” çıktı.
İngiltere Başbakanı Starmer “Londra buluşması” sonrası düzenlediği basın toplantısında, “Çatışmaları sona erdirmek için üzerinde anlaştıkları planı ABD ile görüşüleceğini ve birlikte uygulamaya konulacağını” açıkladı. Starmer, “Bugün tarihin bir dönüm noktasındayız. Artık konuşmanın zamanı değil. Adil ve kalıcı bir barış için yeni bir plan etrafında birleşip harekete geçmenin zamanı gelmiştir” dedi.
“Londra Anlaşması 4 madde”
Londra’da bir araya gelen liderler 4 maddelik bir anlaşma konusunda uzlaştıklarını duyurdular. Liderler, “Savaş sırasında Ukrayna’ya askeri yardımın sürdürülmesi ve Rusya üzerindeki ekonomik baskının arttırılması”, “Kalıcı barış, Ukrayna’nın egemenliğini ve güvenliğini garanti altına alınması ve Ukrayna’nın da müzakere masasında olması, “Bir barış anlaşması durumunda, Avrupa liderlerin gelecekte Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesini engellemeye çalışması, özellikle kara ve hava savunması için askeri destek sağlanması” ve “Ukrayna’yı savunmak ve ülkede barışı sağlamak için gönüllüler koalisyonu” kurulması konusunda anlaştı.
Acil silahlanma ihtiyacı
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Londra buluşması sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, “Avrupa’nın acilen yeniden silahlanmaya ihtiyacı var. AB’nin savunmasının güçlendirilmesi gerekiyor. Demokrasiyi savunmak için ABD ile birlikteyiz. Komşunuza saldıramazsınız. Sınırları zorla değiştiremezsiniz. Bu konuda herkes hem fikir” dedi. AB’de yarın (perşembe) yapılacak olan “özel savunma zirvesinde” Von der Leyen, “Avrupa’nın nasıl yeniden silahlandırılacağına dair kapsamlı bir plan sunacağını” duyurdu. Bir barış projesi olarak başlayan Avrupa Birliği’nin “acil silahlanmaya ihtiyaç duyma”ya evrilmesi de ayrı bir absürt durum…