AB’nin “yetenek havuzu”
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) yayınladığı bir rapor, üye ülkeler içinde yüksek vasıflı göçmenlerin yaşamak ve çalışmak için en fazla tercih ettiği ülkenin Avustralya olduğunu ortaya koyarken, Türkiye bu listede son sırada yer aldı.
OECD, fırsatlar, gelir ve vergi, gelecek, aile ortamı, beceri, yaşam kalitesi gibi kriterlere bakarak yüksek vasıflı göçmenlerin tercih ettiği ülkelerin sıralamasını yaptı. Avustralya ilk sırada yer aldı. Avustralya’yı İsveç, İsviçre, Yeni Zelanda, Kanada, İrlanda, ABD, Hollanda, Slovenya ve Norveç izledi.
OECD üyesi 35 ülkenin yer aldığı listenin sonunda ise Türkiye, Meksika, Yunanistan, İtalya ve Polonya son 5 sıradaki ülkeler oldu.
Avrupa Birliği Komisyonu’na göre, yaşlı nüfus emekli olurken ve çalışan nüfus azalırken, AB ülkelerinde özellikle inşaat, sağlık ve bilişim sektörlerinde vasıflı işgücünde ciddi eksiklikler yaşanıyor.
AB Komisyonu İçişleri’nden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson tarafından tanıtımı yapılan “AB Yetenek Havuzu,” iş arayan göçmenleri beceri ve niteliklerine göre elverişli ve ihtiyaç duyulan boş pozisyonlarla buluşturarak, AB’nin “istihdam piyasasındaki ciddi eksikliğini giderme”yi ve “nitelikli iş gücü için AB’yi daha cazip hale getirme”yi hedefliyor.
“AB Yetenek Havuzu”nda, katılımcı ülkedeki işe alım ve göçmenlik prosedürleri hakkında bilgiler yer alacak. İşe alım süreçlerinde AB dışında alınan diplomaların ve belgelerin tanınmasında zorluklar bulunduğu için bu konuda da kolaylıklar getirilmesi amaçlanıyor.
Bu yıl Avrupa Parlamentosu onayından sonra uygulamaya geçmesi planlanan “AB Yetenek Havuzu” 30 yıl önce kurulan, Avrupalı çalışanlar ile diğer AB ülkelerindeki iş teklifleriyle buluşturan “EURES” platformu temel alınıyor.
AB üyesi ülkelerin katılabileceği “AB Yetenek Havuzu” (Skills and Talent Mobility) adı verilen platforma AB dışında yaşayıp AB ülkelerinde iş arayanlar iş ilanlarına başvuracak. AB Komisyonu, “Yetenek Havuzu”nda AB dışında yaşayıp iş arayanlar ile AB içindeki işverenleri buluşturacak.
AB, üye ülkelere yabancı yeterlilik ve vasıfların tanınması süreçlerini basitleştirmeleri çağrısında bulunarak, bürokrasinin vasıflı işçilerin göç etmesini engellediğini ve bunun ciddi bir sıkıntı yarattığı uyarısında bulundu.
Irkçılığın AB’nin dünyadaki itibarını zedelediğini ve bu durumun vasıflı üçüncü ülke işçilerinin iş başvurusunda bulunmasını engelleme riski taşıdığını hatırlatan Johansson, “Irkçılıkla da mücadele etmeliyiz çünkü bu aynı zamanda vasıflı insanların AB’ye gelmeyi tercih etmelerinin önünde bir engel teşkil ediyor” dedi.
7 milyon işgücüne ihtiyaç var
Demografik değişim nedeniyle AB’nin gelecekte işgücü piyasasında yedi milyon işçiye daha ihtiyaç duyacağı uyarısında bulunan AB Komiseri Johansson, “Bu yetenek havuzu daha çok doğru becerilerin mümkün olduğunca kolay ve hızlı bir şekilde dikkate alınmasını kolaylaştıracak” diye konuştu.
Johansson, “AB Yetenek Havuzu” ile göçmenleri kaçakçıların kolaylaştırdığı rotalar üzerinden AB ülkelerine tehlikeli yolculuklara çıkmaktan caydırmaya yardımcı olabileceğini ve böylece düzensiz göç akımının azalacağını ifade etti.
AB’deki işgücünün yeterli olmadığına ve AB ülkelerinde çalışan işgücünün yaklaşık yüzde 5'ini temsil eden 10 milyon üçüncü ülke vatandaşı olmadan AB ekonomisinin duracağına dikkat çeken AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas de “AB Yetenek Havuzu” tanıtım toplantısında yaptığı açıklamada, “AB’nin yerli işgücündeki kullanılmayan potansiyeli unutmamalıyız, ancak bu yeterli değil. Bizim gerçekten daha fazla işgücü göçüne ihtiyacımız olacak” diye konuştu.
“Nitelikli Göçmenlik Yasası” örnek oldu
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Schinas, “Avrupa yetenek için küresel bir yarışa girmiş durumda. Hammadde ve enerji için küresel bir yarışta olduğumuz gibi, üçüncü ülke vatandaşları için özel projeler geliştiren ABD, Kanada, Yeni Zelanda ve Avustralya gibi çok güçlü rakiplere karşı küresel bir yarışta mücadele ediyoruz” dedi.
ABD, Kanada, Yeni Zelanda ve Avustralya ile “nitelikli işgücünü” çekme yarışına giren AB, geçen yıl Almanya Federal Meclisi’nin onayladığı Avrupa Birliği dışından göçmenlerin gelmesini kolaylaştırıcı tedbirleri içeren “Nitelikli Göçmenlik Yasası”nı örnek aldı.