AB'nin 'gurbetçi paraları' kimi ne kadar besliyor?

Suat TAŞPINAR
Suat TAŞPINAR AVRUPA'NIN DOĞUSU [email protected]

“Kendi insanlarımız geliri az diye gurbete çalışmaya gidiyor, biz Asya’dan göçmen taşıyoruz. Bunu ‘maliyet hesabı’ ile açıklı­yoruz. Oysa bir Hırvat kendi ülkesinde kal­sa, kazancının tamamını burada harcar, o para yerel ekonomiyi çevirir. Oysa Asya’dan gelenler kazandığını memleketine yolluyor.

Faydaları ekonomik açıdan kısa vadeli. Bir de göçmenlerin Batı Avrupa’da olduğu gibi, zamanla yaratacağı sosyal sorunları düşü­nün. Uzun vadede bu kadar göçmen işçi iyi mi, kötü mü siz karar verin!”

Bu değerlendirmeyi Hırvat devlet TV’sin­de bir uzman yapıyor. Ama siz Hırvatistan geçen yerlere başka birçok ülkenin adını ya­zabilirsiniz ve özünde bir şey değişmez. Ka­vimler göçü tarihte kaldı ama işgücü göçü her daim güncel.

Avrupa’da, gurbette ekmek peşinde ko­şanların memleketlerine yaptıkları katkı hesaplandığında, ortaya hayli etkileyici ra­kamlar çıkıyor. Son Eurostat verilerine gö­re, AB’de çalışanlar geçen yıl kendi ülkeleri­ne 51 milyar euro göndermiş. Bu, bir önceki yıla göre %8’lik bir artış demek. Hırvatis­tan, Yunanistan, İspanya ve Polonya’dan ya­pılan transferlerin %90’dan fazlası AB dı­şındaki ülkelere gerçekleştirilmiş.

Diğer yandan kendi ülkesine en çok para yollayanlar listenin başında gurbetçi Hır­vatlar var: Bu transferler ülkenin GSYİH’si­nin %7,2’sine tekabül ediyor; yaklaşık 5,6 milyar euro. Sırasıyla en çok Almanya, İr­landa, Hollanda, Avusturya ve Slovenya'dan Hırvatistan’a para yollanmış. Bir yoruma göre, yeni nesil göçmenler, memleketleriy­le güçlü bağlarını sürdürerek ailelerini cö­mertçe desteklemeye devam ediyorlar.

Bu arada İsviçre, Avrupa vatandaşlarının istihdamında “cazibe merkezi”. İsviçre’de çalışanlar geçen yıl Fransa'ya 20,3 milyar, Almanya'ya 7,3 milyar, İtalya'ya 6,5 milyar, Portekiz'e 1,1 milyar ve Avusturya'ya 900 milyon euro yollamış.

AB üyesi olmayan eski Yugoslavya cum­huriyetlerinde, özellikle AB’de çalışanlar­dan gelen para ekonomiye “can suyu” ver­meye devam ediyor. Bu transferlerin GS­YİH içindeki paylarına bakıldığında Kosova % 17,5, Karadağ ve Bosa Hersek %10, Sırbis­tan % 7,2 ile ilk sıralarda.

Para hareketi tek taraflı değil. Dediğim gi­bi, son birkaç yıldır yoğun göçmen işçi alan Hırvatistan’dan dışarı transferler de hızla­nıyor. Geçen yıl 3,8 milyon nüfuslu bu ülke­den 1,4 milyar euroyu işçiler evlerine yol­lamış. 2022 yılında bu rakam sadece 330 milyon euroydu. Hırvatistan’da en aktif ya­bancılar Bosna-Hersek, Sırbistan, Nepal, Kuzey Makedonya, Hindistan ve Filipin­ler’den.

Dengesiz bir dönemdeyiz. Gelişmiş ve ge­lişmekte olan ülkelerde işgücü açığı kronik hal almaya başladı. Nüfus azalıyor, büyü­yen ekonomilere işçi yetişmiyor, "işgücü it­halatı” kaçınılmaz hale geliyor. Avrupa’dan Rusya’ya herkes yabancı işçi peşinde. Ama Türkiye bu kadar yüksek genç işsizliğine rağmen potaya giremiyor. Çünkü ya kalifiye eleman aranıyor, ya da kurye, garsonluk vb. gibi uzmanlık istemeyen işlerde en azından İngilizce isteniyor. Bizde ikisi de hak getire.

Bol bol diplomalı genç var. Ama neyin ne ka­dar “uzmanı” oldukları muamma. Dil derse­niz, zaten yabancı dil bilen nesle pek aşina değiliz… 'Medeni' dünya işçinin işgücü ta­lebi, bizim işsizlik derdimize derman ola­mıyor. Sadece "daha iyi hayat" için ülkeden kaçma derdindeki "beyaz yakalı"ları ayart­maya yarıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar