AB’nin düzensiz göçle mücadelesi
Avrupa ülkelerinde aşırı sağcı partilerin Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkelerde bile iktidarlara ortak olmaları, Almanya’nın serbest dolaşım hakkı olan ‘Schengen’ sınırlarını kapatma kararı, İtalya’nın göçmenleri Arnavutluk’a göndermeye başlaması, Polonya’da ‘AB Göç ve İltica Anlaşması’nı referanduma açmayı önermesi, Fransa’da hükümetin “Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen göçmenlere ilişkin zor maddeleri yeniden getirme” girişimi, AB Komisyonu’nu harekete geçirdi.
AB Komisyonu’nun geçtiğimiz Mayıs ayında kabul ettiği, 2026 yılında yürürlüğe girecek olan ‘AB Göç ve İltica Anlaşması’nı daha da sertleştirmek için, ‘düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesini teşvik edecek yeni bir mevzuat’ı AB Zirvesi’nde ele alındı.
27 ülke hükümetine mektup
“Harekete geçme kapasitemizi güçlendirmek için yeni bir yasal çerçeveye ihtiyacımız var” diyen AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, AB üyesi 27 ülke hükümetine gönderdiği mektubunda önerdiği, “Komisyonun, geri dönen kişiler için açık iş birliği yükümlülüklerini ve geri dönüş sürecini etkili bir şekilde kolaylaştırma arzusunu içeren” yeni ek uygulamalar görüşüldü.
AB Komisyonu’na göre, Schengen ülkelerine giren düzensiz durumdaki göçmenleri sınır dışı etmeye yönelik kararlarının ancak yüzde 20’den daha azı takip ediliyor. Bu oranı yükseltmek için AB’ye göç veren üçüncü ülkelerle masaya oturulması kaçınılmaz. Çünkü AB genelinde sığınma başvuruları reddedilen göçmenlerin yalnızca yüzde 18’inin sınır dışı edilebildiği biliniyor.
AB, Bangladeş ve Gana ile vize uygulamalarını uyumlu hale getirdi. Afrika’dan gelen göçmenlerin Avrupa’ya geçiş yolu olan Libya ve Tunus’la, göçmenlerin kendi topraklarından AB’ye gidişini yavaşlatmayı, onları kendi ülkelerine geri göndermeyi amaçlayan anlaşmalar imzaladı. Tunus ve Libya ile yapılan anlaşmalar sonucunda, göçmenlerin Orta Akdeniz üzerinden AB’ye düzensiz girişleri yüzde 66 oranında azaldı.
Brüksel’de bir araya gelen ve ağırlıklı olarak ‘göç sorunu’nun tartışıldığı AB devlet ve hükümet başkanları zirvesinde, ‘mevcut yasaların zorlaştırılması’ üzerinde uzlaşıldı.
‘Arnavutluk modeli’
Brüksel Zirvesi’nde AB liderleri, sığınma başvurularının ve geri dönüşlerin yapılacağı AB toprakları dışında kurulacak ‘geri gönderme merkezleri’nin kurulmasını konuştu. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin uygulamaya koymak istediği, ‘Arnavutluk modeli’ olarak da adlandırılan, göçmenlerin transfer edilebileceği ‘geri dönüş merkezleri’ oluşturulması olumlu karşılandı.
Almanya, İspanya ve Fransa, ‘böylesine bir operasyonun etkinliği ve hukuki riskleri’ konusunda endişelerini dile getirdiler.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, yeni çözüm önerilerine açık olduklarını belirterek “Kalıpların dışında çıkmalıyız” dedi. Çekya Başbakanı Petr Fiala, “Tabu olan konuları artık konuşabildiğimiz için mutluyum” diye konuştu. Hollanda, ülkeye gelen kayıtsız göçmenleri Uganda’ya göndermeyi önerdi. Polonya Başbakanı Donald Tusk, “uluslararası hukuka göre, geçici olarak sığınma hakkının askıya almasına izin verecek bir mevzuata ihtiyaç duyulduğunu” savundu.
Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo, Rusya’yı kastederek “Uzaktan manipüle edilen göçü engellemek için AB düzeyinde mevzuata ihtiyacımız var” dedi. Fransa, “reddedilen sığınmacıların gönderilmesi için Irak, Mısır ve Kazakistan ile müzakereler” önerdi.
AB Zirvesi’nde liderler, Tunus, Mısır, Senegal, Mali ve Moritanya ile “kalkınma yardımları karşılığında AB’ye gelen göçmenlerin gönderilmesi için yeni ortaklık anlaşmaları” yapılmasını talep etti.
Yeni ‘Demir Lady Ursula’
Brüksel Zirvesi’nde AB liderleri arasında fikir birliği sağlanamadığı için üçüncü ülkelere kamplar kurulması konusu, zirve sonuç bildirisinde açıkça yer almadı. AB liderleri, bildiride bunun yerine “düzensiz göçü önlemenin ve buna karşı koymanın yeni yollarının dikkate alınması gerektiği, ayrıca göçmenlerin geldikleri ülkeler ve geçiş ülkeleriyle iş birliğinin arttırılması” çağrısında bulundu.
AB liderleri, ‘AB Göç ve İltica Anlaşması’na ek öneriler hazırlaması için AB Komisyonu’nu görevlendirdi.
‘AB Göç ve İltica Anlaşması’na ek uygulamalarına ilişkin en sert önlem, AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’den geldi. Başkan von der Leyen, “sığınma hakkının geçici olarak askıya alınmasına kendisinin açık olduğunu ancak birçok üye devletin buna karşı çıktığını” söyledi.
Avrupa ülkelerinin en önemli sorunlarından biri olan ‘düzensiz göç’le mücadelede Türkiye’den istediğini alamayan AB, yeni arayışlar içine girdi…