ABD’nin gümrük vergisi ve önündeki engeller
Tan Albayrak - Hukukçu (Georgetown Üniversitesi Uluslararası Ekonomi Hukuku Enstitüsü)
N. Emre Bilginoğlu - Avukat (New York Eyaleti ve İstanbul Barosu’na kayıtlı)
Uluslararası ticaretin gündeminde, Trump’ın öncülük ettiği ve 23 Mart itibarıyla ABD’de yürürlüğe girecek çelik üzerinde %25, alüminyum üzerinde %10’luk gümrük vergisi bulunuyor. Trump’ın beklenmedik bu hamlesi, ticaret savaşları kaygısıyla birçok belirsizliği beraberinde getirdi. Trump’ın koyacağı gümrük vergisinin önünde herkesin farkında olması gereken birtakım engeller mevcut.
Trump’ın partisinin önde gelen isimleri ticaret savaşının Amerika’ya faydadan çok zarar getireceğini açıkça dile getiriyorlar. Geçen sene 115 milyar bira kutusu üreten ABD’de yaklaşık 1 milyar dolarlık zararın sadece alüminyuma konulan vergi yüzünden ve yalnızca bira sektöründe oluşacağı ileri sürülüyor. Yani bu vergiler Amerikan siyasetinde de fazla taraftar bulamıyor. Trump’ın vergilerinin önündeki ilk engel “Ticareti Geliştirme Yetkisi” (TPA) düzeneğinde yatıyor. Kongre’nin verdiği bu yetki sayesinde başkan, ticaret antlaşmasını diğer ülke ile müzakere ediyor ve diğer ülke ile kabul edilen antlaşma, metinde değişiklik yapılmadan sadece oylama sonucunda yürürlüğe sokuluyor. Dolayısıyla diğer ülkeler ticaret antlaşmalarını Amerikan iç politikasına dahil olmadan, başkanı muhattap alarak sonlandırıyor. Başkanın sahip olduğu TPA yetkisi belli aralıklarla Kongre tarafından yenileniyor ve mevcut TPA’nın son kullanma tarihi 1 Temmuz 2018. Trump’ın bu başkanlık döneminde izlemek istediği politikanın “Önce Amerika” olduğu ve bu kapsamda yeni ticaret antlaşmaları imzalamak istediği biliniyor. Kongre her ne kadar Trump’ı engelleyebilecek olsa da, kendi partisinin tamamen buna yanaşacağını ileri sürmek şu an için zor.
İkinci engel, Amerikan yargısıdır. Konu, Court of International Trade (CIT) adındaki Amerika’nın ticari davalarını inceleyen yargı mercine taşınılabilir. Beyaz Saray, gümrük vergilerinin hukuki dayanağı olarak 1962 tarihli Ticareti Geliştirme Kanunu’nu gösteriyor. Kanun uyarınca ulusal güvenliği ilgilendiren ürünler için başkanın gümrük vergisi koyma yetkisi mevcut. Yani Trump’a göre çelik ve alüminyum ithalatı, ulusal güvenlik meselesi. AB, Japonya gibi müttefiklerden ithal edilen ürünlerin ulusal güvenlik iddiasıyla vergilendirilmesi hukuken zor duruyor. Fakat buradaki sorun kanunun kullandığı esnek dil. Yetkililer, ekonomik güvenliğin de ulusal güvenliğin bir alt kolu olduğuna ikna olmuş gözüküyor. Dolayısıyla bu olasılığın üzerinde çok durulmuyor.
Üçüncü ve en kuvvetli engel ise Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ). Öncelikle, DTÖ’nün doğrudan bu vergilerin uygulanmasını durdurma yetkisi yok. Bu tedbirden olumsuz etkilenen ülkeler Amerika’yı DTÖ yargısına taşımalı ve bu uyuşmazlık temyiz süreci de dahil olmak üzere nihayete ermeli. Ancak DTÖ’nün şu anki iş yükü ve bu davanın da hacmi göz önünde bulundurulursa, bağlayıcı bir kararın çıkması uzun zaman alacaktır. DTÖ kararında vergilerin hiçbir istisna altında değerlendirilemeyeceği tespit edilirse, diğer ülkeler uğradıkları zarar kadar Amerikan ürünlerinin ithalatında gümrük vergisi uygulama hakkı kazanacak. AB bu miktarın 3,5 milyar dolara kadar çıktığı yönünde açıklamalar yapmakta, hatta misilleme yapılacak ürünler bile hazır. Bu ürünler Amerikan kot pantalonlar, motorsikletler, viskiler gibi geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Çelik üzerine gümrük vergisi daha önce 5 Mart 2002’de Bush tarafından konmuş ve 20 Mart tarihinde yürürlüğe girmişti. Ancak Türkiye de dahil olmak üzere birtakım ülkeler bu vergiden muaf kalmıştı. 11 Kasım 2003’te DTÖ bu verginin aleyhinde karar vermiş ve tarihindeki en yüksek tutarlı (2 milyar dolar) cezayı ABD’nin vergilere devam etmesi halinde keseceğini belirtmişti. Bush gümrük vergilerinin devam edeceğini açıklasa da; AB, Florida portakallarından Michigan’da üretilen arabalara Amerikan ürünlerine aynı şimdi olduğu gibi vergi koymakla ABD’yi tehdit etmiş, vergiler 4 Aralık 2003’te kaldırılmıştı. Bush’un koyduğu vergilerin kısa sürede Amerikan ekonomisini olumsuz etkilediği yönünde çalışmaların mevcut olduğunu da belirtelim. Sonuç olarak Trump’ın gümrük vergisi herhangi bir biçimde önlenemezse bir süredir konuşulan ticaret savaşları başlayacak. Trump bu savaşı “kazanması kolay” olarak nitelendirdi. Ancak Sun Tzu’nun “Savaş Sanatı” kitabında da yazdığı gibi: “En büyük zafer, hiçbir savaş gerektirmeyendir.”