ABD’nin göçmenlere karşı son savaş alanı; otel endüstrisi
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) yıllık raporuna göre, 2018 yılı itibarıyla dünyada 70 milyon 800 bin kişi yerinden edilmiş durumda. UNHCR'a göre bu veri dünya çapındaki mülteci ve göçmen sayısı açısından bir rekor. Rapora göre nüfusuna oranla en çok mülteci kabul eden ülke ise Lübnan. Bu klasmanda Lübnan'ı Ürdün ve Türkiye izliyor.
Göç konusunda ABD’de yaşanan ilginç bir gelişme ise, Trump hükümetinin otelleri işin içine dahil etmeye çalışması.
ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz ay Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Biriminin (ICE) ülkeye yasa dışı yollarla gelen milyonlarca yabancının ayrılma sürecini başlatacağını ve göçmenlerin geldikleri kadar hızlı şekilde ülkeden çıkarılacağını söylemişti. Trump, "Kanuna uyan vatandaşlar için ülkemizin bir sığınak olması gerektiğine inanıyoruz ancak suçlu yabancılar için değil" demişti.
Oteller baskı görüyor
ABD, göçmen sorunu ile mücadelede yeni bir hareket alanı belirlemiş durumda: Oteller. Time dergisinde yer alan habere göre, ABD hükümeti Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimleri (ICE) tarafından tutuklanan göçmenlerin otellerde alıkonmasını istiyor.
Marriott, MGM gibi çok sayıda otel zinciri ise siyasi sürece dahil olmak istemediklerini açık bir şekilde ortaya koyuyorlar.
ABD hükümeti bundan önceki yıllarda, göçmenleri otellerde alıkoyup, bu uygulamaya otellerin yardım etmemesi durumunda aileleri bölmesi gerekebileceğini açıklamıştı.
American ve United Airlines, geçen sene yaptıkları açıklamada, ebeveynlerinden ayrılan çocukları uçurmayacaklarını açıkladılar. Greyhound, hükümete yönelik yaptığı çağrıda, göçmenlerin otobüs duraklarına bırakılmamasını istedi.
Bugün gelinen noktada ise Marriott, Hilton, Choice Hotels, Best Western, Wyndham, Hyatt, IHG ve MGM Resorts, otellerinde göçmenleri alıkoymayacaklarını ifade eden açıklamalarda bulunuyorlar. Oteller; bu konuda bir yandan binlerce göçmeni temsil eden sendikalar; diğer yandan ise müşterileri tarafından da baskı görüyorlar.
Otellerin amacı konuk etmek, hapsetmek değil
Otel çalışanları sendikası Unite’ın Başkanı D. Taylor’ın yaptığı açıklama, durumu net bir şekilde özetler nitelikte: “Oteller dünyanın her yerinden gelen insanları konuk etmeyi amaçlar, hapsetmeyi değil..”
Taylor, aynı zamanda, yaşanan bu durum sonrasında, otellerin güvenli olduklarına ve silahlı korumalar tarafından kontrol edilmediklerine dair müşterilerini ikna etmek zorunda kalacaklarına da dikkat çekiyor. Oteller tarafından yapılan açıklamadan rahatsızlık duyan ICE Direktörü Matthew Albence’in yorumu ise, otellerin, göçmen ailelerin ülkeden çıkarılmadan önce bir arada tutulmasını sağlamak için “stratejik” olarak kullanıldığı yönünde. ICE; 16 temmuz itibariyle 53 bin 459 kişiyi gözaltında tutuyor. Bu insanların 311’i ailesinden ayrılmış durumda. Albence geçtiğimiz günlerde The Associated Press’e verdiği demeçte, şu yorumları yaptı: “Eğer oteller bize yardımcı olmazsa, aile bireylerini birbirinden ayırmak ve içlerinden birini gözaltına almak zorundayız.
Trump hükümetinin geçtiğimiz sene uygulamaya aldığı sıfır tolerans politikası, güney sınırında çok sayıda ailenin bölünmesine neden oldu. Ulusal otel zinciri Motel 6, misafirlerinin isimlerini hükümet otoriteleri ile paylaştığı için mahkemeye verildi. ICE şu an için otelleri kullanıp kullanmadığına dair bir açıklama yapmıyor. Fakat büyük zincirlerin tavrına rağmen, daha küçük bireysel otellerin ICE ile çalışmaya devam ettiği ifade ediliyor.
Oteller göçmenler için hapishane olarak kullanılmamalı
CREDO Action tarafından başlatılan imza kampanyasında Hilton, Marriott International, Best Western, Wyndham, Red Roof, Choice, Drury, G6 Hospitality ve the InterContinental Hotels Group (IHG) gibi bir çok otel zincileri, “hotellerin göçmenler için hapishane” olarak kullanılmasına karşı olduğunu açıkladı. Kampanyada, “ICE tutukluluk merkezleri, aileleri ve çocukları kabul etmiyor. Bu nedenle aileler tutuklanmadan ya da sınır dışı edilmeden otel odalarına hapsediliyor. Otellerin ICE ile işbirliği yapmasını sonlandırın” ifadeleri yer alıyor.