AB’den durum tespiti
Avrupa Birliği, Türkiye ile ilişkilerinin güçlendirilmesi için “AB-Türkiye siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerinin durumu” başlıklı durum tespiti raporunu açıkladı.
Avrupa Parlamentosu’nun “Türkiye Raporu” ve AB Komisyonu’nun hazırladığı “Türkiye İlerleme Raporu”ndan sonra AB, Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Borrell’den bizzat “durum tespiti raporu” istedi.
“AB-Türkiye ilişkilerinin mevcut durumunun fotoğrafını çeken” ve “ilişkilerin yeniden canlanması için olabilecek en olumlu dilde hazırlandığı” ifade edilen “durum tespiti raporu”nda, “AB-Türkiye ilişkilerinin Avrupa Konseyi tarafından Mart ve Haziran 2021’de yapılan son değerlendirmesinden bu yana, her iki tarafta da Doğu Akdeniz'deki gerilimi tırmandıran dinamikleri durdurmak ve önceki sonuçlarla belirlenen alanlarda iş birliğini sürdürmek için çaba sarf ediliyor. Türkiye, çeşitli AB üyesi ülkelerle ikili ilişkileri ve uzun süredir devam eden ticarete zarar veren bazı konular da dahil çeşitli konularda daha yapıcı bir tutum sergiledi. Bunlar sürdürülmesi gereken olumlu adımlardır. Türkiye, Ukrayna’nın hayati önem taşıyan ihracatının kolaylaştırılması da dahil bazı yararlı girişimlere öncülük etti” görüşlerine yer verildi.
Yüksek Temsilci Borrell’in raporunda, “Ancak yine de bu yeniden katılım süreci kırılgan olmaya devam ediyor. Türkiye’nin Kıbrıs sorunundaki tutumu ve ada için iki devletli çözümü yüksek sesle desteklemesi büyük bir zorluk teşkil ediyor. Türkiye’nin bölgesel çatışmalara getirdiği askeri çözüm önerileri ve Hamas’a ilişkin görüşleri AB’nin tutumuyla çelişiyor. Ayrıca, AİHM kararlarının uygulanmaması da dahil, iç hukuktaki ciddi insan hakları ve hukukun üstünlüğü durumu nedeniyle, AB-Türkiye ilişkilerinin önünde aşılması gereken pek çok engel olduğu açıktır. Hukukun üstünlüğü ve temel haklara ilişkin diyalog, AB-Türkiye ilişkilerinin ayrılmaz bir parçası olmaya devam edecek. Tek taraflı eylemlerden kaçınarak, Kıbrıs meselesi de dahil olmak üzere diyaloğu iyi niyetle sürdürmek, daha işbirlikçi ve karşılıklı yarara dayalı bir ilişkinin gelişmesine yol açabilir” görüşleri de dile getirildi.
Beklenenler…
Raporda ayrıca, “Yüksek düzeyli diyalog mekanizmaları yeniden açılabilir. Dış politikada ikili iş birliği arttırılabilir, Türkiye Dışişleri Bakanlığı resmi olmayan toplantılara davet edilebilir. Kıbrıs çözüm görüşmelerinin yeniden başlamasına olanak sağlayacak daha geniş bir ortamda Konsey, müzakere direktiflerini kabul etmeli ve Komisyon’a Gümrük Birliği’nin modernizasyonu için müzakereleri başlatma yetkisi vermelidir. Vize kolaylığı uzun süreli vizeleri de kapsayacak şekilde sağlanmalıdır. AB teknik mevzuatına ilişkin AB veri tabanlarına Türkiye’nin erişimine izin verilmesini değerlendirilmeli. Özellikle dijital, enerji, ulaştırma ve yeşil anlaşma alanlarında kamu ve özel yatırımların artırılmasına yönelik Türkiye Yatırım Platformu kapsamındaki sözleşmelerin imzalanması hızlandırılabilir” önerilerinde bulunuldu.
Türkiye’ye ilişkin durum tespiti raporunu açıklamak için AB Komisyonu’nda bir toplantı düzenleyen Borrell, “AB’nin, Türkiye ile mümkün olan tüm alanlarda, özellikle de daha geniş jeopolitik değişimlerin olduğu bir ortamda, güvene ve fikir birliği kültürüne dayalı bir ilişki geliştirme konusunda stratejik çıkarı olduğu açıktır. Ankara ile temel görüş ayrılıklarını gidermeye yönelik çabalar devam etmelidir” ifadelerini kullandı.
“Türkiye ile başta ticaret, yatırım, göç, bağlılık, yeşil ve dijital geçiş, enerji ve vize kolaylığı alanında ilişkileri daha da geliştirmeyi öneriyoruz” diyen Borrell, “Türkiye ile ilişkilerde nerede olduğumuzu ve stratejik olarak nasıl şekillendirmek istediğimize ilişkin rapor hazırlamamız istendi. Bize göre Türkiye çok önemli bir ortak. Doğu Akdeniz’de yaşananlar, Kıbrıs sorunu gibi konularla 2021 baharında ilişkilerimizde bir dönüm noktası oldu. Doğu Akdeniz'deki dinamikler konusunda bazı AB ülkeleri ile Türkiye arasında anlaşmazlıklar vardı. Buna Kıbrıs meselesi de dahildir. Ancak yapıcı adımlar da atıldı. Hala birlikte çözmemiz gereken çözülmeyen sorunlar var” diye konuştu.
Ortak noktalara odaklanmalıyız
Aynı toplantıda konuşan AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varheyi ise, “Türkiye aday ülke, AB’nin kilit ortaklarından. NATO müttefiki ve aynı zamanda stratejik ortağımız. Ankara ile her konuda aynı fikirde değiliz ama uzlaşma olan noktalarına odaklanarak çalışmayı öneriyoruz” dedi.
200 milyar euroluk ticaret hacmiyle Türkiye’nin, AB’nin yedinci, AB’nin ise Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olduğunu vurgulayan Varhelyi, “Bu rapor, Türkiye ile AB ilişkilerinin adım adım daha ileriye taşınması için yeni bir başlangıçtır” ifadesini kullandı.
AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından kaleme alınan ve AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Komiseri Oliver Varhelyi ile birlikte Brüksel’de açıkladıkları “AB-Türkiye siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerinin durumu” raporu 14-15 Aralık tarihlerindeki AB Liderler Zirvesi’nde hükümet ve devlet başkanlarının önüne konulacak.
Özetle, gelinen noktada ilişkilere “tamamen duygusal” boyuttan bakıp, “siyasi değil ama ticari olarak yeni bir başlangıç” istiyor AB…