ABD’den Türkiye’ye yaptırım uyarısı: "G7 ülkelerini kaybedebilirsiniz"
Geçen yıl 24 Şubat’ta başlayan Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Türkiye’yi de yakından ilgilendiren gelişmelere sahne oluyor. Her ne kadar Ankara, siyasi olarak denge politikası yürütmeye kalksa da ekonomide yaşananlar uzun süredir Batı’nın radarından çıkmıyor.
Hatırlayacağınız üzere geçen yıl savaşın hemen ertesinde bu köşeden yazmaya başladığımız yazı ve haberlerde Kremlin’in Batı tarafından büyük bir ambargo süreciyle karşı karşıya kalacağını dile getirmiş, Türk şirketlerinin de süreci yakından takip etmeleri gerektiğini defalarca yazmıştık. Haberlerimizde krizin bazen fırsat yaratmadığını, ABD başta olmak üzere Batılı devletlerin Rusya’ya karşı tedbirlerini artıracağını dile getirmiştik.
İlk uyarı ağustos ayında geldi
Son birkaç aydır Avrupa Birliği ülkelerinden Türkiye’nin Rusya’ya uygulanan ambargoya katılmadığı, hatta bazı konularda esnek davrandığı gündemdeydi. Washington’dan bu konuda ilk ciddi adım ise geçen yıl ağustos ayında gelmiş, ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo, Türk mevkidaşı Yunus Elitaş ile Rus yaptırımlarına ilişkin telefon görüşmesi yapmıştı. Hemen ardından Adeyamo, ABD’nin yaptırım uyguladığı Ruslarla iş yapan şirketlerin yaptırım riskiyle karşı karşıya olduğunu belirten mektubunu TÜSİAD başta olmak üzere bazı sivil toplum örgütlerine göndermişti.
Türkiye’nin önde gelen finans kuruluşu ve şirketleri bu konuda adımlarını atmaya başlamış, Petkim, Rus petrolünü kullanmayı bırakmış, bankalar da Rus ödeme sistemi MIR’den çıkmıştı. Bu adımlar Washington tarafından yeterli görünmedi ve son birkaç gündür bu konuda ilginç gelişmeler yaşandı.
Yaşanan yeni gelişmelerden ilki ABD Hazine Bakanlığı’nın resmi internet sitesinden yayınlandı. Rus hapishanelerindeki mahkumları Ukrayna’da işgal için bünyesine alan Putin’in özel ordusu olarak bilinen Wagner için yapılan açıklamada Türkiye ve Türk şirketleri için de özel bir madde yer aldı.
Raporda bir Türk şirketi ve bürokratı var
ABD medyasında da geniş yer bulan rapordaki Aviacon Zitotrans adlı Rus kargo havayolu şirketiyle ilgili maddede, Rus devleti kontrolündeki savunma şirketi Rosoboroneksport adına yurtdışında Rus savunma ekipmanı satışını kolaylaştırmak amacıyla, Türk bir şirketi ve Türk diplomatları kullanmaya çalıştığı iddia edildi. Zira Rosoboroneksport, ABD’nin yaptırım listesinde yer alıyor.
Emlak satışı da gündemde
ABD’den gelen ikinci önemli adım ise ABD Maliye Bakanlığı’nın Terörizm ve Mali İstihbarat Müsteşarı Brian Nelson’ın Rusya yaptırımları gündemiyle düzenlediği Türkiye temasları oldu. Hükümet yetkilileri ve bankacılık sektörü temsilcileriyle bir araya gelen Nelson, yaptırım uygulanan Rus kurumlarıyla iş yapan Türk şirket ve bankalarına ilişkin, “G7 pazarına erişimlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilecekler” dedi.
Türkiye’de son dönemde Rusların büyük ölçüde emlak aldığını hatırlatan Nelson, lüks gayrimenkul üzerinden kara para aklanmasını engellemek için özel sektörün emlak işlemlerini sıkı incelemeye tabi tutması gerektiğini söyledi. Moskova’nın şeffaf olmayan ekonomik ilişkilerini uluslararası yaptırımlara karşı koymak için kullanmaya çalıştığını ifade eden Nelson, son 6 ay içinde Türkiye’den Rusya’ya ikinci derece ürün ihracatındaki artışa dikkat çekti. Amerikalı yetkili bu durumun Türkiye’de özel sektörü yaptırım riskine karşı açık hale getirdiği tehdidinde bulundu.
Öte yandan önceki gün uluslararası haber ajansı Reuters’ta dikkat çeken bir haber yer aldı. Reuters'a konuşan bir ABD Hazine Bakanlığı yetkili, son bir yılda Türkiye'den Rusya'ya yapılan on milyonlarca dolarlık satışın ABD'de kaygı yarattığını dile getiriyor. Aynı yetkili, “Rusya'nın Türkiye ile tarihi ekonomik bağlarını artırmaya çalışmasında bir sürpriz yok. Asıl soru buna Türkiye'nin ne yanıt vereceği” açıklamasını yapıyor.
İsveç’in NATO’ya giriş sürecinde Ankara’nın tavrı, Hem ABD’de hem de AB içinde olumlu karşılanmadı. Rusya’ya uygulanan ambargo sürecinde tepkisini sınırlı tutan bu ülkeler, Türkiye’nin Rus ambargosuna katılımına yönelik seslerini yükseltecektir. Bu da Ankara’nın daha güçlü adım atmasına zorlayacaktır. Özellikle krizi, fırsat olarak görüp, yaptırımlar sınırında ticaret yapmak Türk iş dünyasının önceliği olmalı. Kriz, çoğu zaman sadece kriz olarak yaşanabiliyor. Zira Dimyat’a pirince gitmeden, önce evdeki bulguru düşünmemiz gerekiyor. İran yaptırımlarıyla ilgili sorunları henüz çözmüş değiliz...
Havaş, Rusya'ya hizmeti kesiyor
Türk havaalanlarının yer hizmetleri sağlayıcısı Havaş, ikincil ambargolar sorununa uğramamak için önemli bir adım attı. Havaş, Rus ve Belaruslu havayolu şirketlerine, kullandıkları Amerikan yapımı uçaklara hizmet sağlamayı durdurabileceğini bildiren bir mektup gönderdi. Havaş, uygulamayı ABD'nin Ukrayna savaşı nedeniyle getirdiği ihracat kontrollerine uymak amacıyla yürürlüğe koyabileceğini bildirdi. Havaş yetkililikleri durumu doğrularken, şirket ayrıca Rus havayolu şirketlerine bundan sonra uçuşlarını yüzde 25'ten az Amerikan teknolojisi kullanılan uçaklarla planlama tavsiyesinde bulundu.
Peskov’un oğluna Türk ortak
Türkiye, siyasi olarak Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saygılı olunması gerektiğini uluslararası alanda dile getirse de, ekonomide özel sektörün attığı adımlar ne yazık ki sorunlarla karşı karşıya getiriyor. Örneğin, Rusya Devlet Başkanlığı görevini 2000 yılından bu yana sürdüren Vladimir Putin’in çevresinde değişmeyen tek isim olan sözcüsü Dmitry Peskov, savaşın ilk haftasında ABD yaptırımlarına uğrayan ilk Rus yöneticilerden biri olmuştu. Peskov’un oğlu Nikolai Peskov’un bir Türk iş adamı ile ortaklık yapıp, birlikte şirket kurması, Washngton tarafından uzun süredir takip ediliyor. Son edindiğim bilgilere göre de Peskov’un oğlu ve Türk ortağı Türkiye’de de ticaret yapmak adına görüşmeler yürütmüş ancak başarılı olamamıştı.