ABD’de istihdam umutları bir başka bahara

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF [email protected]

Amerikan Federal Çalışma Bakanlığı, Haziran ayına ilişkin istihdam raporunu geçtiğimiz hafta yayınladı. Rapora göre, mayıs ayında yüzde 9.1 olan işsizlik oranı az bir artışla haziran'da yüzde 9.2'ye yükselmiş bulunuyor. İşsiz sayısı 14 milyonun üzerinde. İstihdamdaki artış 18.000. Nüfus artışından dolayı zaten her ay 125 bin kişilik yeni istihdam yaratması gereken dev bir ekonomi için 18 bin kişi devede kulak. İşsizlik rakamına temel oluşturan hanehalkı anketi sonuçları mart ayından bu yana işsiz sayısının 545 bin, işsizlik oranının ise yüzde 0.4 oranında arttığını ortaya koyuyor. Uzun süreli işsizlerin sayısında ise bir değişme yok. 6 milyonun üzerinde insan bu grupta yer alıyor. Altı ay veya daha uzun süreden beri işsiz olanları kapsayan uzun süreli işsizler, toplam işsizlerin yüzde 45'ini oluşturmakta.

***

ABD ekonomisi 1929 Ekonomik Buhranı'ndan bu yana 14 resesyon geçirmiş. 2007'nin Aralık ayında başlayıp 2009 Haziran'ında sona eren son resesyon, ekonomiye verdiği tahribat açısından 1929 Buhranı'ndan sonra gelıyor. Son resesyonu öncekilerden farklı kılan, üzerinden iki yıl geçmiş olmasına rağmen işsizliğin bir türlü azalma trendine girmemesi. Şu anki istihdam düzeyi ekonominin zirvede olduğu, resesyondan hemen önceki dönemdeki istihdam düzeyinin yaklaşık 7 milyon altında. Yüksek işsizlik, resesyona girildiğinden bu yana uygulamada olan gelir arttırıcı para ve maliye politikalarının pek de işe yaramadığını gösteriyor. Genişletici ekonomi politikalarının uygulandığı dönemlerde düşürülemeyen işsizlik, harcamaların kısıldığı bir ortamda nasıl geriletilecek? Şirketler, özellikle de Başkan Obama'nın işsizliğin azaltılmasi için büyük umut beslediği küçük işletmeler yeni işçi alımları konusunda oldukça isteksizler. Nedeni ekonomideki belirsizliklerin yanısıra satışlardaki düşüklük ve kredilerdeki tıkanıklık. Amerikan Ticaret Odası tarafından yaptırılan bir araştırma, küçük işletmelerin yüzde 64'ünün yeni işçi almayı düşünmediklerini, yüzde 12'lik bir bölümünün ise istihdamın azaltılması gerektiği düşüncesinde olduğunu ortaya koyuyor. Bunların ancak yüzde 19'u istihdamın arttırabileceği görüşünde. 500 veya daha az sayıda işçi istihdam eden küçük işletmeler, ABD ekonomisinde özel sektör kuruluşlarındaki toplam istihdamın yarısını sağlıyor. Bu grupta yer alan işletmelerin yıllık ciroları 25 milyon dolara kadar ulaşabiliyor.

***

Yüksek işsizlikle birlikte petrol fiyatlarındaki artışın fiyat istikrarını tehdit eder hale gelmesi üzerine, Başkan Obama doğru bir kararla, acil durumlar için hazır tutulan stratejik petrol rezervlerinin kullanılmasını emretti. 1973'deki petrol krizinden sonra oluşturulan rezervler, 727 milyon varil kapasiteyle dünyanın en büyük stratejik petrol rezervlerini oluşturuyor. Yedek rezervlerin kullanılmaya başlaması sonucu, aşırı artan petrol fiyatlarının gerilemeye başladığı görülüyor. Obama'nın bu kararı, Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faizleri sabit tutma yönündeki politikasına devam etmesini sağlamak açısından etkili olmuştur. Zira, petrol fiyatları artmaya devam edip enflasyon üzerinde baskı oluşturmuş olsaydı, FED de şimdiki kadar rahat olamayacaktı. FED'den yapılan açıklama, gecelik faizlerin daha uzun bir süre yüzde 0 - 0.25 bandında oynayacağını gösteriyor. Reeskont faizi ise yüzde 0.75. FED'in geçtiğimiz yılın kasım ayından beri yürürlükte olan hazine bonosu alımlarına yönelik politikası haziran ayında sona erdi. Buna göre FED yeni alımlar yapamayacak. Fakat bu, şimdiye kadar uygulanan politikaya son verildiği anlamına da gelmiyor. Zira, daha önceden satın alınan vadesi dolmuş bonoların vadeleri yenilenerek, genişletici para politikasına bir anlamda devam edilecek.

***

IMF tarafından yapılan tahminlere göre, ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2.5, gelecek yıl ise 2.7 oranında büyümesi bekleniyor. Kamu harcamalarındaki beklenen azalmadan dolayı büyüme hızı aşağıya doğru revize edildi. Bu düşük büyüme oranlarıyla milli gelirin resesyon öncesi düzeyine ulaşması imkansız. Obama, geçen pazar günü bütçe ile ilgili görüşmeler yapmak üzere her iki partinin temsilcileriyle biraraya gelmeden önce yaptığı açıklamada, işsizlik sorununa ve beklentilerin altında gerçekleşen büyümeye dikkat çekti. Geçen hafta açıklanan işsizlik oranının, borç tavanı üzerinde Demokrat ve Cumhuriyetçiler arasında devam eden görüşmeleri daha da çıkmaza soktuğu anlaşılıyor. Kamu harcamalarının kısılmasına zaten isteksiz olan Demokratlar, bu defa da yüksek işsizliği neden göstererek harcamaların azaltılmasını öngören çözümlere karşı olduklarını daha güçlü bir biçimde seslendirmeye başladılar. Cumhuriyetçiler ise vergi artışına tamamen karşı.

Yüksek işsizlik, FED'in önümüzdeki bir yıl içinde faizleri arttırmayacağını gösteriyor. Bu açıdan, Cumhuriyetçi ve Demokratlar arasındaki borç tavanının arttırılmasına ilişkin görüşmelerin kısa sürede olumlu şekilde sonuçlanması önemli. Zira ABD ekonomisi yüksek işsizlik ve artma eğilimine giren enflasyondan sonra bir de borç krizinin ağır sonuçlarını kaldıramaz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016