ABD’de enflasyon verileri ve para politikası
ABD Merkez Bankası Fed’in ne kadar sıkı para politikası uyguladığı sadece ABD için değil küresel ekonominin gidişatı için oldukça önemli.Fed ’in para politikası duruşu ABD Doları’nın diğer para birimleri karşısındaki değerini, küresel sermaye akımlarını, küresel dolar cinsi borçlanma faizlerini, küresel ticaret hacmini doğrudan etkiliyor.
Fed’in politika duruşuna ilişkin beklentiler küresel varlık fiyatlamalarını da doğrudan etkiliyor. Temmuz ayı sonunda Japonya merkez bankası BOJ’un faiz artırdığı ve jeopolitik risklerin yükseldiği bir ortamda Fed’in faiz indiriminde geç kaldığı ve ABD ekonomisinin resesyona gireceğine dair beklentiler bir anda küresel hisse senedi piyasalarında sert satışlara neden olmuştu. Kısa zaman içerisinde ABD’de resesyon korkusu dindi, jeopolitik kaygılar görece azaldı ve hisse senedi piyasaları toparlanma eğilimine girdi.
Panik havası büyük ölçüde ortadan kalktığına göre Fed’in ne yapacağı konusunda fikir yürütmek daha yerinde olacaktır. Öncelikle piyasaların ne beklediğini özetleyelim. Sonrasında geçmiş döneme bakarak çıkarım yapmaya çalışalım.
Piyasalarda hâkim görüş eylül ayında politika faizinde 25 baz puanlık bir indirimin yapılacağı yönünde. Özellikle hafta içerisinde manşet enflasyonun beklentilerin altında, %2.9 olarak açıklanması faiz indirimi beklentisini pekiştirdi.
İndirimin 50 baz puan seviyesinde olması için ağustos ayında açıklanacak iş gücü verilerinde beklentilerin ötesinde bir kötüleşme olması gerekir. Eylül ayı toplantısından sonra Fed’in kasım ve aralık aylarında iki toplantısı daha var. Piyasalar mevcut durumda yıl sonuna kadar toplamda 100 baz puan indirim fiyatlıyor. Beklentiler aralık ayı indiriminin 50 baz puan olacağı yönünde.
ABD enflasyon görünümü faiz indirimi için yeşil ışık yakıyor mu?
Yüzde 2.9’luk manşet enflasyonun %1.62 puanlık kısmı konut (büyük ölçüde kira) enflasyonundan kaynaklanıyor. Konut dışı hizmet sektörünün katkısı %1.16 puan. Gıdanın katkısı %0.3, enerjinin katkısı %0.1 puan. İkinci el otomobil fiyatları enflasyonu %0.44 puan aşağı çekiyor.
Konut ve konut dışı hizmet sektöründeki enflasyon katılığı birçok ülkede yapısal bir problem olarak ortaya çıkmaya başlarken merkez bankalarının işini zorlaştırıyor. Artan göç ile birlikte konut arzının sınırlı arttığı bir ortamda konut sektörüne bağlı fiyatları kontrol etmek mümkün olmuyor. Pandemi sonrası değişen tüketim kalıpları ise hizmet sektöründe talebi halen canlı tutuyor. Fakat ekonominin geri kalanında ekonomik aktivite sıkı para politikasının etkisi ile yavaşlamaya devam ediyor.
Fed politika faizi yaklaşık 1 yıldır manşet enflasyonun üzerinde seyrediyor. Bu kadar sıkı para politikası son olarak 2006 yılında görülmüştü. Eğer Fed mevcut sıkılığını yıl sonuna kadar korursa düşen enflasyon ortamında para politikası duruşu daha sıkı hale gelecektir. Bu durumda ABD manşet enflasyonu 6 -12 ay içerisinde %2 hedefine yaklaşır ve hatta altına düşebilir. Bu senaryonun ekonomik büyüme üzerinde önemli tahribat yaratacağını söylemeye sanırım gerek yok.
Eğer Fed eylül ayında 25 baz puan ile faiz indirmeye başlarsa hem büyüme hem de enflasyon açısından yumuşak iniş senaryosu daha gerçekçi hale gelir. Bir başka deyişle, enflasyon %2 hedefine daha yavaş yakınsar fakat ABD ekonomi yönetimi ekonomik aktivitede sert bir daralma ihtimalini azaltır. Bu bağlamda, eylül ayında Fed’in 25 baz puanlık bir indirime gitmesi makul görünüyor.
Fed için riskler neler?
Yukarıda bahsettiğimiz senaryoları etkileyebilecek önemli riskler bulunuyor. Bunlardan ilki ABD’de Kasım ayında yapılacak seçimler. Donald Trump’ın seçimleri kazanması ve bütçe açıklarını daha da artırması Fed için enflasyonda yukarı yönlü risk yaratacaktır. Kısa vadede Ortadoğu ve Rusya-Ukrayna kaynaklı jeopolitik risklerin devam etmesi enflasyon görünümü açısından olumsuz etki yaratabilir. Enflasyon için daha orta-uzun vadeli aşağı yönlü riskler arasında yapay zekâ ve dijitalleşmeye bağlı verimlilik artışları var. Aşağı yönlü risk yaratabilecek diğer bir gelişme kapasite fazlası bulunan Çin ekonomisinin dünyaya ucuz mal ihraç etmesidir.