ABD'li şirketler kirli; Çinli şirketler temiz
Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project-CDP) 2000 yılında, şirketlerin, yatırımcıların ve hükümetlerin iklim değişikliği tehdidine karşı önlem almalarını sağlayacak bilgileri toplamak ve paylaşmak amacıyla başlatıldı.
Şirketler ve hükümetler, CDP aracılığıyla hem iklim değişikliği stratejilerini hem de sera gazı salımlarını kamuoyu ile paylaşıyorlar. Karbon emisyonlarını azaltma hedefleri belirleyerek, performanslarını iyileştirmeyi amaçlıyorlar.
CDP, iklim değişiklikleri risklerinin şirketler tarafından nasıl yönetildiğini küresel çapta raporlayan tek bağımsız uluslararası kuruluş. Türkiye de, 2010 yılında Sabancı Üniversitesi Karbon Saydamlık Projesi'nin yerel ortağı oldu.
CDP, 700'ün üzerinde kurumsal yatırımcının talebi üzerine, dünyanın en büyük 500 şirketinin karbon ayak izine yönelik bir araştırma gerçekleştirdi ve Küresel 500 İklim Değişikliği Raporu 2013'ü geçtiğimiz hafta yayınlandı.
CO2 emisyonlarının yüzde 73'ü 50 şirkete ait
Rapor, dünyayı en fazla kirleten 50 şirketi sıralıyor. Rapora göre, bu 50 şirket iklim değişikliği ile mücadele adına fazla bir çaba göstermiyor. Peki dünyanın en büyük 500 şirketi küresel ısınma ile mücadelede yeterince etkin mi? Aslında bu sorunun cevabı çok net değil.
Bir yanda, dünyanın en büyük 500 şirketinin neden olduğu karbon emisyonları son dört senedir yüzde 14 oranında gerilemiş durumda.
Diğer yanda ise, karbon emisyonlarının yüzde 73'ü 50 şirketten kaynaklanıyor ve bu şirketlerin çevreye verdiği zarar her sene artarak devam ediyor.
Dünyanın en büyük 500 şirketinin 2013 yılında neden olduğu toplam CO2 emisyonu 3.6 milyar tona ulaşıyor. Bu oranın 2009'da 4.2 milyon ton olması, umut verici bir gelişme.
Dünyayı en fazla kirleten 50 şirketin yol açtığı karbon emisyonu ise tam 2.5 milyar ton. Bu oran dört sene içinde yüzde 1.7 artış kaydetmiş durumda. Her ne kadar yüzde 1.7'lik artış marjinal görünse de; bu oran yollarda fazladan 8.5 milyon adet kamyon ve 6 milyon evin bir yıl boyunca harcayacağı enerji hacmine denk geliyor.
Raporda şu yoruma yer veriliyor: "En fazla karbon emisyonuna yol açanlar, küresel karbon salımlarını belirliyorlar ve dünya çapında değişim fırsatını temsil ediyorlar. Bu şirketler, karbon emisyonlarını azaltmak için daha fazla çaba sarfetmeli."
En fazla kirleten 50'nin 16'sı ABD'li
En fazla karbon emisyonuna yol açan şirketler arasında, petrol, enerji, inşaat ve metal şirketleri ilk sıralarda yer alıyor. Listenin en ilginç tarafı, hiç bir Çinli şirketin yer almaması.
Öte yandan, listede, içlerinde ExxonMobil, Wal-Mart, Dow Chemical, Chevron, ConocoPhillips, FedEx ve AT&T'nin bulunduğu 16 ABD'li şirket var.
İngiltere ve Fransa'dan altışar şirket en fazla kirletenler arasında yer alıyor. İngiliz BP ve Rio Tinto; Fransız GDF Suez, Lafarge, EDF, Total, Air Liquide bunlardan bazıları. Listede Almanya ve Kanada'dan da beşer şirket yer alıyor.
En az kirletenler BMW; Daimler, Nestlé
CDP raporunda performans ve şeffaflık açısından en başarılı şirketlere de yer veriliyor. Bu şirketlerin başında BMW, Daimler, Nestlé, Cisco Systems, Hewlett-Packard, Honda, Nissan ve Samsung geliyor.
Bu arada, 500 şirket arasında 111'i henüz karbon emisyonunu açıklamamış durumda. Bunların arasında Apple, Facebook ve Amazon var.
Karbon emisyonunda son gelinen duruma bakacak olursak:
BM Çevre programına göre, 2010 yılında dünya genelinde sera gazı emisyon hacmi 50 milyar tonu geçti.
Atmosferdeki sera gazı düzeylerini ölçümleyen Mauna Loa Gözlem İstasyonundan gelen haberlere göre geçtiğimiz mayıs ayında atmosferdeki karbondioksit seviyesi, milyonda 400 parçacık ile, son 4.5 milyon yıldır gelmediği bir düzeye erişti. Karbondioksit düzeyinin bu noktaya varması, küresel sıcaklıkların 2-2.4 derece artması anlamına geliyor.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 27 Eylül'de küresel ısınmaya yönelik beşinci raporunu yayınlayacak. Durumun ciddiyeti o zaman açıklık kazanacak.