ABD'li kadınlar liderlik saplantısı olmayan Obama'yı destekliy
Tüm dünyanın 2012 gündeminde önemli bir yere sahip olan ABD Başkanlık seçimleri, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer'in ev sahipliğinde, Boston Üniversitesi tarafından İstanbul'da düzenlenen panelde masaya yatırıldı. Suzan Sabancı Dinçer, Avrupa ve ABD'de krizden çıkıştaki ağır sürecin yanı sıra, Suriye ve İran gerginliklerinin siyasal arenada yarattığı belirsizliğin, ABD seçimlerini ve bu seçimlerin sonucunu dünyanın geri kalanı açısından daha da önemli kıldığını kaydetti.
2012 ABD Başkanlık seçimleri, ABD'nin küresel ilişkilerinde ne gibi değişiklikler yaratacak?
Bu sorunun cevabını Boston Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Virginia Sapiro ve Boston Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Siyaset Bilimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Graham Wilson'dan dinleyelim:
Prof. Sapiro: Seçimlerde ekonomiye yönelik güven belirleyici olacak
Boston Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, ABD seçimlerini etkileyecek temel faktörler ekonomik şartlar ve ekonomiye duyulan güven olacak. Prof. Sapiro, ekonomik açıdan bakıldığında ABD ekonomisindeki mevcut durumu şöyle özetliyor:
. İşsizlik rakamları açısından bakıldığında, Obama şanslı görünüyor. 2008'den bu yana işsizlik yükseliyor. Ama son dönemde aşağı inmeye başladı. İnsanlar işsizlik seviyesinin hala çok yüksek olmasıyla mı ilgileniyor yoksa isşizlik oranlarındaki düşüş eğilimini olumlu mu karşılıyor, bunu seçimler gösterecek.
. Her ne kadar ekonominin mükemmel olduğu söylenemesede, ekonomiye yönelik güven ortamında hafif bir yükselme var. ABD kamuoyu ülkede yaşanan zorlukların sadece ABD'den kaynaklanmadığını, dünya genelinde olup bitenlerle ilgili olduğunu düşünüyor, çünkü ABD'de de küresel sistemin bir parçası.
. Obama'nın görevini yerine getirdiğini düşünenlerle, düşünmeyenlerin oranı birbirine çok yakın. Dolayısıyla seçim sonuçlarını yine tek bir eyaletin belirlemesi büyük bir olasılık.
. İnsanların hangi partiyi destekledikleri, seçimlerin sonucuna dair bir bilgi vermekten uzak. Bugün Demokratları destekleyenlerin oranı yüzde 36; Cumhuriyetçiler' destekleyenler yüzde 30.9; Bağımsızları destekleyenler ise yine yüzde 30.6 civarında.
. ABD halkı için 2002'de en önemli konu ekonomiydi. 2012'de en önemli konu hala ekonomi. 2002 yılına oranla en büyük fark, bugün borcun da çok önemli olduğunu düşünenlerin oranının yükselmiş olması. Bu arada sağlık reformu da en önemli konulardan biri olmaya devam ediyor.
. Son yıllarda demokratlar kadınlardan daha fazla destek alıyor. Erkeklerin büyük bir bölümü ise Cumhuriyetçileri destekliyor. Kadınların demokratları desteklemelerinin genel nedeni, demokratların gençler, eğitim, aile geçindirmek, kadın işgücü, sağlık, yaşlıların bakımı gibi günlük standart ekonomi konularını daha fazla gündeme getirmeleri. Bugün kadınların yüzde 51'i, erkeklerin yüzde 45'i Obama'yı destekliyor. Romney'i destekleyen kadınların oranı, Obama'yı destekleyen kadınlardan yüzde 19 daha fazla.
Prof. Wilson: ABD halkı Obama'nın dış politikasını destekliyor
ABD'nin dış politikasının seçimlerde ne boyutta etkili olacağını değerlendiren Prof. Dr. Graham Wilson, Obama'nın rakipleri tarafından "zayıf ve liderlikten uzak" olarak değerlendirilen dış politikasının, aslında ABD vatandaşlarının beklentisi ile birebir uyumlu olduğunu ifade ediyor. "Bin Ladin'in ölümü, Obama'nın dış politikasının zayıf olmadığının en iyi kanıtı" diyen Prof. Wilson'un öne çıkardığı tablo şöyle:
. Obama, ABD'nin popülaritesinin düşük 0lduğu bir zamanda göreve geldi. Farklı bir stil sergiledi. Rakipleri dış politikada yeterince güçlü olmadığını savunuyorlar. Oysa rakamlar böyle söylemiyor. ABD'nin Irak savaşının hata olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 52. Afganistan müdahalesinin doğru olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 59. ABD'nin bugün Afganistan'da olmasını doğru bulanların oranı yüzde 36. Bu doğrultuda Obama, halkının görüşünü yansıtıyor.
. ABD halkı dünya liderliği konusunda daha az istekli; ABD'nin dünyayı ilgilendiren kararları tek başına almasını doğru bulmuyor. Obama bu konuda da halkın görüşünü yansıtıyor, çünkü göreve geldiği ilk günden bu yana diğer ülkelerle işbriliği, diğer ülkelerin görüşünü alma taraftarı oldu.
. ABD halkı Arap Baharı ile çok ilgilenmiyor. Büyük bir çoğunluk Suriye'de askeri güç kullanmaya karşı. İran'ın nükleer silah geliştirme durumunda ise müdahaleden yana. ABD'liler, Ortadoğu'da demokrasinin iyi olacağına inanıyorlar, fakat bölgede istikrar sağlanmasının demokrasiden daha önemli olduğunu düşünüyorlar.
. ABD'liler ABD'nin dünyanın lideri rolüne soyunmasından yana değiller. Öte yandan ABD'nin çok geri durmasını da istemiyorlar. İran'ın nükleer silah geliştirme durumunda, ABD'nin müdahale etmesini istemeleri bunun en somut örneği.