ABD'de ”yatırım bankaları” mevduat bankalarına dönüşüyor.

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Bear Stearns, Lehman Brothers ve Merrill Lynch ABD'nin büyük yatırım bankaları idi. Krize dayanamadılar. Yok oldular.

ABD'nin ayakta kalan diğer iki büyük yatırım bankası vardı: Goldman Sachs ve Morgan Stanley. Bu yatırım bankalarının hisse senetleri hızla değer kaybetmeye, bankalar alıcı aramaya başladı.

İki bankanın da batması beklenirken, hafta sonu ABD yönetimi bu iki bankaya "mevduat bankası" statüsü verileceğini açıkladı.

Açıklamaya göre iki yatırım bankası kurtarılıyor. Ama ABD'de büyük yatırım bankaları dönemi sona eriyor.

Yatırım bankacılığı ABD'de çıktı. ABD'nin dev yatırım bankaları dünya sermaye piyasalarına hükmeder hale geldi.

Hafta sonu bu iki büyük yatırım bankasının statü değişikliğini hedef alan karar açıklanmadan Ercan Kumcu, Hürriyet'deki köşesinde yatırım bankalarının özelliklerini ve neden sarsıldıklarını şöyle anlatıyordu:

"Yatırım bankaları mevduat kabul edemezler. Piyasadan borçlanabilirler. Diğer bankalardan borç alabilirler. Bono ya da tahvil ihraç edip sermaye piyasaları yoluyla kaynak yaratabilirler. Borçlandıkları kaynakları sahip oldukları sermaye ile beraber kredi olarak kullandırabilirler. Başka kurumların tahvil bono ve hisse senetlerini alabilirler.

Mevduat toplamadıklarından yatırım bankaları daha çok "toptancı bankacılık" yaparlar. Hisse senedi piyasasında aracılık faaliyetlerinde yoğunlaşanların perakende bankacılık tarafları gelişmiştir.

Finansal kriz dönemlerinde, mevduat toplayamadıklarından, yatırım bankalarının kaynakları güvenilmez olamaya başlar. Borçlandıkları kesimler daha çok yatırım fonları ve bilgili yatırımcılar olduğundan, krizin yarattığı beklentilerle borçlanma kaynakları azalır, hatta kurur. Yükümlülüklerini ödemekte zorluk çekerken, varlıklarının değeri hızla düşer. Sonunda, yükümlülüklerini ödeyemez hale gelirler. Kısacası, yatırım bankalarının kaynakları kriz dönemlerinde istikrarsız hale gelir.

Yatırım bankalarının güvendiği kaynakların başında bono ve tahvil piyasası gelir. Sermaye piyasalarında bono ve tahvil ihraç ederek yatırım bankaları kaynak sağlarlar. Son dönemde bu piyasa kurumuş durumda. Ellerinde yatırım bankalarının çıkarmış olduğu bono ve tahvilleri bulunduranlar, bu yatırımlarından şimdi çıkamıyorlar. Finans jargonuyla, yatırımları ellerine yapışmış durumda. Yükümlülüklerini yerine getirmek için yeni bono ve tahvil satmak isteyen yatırım bankaları borçlanacak yatırımcı bulamıyorlar. Kısacası, piyasaların kredi limitleri yatırım bankalarına kapanmış durumda.

Olaylar birbirlerini tetikliyor. Olumsuz beklentilerle düşen hisse fiyatları ve kötü varlıklar yatırım bankalarının sermaye tabanını eritiyor. Eriyen sermaye tabanı borçlanma kapasitesini düşürüyor. Bu gelişmeleri gören kredi derecelendirme şirketleri yatırım bankalarının kredi değerliliğini düşürüp yatırımcıları büsbütün ürkütüyor. Sonuçta, geçmişteki en sağlam yatırım bankası dahi batma noktasına gelebiliyor".

ABD yönetimi iki büyük yatırım bankasını kurtarmak için bu bankalara mevduat bankası statüsü verince, yatırım bankaları (1) Merkez bankasından finansman desteği alabilecek, (2) Mevduat bankaları mevzuatı çerçevesinde devlet korumalarından yararlanacaktır.

ABD yönetiminin bir diğer kararı, bankaların şüpheli ve batık alacaklarını pazarlık ederek satın almaktır.

(1) Böylece bankaların eline şüpheli ve batık alacaklar karşılığı (bu alacakların sağlamlığı ölçüsünde) bir miktar para geçecektir. (2) Bankaların bu şüpheli ve batık alacaklarının boyutu meydana çıkacaktır. (3) Bankalar böylece krizin faturasını zarar yazarak bilançolarına yansıtacaklardır.

Osman Ulagay, Milliyet'deki köşesinde yatırım bankacılığının başını çektiği yeni finans sisteminin parasal kontratların hacminin 6oo trilyon dolara ulaştığını yazdı. Buna karşılık küresel hasıla 60 milyar dolar dolayında.

Bu 600 trilyon dolarlık kağıdın büyük kısmı dünyanın başka ülkelerinde bankaların, kurumların, kişilerin portföyünde. ABD yönetimi ABD'deki kurumları kurtarıyor, ama acaba karşılıksız kalan bu kontratlar diğer ülkelerde bunları elinde tutanları nasıl etkileyecek? Bunu ileride göreceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018