ABD verilerine bakış

Şant MANUKYAN / İş Yatırım

Bu hafta açıklanan ABD verileri aslında önümüzdeki aylarda nasıl bir veri akışı ile karşılaşacağımız konusunda da fikir veriyordu. 3 çeyrek büyüme verisinin -0.5% olarak kesinleştirildiğini gördük. Detaylarda pek çok revizyon olsa da en önemli revizyon tüketim kaleminin -3.7%den -3.8%ye kamu harcamaları kaleminin ise 5.4%den 5.8%ye değişmesi idi. Yani tüketici geri çekilirken (ve elbette özel sektör) kamu ağırlığını artırıyor. Obama hükümetinin açıklayacağı yeni paket ile beraber bu trendin 2009'da da devam etmesi kaçınılmaz görülüyor. Diğer bir kritik veri sorunların temelini oluşturan konut piyasası ile ilgili idi. Yani konut satışları 419 binden 407 bine gerilerken aylık stokların da 11.8 ay gibi aşırı yüksek seviyelere ulaştığını görüyoruz. Fiziksel stoklar 402 binden 374 bine gerilemiş olmasına rağmen 11.8 aylık stok yeni konut fiyatları üzerinde baskının süreceği anlamına geliyor. İkinci el konut satışlarına baktığımızda ise 4.98 milyondan 4.49 milyona doğru bir geri çekilme görüyoruz. Aylık stoklarda ise 10.3 aydan 11.2 aya yükseliş var ki yeni konutlarda olduğu gibi ikinci el konutlarda da fiyat baskısı yaratacak bir seviye olduğu kesin. El koyulan konutların da satılıyor olması nedeni ile ikinci el konut satışlarında gerileme olması doğal ancak her durumda bir toparlanma söz konusu değil. Pozitif tarafta ise FED'in son aldığı önlemler neticesinde gerileyen mortgage oranlarından önce derlenmiş olan bu veriler önümüzdeki aylarda hafif toparlanmalar gösterebilir. Ancak tüketicilerin bir kez daha piyasaya dönerek konut piyasasını ayağa kaldırması uzun süre alacaktır. O halde GDP, konut fiyatlarının seyri, işsizlik oranı gibi temel ekonomik verilerin önümüzdeki aylarda net bir düzelme göstermesi söz konusu değil. Bu noktada Obama'nın açıklayacağı paket ön plana çıkacak. Ancak bu paketin sadece büyüklüğü değil (800 milyar dolar konuşuluyor) ne tür yatırımlar/destekler içereceği (telekomünikasyon, sağlık, ulaşım altyapısı, alternatif enerji öne çıkıyor) vergi iadesi mi yoksa harçama kuponları mı içereceği gibi kritik noktaların netleşmesi gerektiğini düşünüyoruz. Son günlerde bu paket sayesinde 3 milyon istihdam sağlanacağı konuşuluyor. ML ekonomisti Rosenberg'e göre ise şu anda inşaat sektörüne girebilecek yaklaşık 1.5 milyon işsiz bulunuyor. Finans, servis (otel vs), perakende vb sektörlerin yarattığı işsizliğin ise nasıl otoyol veya telekomünikasyon yatırımları yolu ile çözüleceğini bir muamma. Kısacası işler kötü gitmeye devam ediyor, paketin bu gidişatı tersine çevirmesi söz konusu değil sadece kötüleşmenin şiddetini etkileyebilir. Tabii doğru dizayn edildiği varsayımı ile. Tüm DÜNYA okuyucularının yeni yılını kutlar 2009un 2008den çok daha güzel bir yıl olmasını dilerim.