ABD seçimleri ve tahvillerine dair

Serdar PAZI
Serdar PAZI PİYASANIN İÇİNDEN

Sonucu merakla uzun zamandır bekle­nen ABD seçimlerinde son düzlüğe gir­dik. Cumhuriyetçi Parti’nin adayı olan Do­nald Trump’ın ipi önde göğüslemeye ha­zırlandığı söylenebilir, ancak anketlerdeki hata payı ile beraber değerlendirdiğimizde fark belirgin değil. Buna mukabil ABD’de yasal olan seçim sonuçlarına dair bahisler­de ise Trump açık ara önde yer alıyor.

Elon Musk’ın kampanyada yer alması ile yarat­tığı sinerji özellikle her seçimde farklı par­tiye yönelme kapasitesi olan “swing states” adına önemli. Trump bir kez daha başkan ol­duğu takdirde özellikle gümrük vergilerini artırması, bunun Çin üzerinde baskı yarat­ması ve onlarında bu ihtimale karşı kuvvetli bir teşvik paketini yedekte tuttukları belir­tiliyor.

ABD seçimleri görüldüğü gibi belki dünya nüfusunun %5 kısmının başkanını belirlese de, sonuçları ve yarattığı etki üze­rinden tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor. Ayrıca kripto varlıklarda yaşanan Trump iyimserliği ve daha uzlaşmacı tutumla bera­ber jeoolitik risklerin de sönümlenme ihti­mali de aynı şekilde piyasaları istim üzerin­de tutmakta.

Fed için zor bir karar kapıda

Uzun süre faizi yukarıda tuttuktan son­ra, Eylül ayında 50 baz puan ile indirimlere başlayan Fed için zor bir karar kapıda. Zira o karardan bu yana konut satışları, istihdam verileri, tüketici güveni ve büyüme gibi eko­nominin performansını ölçümleyen tüm ve­riler kuvvetli geldi.

Özellikle yakın zamanda orada önemli bir piyasa olarak kabul edilen uzun vadeli mortgage faizlerinde %7 bare­mi yukarı yönde aşıldı. Fed tarafından in­dirimlerin kasım ve aralık ayında 25’er baz puan olarak devam etmesi beklense de risk­ler büyük. Zira 10 yıllık tahvilde %3,60’tan %4,30’lara doğru yükseliş kafaları karıştır­mış durumda.

ABD tahvil faizleri bilindiği üzere gelişen ülkelerin eurobond piyasasın­da borçlanma maliyeti de dahil olmak üzere çok farklı alanlarda belirleyici konuma sa­hip. Bu son hareket ile beraber uzun vade­li tahvil getirisinin şirketlerin ortalama te­mettü verimliliğinin de üzerine çıkmış ol­ması, tarihi zirvelerine yakın seyreden ABD endeksleri adına da kar satışlarının haberci­si olabilir, yakından takip etmek gerekiyor.

BES’li sayısı 2025’te 17,6 milyon olacak

2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Prog­ramı’na göre 2023’te yüzde 26,6 olan yurt içi tasarruf oranının GSYH içindeki payının, 2024’te yüzde 27’ye çıkması beklenirken, prog­ram sonunda yüzde 27,8’e yükselmesi hedefle­niyor. Geçen yıl GSYH içinde yüzde 25,1 olan özel kesim tasarruf oranının ise 2025 sonunda yüzde 26,8’e, 16 milyon olan BES katılımcı sayı­sının ise 17,6 milyona çıkması öngörülüyor.

Bu­na göre yurt içi tasarrufların artırılması ve ar­tan tasarrufların öncelikli sektörler ile üretken alanlardaki yatırımların finansmanına yönlen­dirilmesi amacıyla BES başta olmak üzere çe­şitli alanlarda adımların atılması planlanıyor. Programa göre, otomatik katılım sisteminin (OKS) işveren katkısını da içeren ikinci basa­mak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamla­yıcı emeklilik sistemi (TES) kurulacak.

TES için sektörün görüşü alınacak

Bu kapsamda, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) ta­rafından oluşturulan TES modeli, BES Danış­ma Kurulu ile istişare edilecek ve modele yöne­lik kamu ile özel sektör paydaşlarının görüşleri alınacak. Mevzuat çalışmaları ise tüm tarafların mutabık olduğu model üzerinden yapılacak.

OKS’de fon çeşitliliği, katılımcıların farklı risk algısı ile tercihleri dikkate alınacak şekilde artırılırken, BES’te yapılan kesintilerin sade­leştirilmesi ve azaltılması sağlanacak. 12. Kal­kınma Planı’nda da yer alan, Yükseköğretim ku­rumlarına kayıtlı 25 yaş altı öğrencilerin BES’e katılımlarını ve sistemde kalmalarını teşvik edi­ci uygulamalar hayata geçirilecek. SEDDK’nin “üniBES” olarak adlandırdığı proje kapsamında hazırlanacak model, Hazine ve Maliye Bakanlı­ğı, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile SEDDK temsil­cilerinden oluşan BES Danışma Kurulu ile isti­şare edilecek. TES’te olduğu gibi, üniBES proje­sinde de danışma kurulunda görüşülen modele ilişkin kamu ve özel sektörün fikirleri alınarak süreç ilerletilecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomide yol ayrımı 25 Ekim 2024
Yılın son baharında 11 Ekim 2024