ABD seçimi sonrası
Piyasalarda, aylık ABD istihdam verisi sonrası, FED’in Kasım toplantısında 25 baz puan faiz indirimi yapacağı yönündeki beklentisi hakimiyetini sürdürüyor. Fırtına ve grevlerden ötürü ay içerisinde işe girenlerin sayısı 12 bin olarak açıklandı.
Bu hali ile göz ardı edilen istihdam verisinin dışındaki diğer başlıca veri kaynağı olan enflasyon ise manşette daha ılımlı, çekirdekte ise biraz dirençli bir hali yansıtıyor. FED yetkilileri ise enflasyonun aşağı yönlü eğilimini koruyarak, yüzde 2 hedef seviyesine ineceği kanaatlerini sürdürüyor, ayrıca bu görüşlerini de kamuoyu ile paylaşıyorlar.
Piyasa, yılın son ayında da faiz indirimi beklentisi taşıyor. Buradan hareketle FED’in 2024 yılında toplam 100 baz puan faiz indirmesi ve 2025’te indirimlere devam etmesi genel görüş olarak fiyatlamalara yansıyor.
Bugünlerde FED gölgeleniyor
Piyasa sadece FED’i izlemiyor çünkü son dönemdeki konjonktür, ABD seçimlerini daha kritik hale getirmiş durumda. Yeni başkanın kim olacağının dışında, Senato ve Temsilciler Meclisi’nde hangi partinin çoğunluk sağlayacağı da merak konusu oluyor.
Yeni ABD başkanı gelecek 4 yıl ülkenin ekonomik ve siyasi kararlarına liderlik edecek. Demokratik Parti adayı Kamala Harris, genel yaklaşımda çok farklı politika seti izlemeyebilir ama Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump için aynı şeyi söyleyemeyiz. Burada Trump’ın ilk başkanlık dönemindeki yönetim anlayışı, referans olarak alınabilir.
İki konu çok önemli
Önemli konulardan ilki, adayların başkanlığı almaları dışında Kongre’de hakimiyet kurup kuramayacakları. Eğer mavi dalga veya kırmızı dalga olarak tanımlanan başkanlıklarla beraber Kongre de alınırsa başkanlık yanında zayıf muhalefetin başrolde olduğu bir senaryo ortaya çıkabilir. Böylece, gelecek 4 yıl hızlı karar alınabilen, istenen politika setinin rahatça uygulanabildiği, güçlü bir başkanlık dönemi mümkün olabilir.
Tabi bunun artının yanı sıra eksi tarafları olacağı da aşikâr. Diğer olasılık ise başkanlığın bir parti, Kongre’nin diğer parti tarafından kazanılması. Bu durum farklı senaryoları ortaya çıkarabilir. Örneğin, Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump’ın başkan, Kongre’nin ise Demokrat Parti’de olması ya da Demokratların adayı Kamala Harris’in başkan, Kongre’nin Cumhuriyetçi Parti’de olması gibi... Ayrıca Kongre’ye ne oranda hâkim olunduğu da kritik bir parametre olarak karşımıza çıkıyor.
İkinci önemli konu ise başkanlığın net olarak kazanıldığına dair kanaat oluşmaması. Kimin veya hangi partinin kazandığına dair sürecin uzaması ve oy dağılımının çok yakın olması; tartışmalara, itirazlara ve tekrar sayım gibi konulara neden olacağı için süreci negatif etkileyebilir.
Seçim sonrası
İlk aşamada net bir sonucun ortaya çıkması, seçim belirsizliğinin hızlıca geride bırakılmasını sağlayabilir. Böylece piyasada, anketlerin net yön göstermemesinden ötürü oluşan fiyatlayamama hali de geride bırakılır. Net bir sonuç, kimin kazandığına bağlı olarak vaatlerin fiyatlanma sürecini başlatabilir. Sonucun netliğinin ötelenmesi ise piyasanın hali hazırda yaşadığı kararsız duruşunun biraz daha uzamasına sebep olabilir.
FED ise seçim sonrasında ortaya koyacağı yeni politikaların olası etkilerine bağlı olarak politika setini revize edebilir. Eğer ABD ekonomisi hızlanırsa, vergiler değişirse, Çin ile tarife tartışması başlarsa FED yavaşlamak durumunda kalabilir. Bu durumda piyasada oynaklık artışı sürpriz olmayabilir.
Piyasanın dışında ülke yönetimleri de büyük seçimin sonucunu bekliyor. Örneğin; Çin, Avrupa ülkeleri, Ukrayna, Rusya, İsrail ve İran listenin ilk sırasındaki ülkeler. Kimin kazanacağına bağlı olarak ABD’nin ikili ilişkileri, süregelen çatışma ve savaş durumları, Çin’le rekabete nasıl yaklaşacağı da netleşmiş olacak. Ekonomik ilişkilere ve paktlara yönelik ABD’nin tutumu değişebilir. Bu sebeple; ekonomik ve siyasi pozisyonlarda dinamik değişebilir.
Trump’ın şu ana kadar farklı sinyaller verdiği, Orta Doğu ve Ukrayna’daki süreç müzakereye evrilebilir. Böylece başka ilgili bölge ülkeleri, geniş kapsamda dünya jeopolitik riskin düşüşüne şahitlik edebilir. Altın ve petrol de ekonomik konular daha fazla fiyatlanabilir. Biz ise yeni başkan ile ABD ilişkilerimizde yeni sayfa açarken, bölgedeki tansiyonun düşmesinden de olumlu etkilenebiliriz.