ABD ile Rusya gerginliğinin faturasını biz ödeyeceğiz

Rusya'ya 7 milyar dolar tutarında mal satacağız. Rusya'da çok sayıda Türk müteahhidi iş yapıyor. Çok sayıda Türk işçi çalışıyor. Rusya hemen yanı başımızda.

Rusya'ya enerji konusunda göbekten bağlıyız. Gazın yüzde 65'ini Rusya'dan alıyoruz. Şimdilik alternatif yok. Rusya gazı keser ise elektrik santraları elektrik üretemez. Sanayide makineler çalışamaz. Evlerde tencere kaynayamaz.

TİM'in verdiği rakamlara göre Rus sınırında 10 binden fazla Türk TIR'ı geçiş için bekliyor.

Çünkü Rusya 16 Temmuz'da Türkiye'yi riskli ülkeler tanımına aldı.

Türk mallarının girişini tam olarak yasaklamadı ama, formaliteyi artırdı. Girişi zorlaştırdı.

Bunun anlamı Türk ihracatçılarının ihracat hedeflerini gerçekleştirememeleridir.

Bakan Tüzmen, Türkiye'den Türk medyası aracılığıyla meydan okuyor. "Rahatsız edilirsek, rahatsız ederiz" diyor.

Ne yazık ki Rusya, meydan okumak ile dize gelecek bir ülke değil. Sorunun çözümü diyaloğa bağlıdır.

Bu gelişmeler bizim kontrolumuz dışında. Sorunun kaynağında ABD'nin Rusya'ya meydan okuması var. Türkiye mecburiyetten ABD yandaşı bir politika izliyor.

Gürcistan sorununda Türkiye, sorunu başlatan Gürcü hükümetinin yanında yer aldı. Rusya buna gücendi.

Gürcistan sorununu bahane eden ABD, Rusya'ya karşı soğuk savaş başlattı. Boğaz'dan savaş gemilerini geçirtmeye kalktı. Türkiye, ABD'nin isteklerini kabul etti.

Bu tabloda Rusya (haklı olarak) Türkiye'yi cezalandırıyor.

Sonunda devletler birbirine gövde gösterisi yapacak, Türkiye büyük fatura ödeyecek. Devamlı fatura ödüyoruz.

ABD, bölgemizdeki gerginliğin sınırını genişletiyor. Irak, İran, Suriye, Afganistan, Pakistan derken gerginlik Kafkas ülkelerine yayıldı. Oradan Rusya'ya atladı.

En tehlikeli gelişme ise bu gerginliğin bir fırsat olarak değerlendirilmesi ve Karadeniz'e ABD savaş gemilerinin konuşlandırılması.

Bugüne kadar sakin olan Karadeniz'in bundan sonra soğuk veya sıcak savaş alanına dönüşmesi tehlikesi var.

İhracat konusundaki sorunu meydan okuma, şantaj ile çözme şansımız yok. Ateş bacayı sarmışken, Türk devlet adamlarının kişisel temaslarla soruna çözüm getirmeleri de güç.

Anlaşıldığı kadarı ile Karadeniz'deki gerginlik bizi büyük ölçüde etkileyecek.