ABD finansalları ve petrol fiyatları
Uraz ÇAY / Saxo Capital
Ekonomik trendleri ve ABD büyümesinin ne kadar kalıcı olabileceğini anlamak için ABD finansalları bilançolarına bakmanın yararlı olabileceğini düşünüyorum. Geçtiğimiz hafta öncü altı finansal şirket (JP Morgan, Citigroup, Wells Fargo, Bank of America, Goldman Sachs ve Morgan Stanley) 2015 yılı rakamlarını açıkladı. Ortalamada 2014 yılına göre ciro büyümesinin nerdeyse “0%” olması karşımıza karamsar bir tablo çıkarırken karlılıklarda hem düşük beklenti etkisi hem de operasyon maliyetlerinde kesintiler sayesinde başarılı bir son çeyrek olduğu söylenebilir. Gelir büyümesinde 2016 senesi için en çok öne çıkan net faiz marjı kaleminde asıl soru olan Fed’in bu sene içinde kaç faiz artışı yapacağı sorusuna Wells Fargo CFO’sundan yatırımcılar toplantısında net bir cevap gelmemesi ciro büyümesinde 2016 yılının kolay geçmeyeceğini gösteriyor. Faiz artışı sürecine bağlı sabit getirili kıymetler alım-satımında görülebilecek yüksek volatilite ve yüksek hacim beklentileri bu kaleminde 2016 yılında ciro büyümesi adına soru işaretleri içerdiğini gösteriyor. Büyümede diğer önemli bir unsur olan finansal inovasyonun 2008 krizi sonrası görece yüksek regülasyonlarla sınırlanması piyasanın Goldman Sachs gibi bu alanda lider bir şirketten dahi yüksek bir beklenti içinde olmadığı söylenebilir. Özetlememiz gerekirse Fed faiz artışı süreci ciro büyümesi ve değer yaratımı açısından ABD finansalları için oldukça önemli. S&P 500 endeksinde finansalların ağırlığının yaklaşık 15% olması endeksin bu seneki performansı içinde oldukça kritik.
Geçtiğimiz çeyrek bilançolarına baktığımızda petrol fiyatındaki düşüşe paralel kurumların enerji/hammadde kredilerine ayrılan provizyonları yükseltmeleri karşımıza çıkıyor. Citigroup’un sorunlu kredilerde geçtiğimiz sene aynı çeyreğe göre 32% artış olduğunu ve bu artışın ağırlıkla Kuzey Amerika enerji hesaplarından kaynaklandığını belirtmesi özellikle kaya gazı/petrolü şirketlerinin 2016 yılı başından beri yaklaşık 20% değer kaybeden petrol fiyatları nedeniyle ikinci çeyrekte vadesi gelen kredileri çevirmekte zorluk çekeceği söylenebilir. Olumsuz senaryoda piyasanın asıl çekindiği ise enerji şirketleri temerrütlerinin yatırım yapılabilir seviyede bulunan şirketlerin tahvil getirilerini de yukarı çekmesi.