ABD, Fiat'a XL gelebilir

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP gultekin.kara@dunya.com

Otomotiv dünyasında kime sorsanız son dönemdeki en başarılı firmanın Fiat olduğunu söyler. En azından büyük bir çoğunluk Fiat der. Çok da haksız sayılmazlar. Sergio Marchionne yönetimindeki İtalyan firma gerçekten de çok önemli işlere imza atmayı başardı. Belki dünyanın en büyüğü değiller, ama bakıldığında ilk olarak General Motors'dan başarılı bir manevrayla sıyrıldılar, daha

sonra da bedavaya Chrysler'in direksiyonuna geçmeyi başardılar. Bugünkü duruma gelmelerinde çabuk reaksiyon göstermelerinin büyük önemi var.

Son olarak yaptıkları Chrysler hamlesi ise tam anlamıyla büyük ses getirdi.

Ancak, bu hamlenin başarılı olması çok da mümkün görünmüyor. Aslında, Avrupalılar'ın şimdi sıra bizde diyerek attıkları adımlarının birçoğunun ABD'de başarılı olma şansı yok.

Bu kadar kesin konuşmamın sebebi, ünlü kahin Ahtapot Paul'e danışmam değil. Sebebi daha önce bir kenara not ettiğim ve son olarak da Jetta için gittiğimiz seyahatte edindiğim izlenimler.

Bu izlenimlerin bana Amerikalılar'ın tutuculuğunu yeniden hatırlattı.

Her ne kadar kendilerini, yenilikçi, değişime açık, teknolojiye yatkın diye tanıtsalar da bu sıfatların hiçbiri bence standart bir Amerikalıyı tanımlamaya yetmiyor.

Bir tanesi çekik gözlü, diğeri latin kökenli iki kişinin konuşmasından

bir alıntı:

"...Düşünebiliyor musun? Bu ülke ne hale geldi. İnsanlar ismi İngilizce olmayan birine Başkanlık için oy verdi."

"Evet hem de müslüman"

Bu alıntıdaki bakış açısı, (ırkçı söylemleri bir kenara bırakırsak), tutuculuğu destekleyen önemli bir ayrıntı.

Politik değerlendirmeyi bir kenara bırakıp otomotive dönersek, bu kadar tutucu bir tüketici kitlesinin kullanım alışkanlıklarından vazgeçmesi çok güç

Evleri, yemekleri, alışveriş merkezleri, yolları ve hatta kendileri XXLolan bir ülkede insanların S model (small-küçük) araçlara binmesi çok da mümkün görünmüyor.

İlk etapta krizin ve hatta daha öncesinde yaşanan petrol fiyatlarının da etkisiyle insanların tasarruf eğilimine girdiği görüldü ama bunun kalıcı olmadığı da artık ortaya çıktı.

Kaşiflerin "Yeni Dünya" adını verdikleri kıtadakilerin bence bir çoğu,

Eski Dünyalarını günümüz şartlarıyla güncellenmiş yeni dünya anlayışıyla değiştirmek istemiyor.

Sözün özü, Amerikalı kanuni-ekonomik şartlar zorlamadıkça ne çevreci ne de küçük araçlarla ilgilenmiyor. Sadece kısa dönemli olarak deyim yerindeyse durumu kurtarmak adına ilgileniyormuş gibi yapıyor.

Bu otomobiller tabii ki satılıyor. Ama 15 milyonluk bir pazarda radikal rakamları aşamıyor. Dönelim Jetta örneğine...

Volkswagen dünya liderliğine göz dikmiş durumda. Bunun yolunun da ABD'den geçtiğini biliyor. O yüzden Jetta başta olmak üzere önemli yatırımlar yapıyor. Ama, Jetta ABD'de 2.5 litre motorla satılırken,

Avrupa'de 1.2, 1.4 ve 1.6 litrelik motorlarla satılıyor.

Liderliğe giderken pazarı değiştirmeye değil pazarla uyum içinde büyümeyi hedefliyor.

Bir diğer istisna olan Japonlar ve Koreliler ise ABD'ye çok büyük yatırımlar yaptılar. Artık, ABD'linin gözünde bile bir kalite algısını oluşturdular.

Hatta, bu araçların ABD'deki algısı, Avrupa'nın bile önünde.

İşe sıfırdan başladılar ve adım adım ilerlediler. Sistemi ve kültürü bir potada eritmeyi başardılar.

İşte bu noktada başlıktaki iddiama dönmek istiyorum.

Fiat'ın ilk ortağı olan GM, ABD'li mantığı ile Avrupalılar'ı yönetmeye kalktığında duvara toslamıştı. Fiat'tan ayrıldı. Saab'ı elden çıkarttı. Opel

de ise durum bir türlü düzelmiyor. Aslında belki Opel tek başına kalsa kefeni yırtacak ama GM, tek kelimeyle markanın ayağındaki pranga gibi bağlandı kaldı.

Benzer bir durum Ford için de geçerli. Volvo'yu, Jaguar'ı, Land Rover'i satmak zorunda kalan Ford, Avrupa birimi sürekli kar ederken, kendisi kan kaybediyor.

Yani ortada Amerikalılar'ın Avrupalılar'ı yönetme konusunda bir başarısızlık mevcut.

Aynı şekilde Daimler'in Chrysler'i yönetme girişimi de fiyasko ile sonuçlanmıştı.

Şimdi bu örnekler yaşanmışken, bir İtalyan'ın Amerika'nın efsaneleri arasına girmiş bir yapıyı çekip çevirmesi ne kadar mümkün olabilir?

Bence olamaz.

Kısa bir süre sonra bu zoraki ya da mantık evliliği bitecektir. Peki bu süreçte yaşanacak yıpranmışlıklar Fiat'ı nasıl etkileyecek? Onu tabii ki zaman gösterecek. Ancak, krizden yeni çıkmış bir bünyenin bu denli efor sarfetmesinin sağlık açısından sorunlar yaratacağını düşünüyorum.

Bir anlamda ABD, Fiat'a XL gelecek. Bu yorumuma katılmayanlar olacaktır ama kimin haklı olduğunu zaman gösterecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018